27. Bölüm

29.9K 2.3K 1.4K
                                    

Merhaba 💚

Sizleri özledim, umarım hepiniz iyisinizdir. Hepimizin ortak gündemi olan Covid19 maalesef artarak devam ediyor. Mümkün olduğunca bireysel tedbirleri elden bırakmayalım lütfen 🙏🏻

Bu bölümü zeynepnisa_gndz 'e hediye ediyorum. Güzel desteğin için çok teşekkür ederim Zeynep'cim. İyi ki varsın ❤️

Oy konusunda sınır koymaya başladığımı geçen bölümde de belirtmiştim ☺️

Bu bölüm için oy sınırımız 410.

Yorumlarınızı da bekliyorum elbette 🙈

Keyifli okumalar 💫

Hayatta her şey bizim içindir, derdi babaannem hep. Haklıydı. Hayat iyi, kötü, beklenmedik ya da onlarca farklı sıfat alabilecek sürprizleri bize sunmak konusunda oldukça cömertti. Fakat annemin yaşadığı evin silahlı saldırıya uğraması, hayattan bekleyebileceğim bir sürpriz değildi. Bu beklenmedik durum, yoğun korkuyla beraber merakla harmanlanan bir şaşkınlığı da beraberinde getirmişti benim için... Silah ve silahla ilişkili her şey, hem annem hem de benim için televizyonda dahi görmeye katlanamadığımız bir unsurken şimdi hayatımızın merkezini süslemişti. Bir anda...

Haberi alır almaz Barış ile birlikte, Kuzey'in Beykoz'daki evine gelmiş sıtmaya tutulmuşçasına titreyen anneme can havliyle sarılmış ve dakikalarca da bırakmamıştım. Haldun amca ve annem, polisler gece boyunca yalıda ve çevresinde inceleme yapacakları için geceyi burada geçirme kararı almışlardı. Barış, Kuzey'in evinde bulunmamızdan pek memnun kalmasa da şu an için bunu umursayacak durumda değildim.

''Biraz daha iyi misin anne?'' diye sordum, başımı omzuma koyarak saçlarını okşamamı isteyen anneme. Ellerim saçlarında dolaşırken titremesi biraz daha azalmış, buz kesen elleri de ısınmaya başlamıştı.

''İyiyim bebeğim,'' dedi yorgunluktan kısılan sesiyle başını omzumdan kaldırıp elini yanağıma yasladı ve derin derin iç çekti. ''O lanet silah sesleri yükselmeye başladığında ilk seni düşündüm,'' diyerek titreyen sesiyle birlikte dolmaya başlayan gözlerini kapatarak başını iki yana salladı.

O anlara dair, ilk kez konuşmaya başlaması benim de gözlerimi doldururken, içimde kaynayan meraka karşın onu bölmemek adına sessiz kaldım. Gözlerini kapatmasına rağmen kirpiklerinin hala titriyor oluşu, ne kadar zorlandığının kanıtıydı.

Annemin bunları yaşamış olması kalbimi hem öfke hem de üzüntüyle ezerken hemen karşımızdaki koltuklarda oturan ve başlarına önlerine eğmiş olan, Barış ile Haldun amcaya baktım. Olan bitenden haberdar oldukları aşikardı, ancak Barış bana tek kelime etmediği gibi fazla soru sormama da müsaade etmemişti. Bakışlarım, salonun diğer ucundaki yemek masasının sandalyesine oturan Kuzey'e kaydığında, gözlerini birkaç saniye gözlerimde tutmuş hemen ardından da hızlı adımlarla yanımızdan ayrılmıştı.

''Çok korktum Leyla...''

Annemin kısık çıkan sesiyle bakışlarım tekrar onun bembeyaz kesilmiş yüzüne çevrilirken, ellerim arasına aldığım ellerine dudaklarımı bastırarak, yaşadığı korkuyu ondan çekip almayı diledim.

''Ölümden korkmadım ama,'' diyerek sol elini ellerim arasından çekip saçlarıma yasladı ve az önce onun saçlarını okşadığım gibi bu kez de o, benim saçlarımı okşadı. Yüzüme sanki yıllardır hasretmiş gibi bakarak... ''Seni bir daha göremeyeceğim, kokunu içime çekemeyeceğim sandım... Yemin ederim tek korkum buydu.''

Beyaz GeceHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin