14. Bölüm

33.5K 2.6K 1.3K
                                    

Merhaba, güzellikler 🌸

Aramıza yeni katılanlar oluyor ve onları gördükçe çok mutlu oluyorum 😍 Hoş geldiniz, iyi ki geldiniz. 🙏🏻 Düşüncelerinizi, yorumlar aracılığı ile benimle paylaşmaktan çekinmeyin lütfen. Her düşünceye saygım sonsuz 💚

Sıkça sorulan bir soruya da cevap vereyim, bölümlerin belli bir günü yok ama her hafta mutlaka yayınlamaya çabalıyorum.

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen. 🙏🏻 Keyifli okumalar. 🌸

Telefonun ekranındaki kelimeler, ateşten huzmelere dönüşerek zihnime sızarken dizlerimin üzerine çöktüm. Beynimde dönüp duran ateşten bir çark gibi dönen kelimeler nefes almamı zorlaştırıyor, canımı yakıyordu. Geçmişte annem, babam ve Haldun amca arasında neler olmuştu? Annemden öğrenemediğim ve sonrasında da zihnimin gerisine attığım bu sorunun cevabı Kuzey'de miydi?

Geçmişte ne olmuş olabilirdi? Annem Haldun amcaya aşıkken neden babamla evlenmişti? Üstelik bu soruların cevabını ben veremezken, Kuzey nasıl verecekti?

Gözlerimi kapatıp uzun uzun soluklandım. Belki de blöf yapıyordu ve beni bu yolla yakınına çekmeye çalışıyordu. Gözlerimi aralayarak başımı iki yana salladım. Annem anlatmaya değer bir şey olduğunu düşünseydi bana anlatırdı. Hayır, Kuzey'in oyununa gelmeyecektim. Ruhuma bulanan kasvete rağmen, ayağa kalktım ve o saçma mesajı hiç görmemiş gibi yapmaya karar verdim.

Omuzlarımı dikleştirerek salona yürüdüm, mesajı görmemiş gibi yapmaya gözlerim ikna olsa da beynim ikna olmuyordu. Kelimeler bir pire gibi zihnimi kemirmeye devam ediyor ve içimdeki kasvet ruhumu hissizleştiriyordu.

"Leyla, iyi misin?" diye soran Rüya'nın kaygılı sesiyle, salon sınırlarına girdiğimi anladım. Salondaki tüm bakışlar üzerine çevrilirken gerginlikten terleyen avuç içlerimi pantolonuma sürttüm. "İyiyim, bir sorun yok." dedim, kısık sesimle. Yutkunarak kuruyan boğazımı ıslatırken, omuzlarımın çöktüğünü hissediyordum.

Rüya'nın hemen çaprazındaki Barış'a kaydı bakışlarım. Dikkatle beni incelediğini fark ettiğimde, gülümsemeye çabaladım. Merakla kısılan gece siyahı gözleri, neler olduğunu anlamak istercesine yüzümü tarıyordu.

"Bembeyaz olmuşsun." dedi Ezgi ve o da en az abisi kadar dikkatle yüzümü inceledi.

Duygularım, diğer insanlar tarafından çok kolay okunuyordu ve ben bu durumdan çoğu zaman rahatsız oluyordum. Bu konuyu zihnimden atmak oldukça zorken diğerlerinin de üzerime gelmesi, sinirlerimi iyice geriyordu.

"Yapma yenge şimdiden, daha kaynana kayınpederle tanışmadan neyin heyecanı bu?" diyerek sırıtan Levent'e döndüm. Kolunu koltuğun kolçağına yaslayarak gevrek gevrek gülüyordu. Ona cevap veremeden, bu kez de ayağa kalkarak yanıma gelen Burak'a çevirmek zorunda kaldım bakışlarımı. Zihnimi karmaşık bir robottan fazlası gibi hissetmiyordum.

Burak'ın endişeli gözleri yüzümde dolaşırken, omuzlarımdan tutarak kaşlarını çattı. "Az önce bir şeyin yoktu. Kötü bir haber mi aldın?" diye sordu, bakışları bir şey olduğundan emin gibiydi.

Çığlık atmak ve bana bir şey sormayın diye bağırmak istedim bir an için. Ancak yapmadım, yapamadım.

Burak'ın omzumdaki ellerini kibarca iterek bir adım geriledim ve gözlerimi bıkkınca devirdim. "Bir şey olduğu yok," dediğimde, sesimin sinirli çıkmasını engelleyememiştim. "Hadi yardıma gel de servis yapalım beraber." dedim bana şaşkınca bakan Burak'a, gönlünü almak için. Sinirli çıkan sesimin hedefi olmuştu ister istemez.

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin