Merhaba, Beyaz Gece için son kez... 💚
Bölüm şarkımız;
Kargo - Yıldızların AltındaVedaları hiç sevmem ama bölüm sonunda bir şeyler yazmaya çalışacağım. 😊 Bu bölümü kendime ve hayalet olmayan tüm okurlarıma armağan ediyorum. 🥰🙏🏻
Keyifli okumalar 🌸
Barış'tan...
1 Hafta Sonra
Bastığım toprak, soluduğum hava, etrafımı çepeçevre saran ağaçlar ve o ağaçlara tüneyip neşeyle ötüşen kuşlar gerçek miydi? Nasıl gerçek olabilirlerdi? Sanki tek gerçek beni amansızca kuşatan, nefes aldırmayan, hınçla karanlığa gömen, baş edemediğim sancılı çaresizlik hissiydi...
Acımı ise karşılayacak tek kelime yoktu şu evrende zaten.
Boğazıma pelesenk olan dikenli yumruyla uç kısımları aşınmış, yaşlı banka oturarak ellerimi enseme sardım. Dünya dünya dönüyor, geceyle gündüz peşi sıra birbirini kovalamaya devam ediyordu. Hayat akıyordu, bense akan hayatta boğuluyordum. Nefes aldıkça boğuluyordum...
"Barış."
Annemin ağlamaklı cılız sesiyle dönüp yüzüne baktım. Oturduğum bankın hemen yanında dikilmiş, ıslak gözleriyle beni izliyordu. Bakışlarım gözlerini bulunca elini ağzına kapatarak orada biriken yaşları serbest bıraktı ve yanıma oturup başımı omzuna yatırdı. Yüzümü sevdi, saçlarımı öptü, ellerimi avuçları arasına alarak okşadı şefkatle.
Ama hiç dokunmamışçasına kimsesiz ve yalnız hissediyordum. Çünkü muhtaç olduğum, bana can suyu olacak dokunuşlar yalnızca tek kişiye aitti...
Leyla'ma...
"Oğlum hadi bir kase çorba iç yalvarırım." diyerek omzumu sıvazlarken yalvarırcasına hıçkırdı. "Çocukların için..."
İçimde fokur fokur kaynayan volkan, iki çocuğumun zihnimde canlanmasıyla bir an için duruldu. Gülümsedim gözlerimden süzülen kor damlalara aldırmadan. Fakat çok geçmeden durulan volkan tekrar hatta daha da kuvvetle fokurdayıp zihnimde canlanan resmi kül etti.
Aşkımın babalığımı kül ettiği gibi...
Bir haftadır yanlarına gitmemiştim canımdan çok sevdiğimi söylediğim çocuklarımın... Buradan tek saniye olsun ayrılamamam bir yana onların güzel yüzlerini görünce tamamen dağılmaktan kokuyordum. Ahu daha minicikti ama Deniz annesini bana muhakkak soracaktı...
Ne diyecektim ona?"Uyumak istiyorum anne." dedim cansız bir fısıltıyla. Ardından da gözlerimi kuvvetle yumup annemin boynuna biraz daha sokuldum. "Uyuyabildiğimde Leyla'mı görüyorum çünkü. Yanıma geliyor, gülümsüyor ve sarılıyor bana... O eşsiz kokusunu içime çekiyorum..."
Boğazımı tıkayan, burnumu sızlatan hasret canımı öylesine yakıyordu ki devam edemedim. Hanımeli kokan ve bana nefes üfleyen rüyalarımı kendime sakladım. Bir haftadır olduğu gibi yine derin bir sessizliğin kollarına sığınırken tam iki yıl boyunca onsuz nasıl yaşadığıma hayret ettim.
"Harap ettin kendini." dedi annem benim devam etmeyeceğimi anlayarak ondan uzaklaşmama izin vermeden var gücüyle sarıldı bana. "Yapma, oğlum. Yalvarırım yapma artık!"
"Anne yapamıyorum. Yemin ederim dayanamıyorum." dedim yumruk yaptığım ellerimi sanki görünmez bir yarayı taşıyormuşçasına cayır cayır yanan göğsüme indirerek dişlerimi sıktım. "Leyla'sız kalırsam eğer kimse bana ışık olamaz! Yapamam, devam edemem..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Beyaz Gece
RomanceGörevini aşk ile perdeleyen bir adam ve o aşka yalnızca yüreğiyle kanat çırpan bir kadın. *** "Gözlerin dünyanın en güzel, en ihtişamlı masalını anlatıyor ve ben o masalda bana yer olmamasından deli gibi korkuyorum...'' dedi sarhoşluğuna rağmen keli...