Merhaba, yazması benim için pek de kolay olmayan bir bölümle geldim. Umarım, Leyla'nın hisleri size de geçer. 🙏🏻
Başlamadan önce sizden iki şey rica edeceğim; ilki bu bölüme ve eğer önceki bölümlere oy vermediyseniz onlara oy vererek okumaya başlamanız. ☺️ Diğeriyse, düşüncelerinizi benimle paylaşmanız. Okuduktan sonra 'Yeni bölüm ne zaman?' diye sormayın yalnızca lütfen. Ben zaten elimden geldiğince hızlı yazıyorum ve biter bitmez de yayınlıyorum. İş ve özel hayatımdan arta kalan zamanları yazarak geçiriyorum ve bu konuda fazlasıyla amatörüm. Gelişmek için de düşünce ve fikirlerinize ihtiyacım var. Dikkate alırsanız çok mutlu olurum. 💚
Herkese keyifli okumalar, oy ve yorumlarınızı bekliyorum. 🌸
Tek başlarına çoğu zaman bir anlam ifade etmeyen kelimeler, yan yana geldiklerinde soğuk kanlı bir katilin hançerine dönüşebiliyordu. Şimdi, Kuzey'in dudaklarından dökülen kelimeler, acımasız bir hançere dönüşüp tam kalbime saplanmıştı. Ve bu hançer, öylesine acımasızdı ki saplandığı kalbimi öldürmek yerine acısını tüm vücuduma yayıyordu. Fiziksel olarak kaskatı kesilen, ancak ruhsal olarak acıyla kavrulan bedenimi Kuzey'e döndürdüm yavaşça. Gözümü kırpamıyor ya da konuşmayı bile deneyemiyordum.
''Böyle ani bir şekilde söylediğim için üzgünüm Leyla." İfadesiz yüzü kaşlarının çatılmasıyla gerildi. "Ama seninle bir sırra ortak olma düşüncesi öylesine dayanılmazdı ki bir anda dökülüverdi kelimeler dudaklarımdan.'' dedi Kuzey, ondan daha önce hiç duymadığım yumuşak bir tonda. Ama ne söylediği ya da nasıl söylediği umurumda değildi.
''Nereden biliyorsun?'' dedim, kalbime saplanan zehirli hançerin daha derine inecek olmasını umursamadan. Belki de başından beri zehirli olan bendim, zira annemin hayatını zehirlemiş ve en güzel yıllarını elinden almıştım. Bu düşünce nefesimi keserken, boğazımdaki düğümün artarak beni yok etmesini istedim. Öyle ki Kuzey'in bana yaklaşıp, yüzümü avuçları arasına almasına dahi tepki veremedim.
Gecenin karanlığına bulanan mavi gözleri anlayışla kısılırken yüzüme bir zavallıymışım gibi bakıyordu. ''Abim ve annen konuşurken duydum. Senin ismin geçince de istemsizce kulak misafiri oldum Leyla.'' diyerek yüzümdeki ellerini indirip, kollarını gövdeme sardı ve beni kendisine çekerek sarıldı. Öylesine dermansızdım ki sarılışına ne bedensel ne de duygusal hiçbir tepki veremiyordum. Birkaç dakika önce olsa buna asla izin vermeyecek ben, şimdi umursamıyordum. Hayat bir anda tersine dönmüş her şey anlamsızlaşmıştı. ''Ben yanındayım, bu konuda senin sırdaşın olmaya hazırım Leyla.''
Bir tecavüz hatırası oluşumun sırdaşı mı olacaktı? Annemin minik katili oluşumun mu yoksa? Ya da daha dünyaya gelmeden kirlenişimin mi? Babam, babam bunu bakmaya dahi kıyamadığı anneme nasıl yapmıştı? Hiç var olmamış olmayı diledim... Gözlerimi dolduran yaşlar, etrafı bulanık görmeme neden olurken Kuzey'in sırtımı sıvazlayan kolları arasından kendimi kurtardım, birkaç adım geriye atarak. Peki, duyduklarımdan nasıl kurtulacaktım?
Boğazımdaki düğüm büyüdü, ancak dilediğim gibi beni yutmadı. Kuzey, bana yaklaşmaya çalışıp nasıl olduğumu soruyordu sürekli, belki de gerçekten iyi olmam için çabalıyordu. Ama ben, içimdeki yangına rağmen soğuk soğuk terlemekten ve deli gibi titremekten başka hiçbir şey yapamıyordum. Kötü bir kabusun içine düşmüştüm sanki. Ancak, daha kötü olanıysa benim kabusum ömrümün sonuna kadar sürecekti. Bu düşüncenin gerçekliği, midemdeki her şeyi bir anda dışarı çıkarmama neden olurken, kem kusuyor hem de hıçkırarak ağlıyordum. Ben bu gerçekle nasıl yaşayacaktım?
"Leyla, iyi misin?"
Kuzey, kusmak için eğildiğimde yüzüme yapışan saçlarımı geriye çekerek omzumda toplarken, dudakları arasından kendisine bir küfür savurdu. ''Leyla,'' dedi ağlamaklı çıkan sesiyle ve başımı göğsüne yaslayarak dudaklarını saçlarıma bastırdı. ''Özür dilerim.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
RomanceGörevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen keli...