Beyaz Gece

35. Bölüm

Merhaba 💚

Bu bölümü cgdm93 'e hediye ediyorum. İlk bölümlerden beri buralardasın, ilgin için teşekkür ederim. Kocaman sevgiler ❤️

Bölümün oy sınırı 780.

Yorum yapmak konusunda da cimri olmazsanız sevinirim 😂

Keyifli okumalar 🌸

Kağıttaki kelimeler, ona karşın içimde daima yanan nefret yangınına birer çıra olarak düşerken canımın yandığı aşikardı. Yazdığı her kelime, her satır ona olan nefretimi harlarken yalnızca bir kısım canımı yakmaya başarabilmişti. Notun sonuna eklediği o hitap, ela gözlü çöl ahusu...

Bana on yıllar önce yaşayan bir şairin sözleriyle hitap etmeyecek birine aşık olmamı yazan bizzat kendisi değilmiş gibi, dalga geçercesine bunu eklemişti.

Bir zamanlar bir başkasının satırları oluşunu önemsemeden bana ettiği hitabı...

Ela gözlü çöl ahusu. Her kelimesi belki de her harfi, kalbime kıymık yağmurları olarak inmişti ve indiği yeri sızım sızım sızlatıyordu şimdi. Amansızca yanmaya başlayan boğazımı temizleyerek, titreyecek gibi olan ellerimle menünün kalın kapağını sıkıca sardım.

Gözlerim, kucağıma süzülen kurutulmuş hanımeli kayarken sağ elimi uzatıp avcumun arasına aldım onu hızla. Aklımda ve kalbimde yer alan Barış kadar cansız ve ölüydü. Sertçe yutkunarak elimi kapatıp avcumun arasında ezdim cansız çiçeği. Ta ki un ufak olana kadar... Ardından da artık neredeyse toz halini alan kırıntılarını Barış'ın yazdığı notun üzerine savurdum ve menüyü sertçe kapatarak beni dikkatle inceleyen garsona uzattım.

''İlgimi çeken hiçbir şey olmadı.'' dedim içimde kaynayanları umursamadan dümdüz bir sesle. ''Siz ne önerirsiniz?''

Tedirgin yüzü biraz daha gerilirken, alnında beliren boncuk boncuk ter damlalarından Barış'ın onu buna zorladığını anlamıştım.

''Na-nasıl efendim?'' diye sordu titreyen sesiyle.

Bakışlarımı yumuşatarak gülümsemeye çalıştım.

''En lezzetli balığınız nedir, hangisi daha çok tercih edilir?'' diye sordum daha sıcak çıkmasına çabaladığım sesimle.

Gözleriyle hala elindeki menüyü incelemekte olan Kuzey'i kontrol edip rahatlarcasına gülümsedi ve başını salladı hızlı hızlı.

''Çinekop önerebilirim, bu mevsimin en lezzetli balıklarından biridir.'' dedi girdiği gerginlikten sıyrılarak.

'Of rakıyla ne iyi giderdi, rokası bol salata da söyle Leyla.'

Sarp'ın sulanan ağzıyla söylediği şey ile geldiğimizden beri ara ara konuşmasına sinirlerim bozuldu o an  ve birden gülmeye başladım.

İçinde bulunduğum duruma inanamıyordum. Görmek istemediğim, nefret ettiğim herkes aynı günde hayatıma tekrar müdahil olmuştu. Bendeki nefret tarihçesi daha eskilere dayanan Kuzey ile baş başa yemekteydim. Barış, saçma sapan bir not yollamış, beni buna zerre hakkı olmasa da korkak ilan etmişti. Şimdiyse zorunluluktan oturduğum masada, kulağıma balığı nasıl yemem gerektiği fısıldanıyordu kendisiyle tanışalı yalnızca birkaç saat olan bir adam tarafından.

''Leyla?''

Şaşkın bakışlarını, elindeki menüden kaldırarak yüzüme diken Kuzey'e elimi kaldırarak bana biraz müsaade etmesini işaret ettim. Dudaklarındaki belli belirsiz gülümsemeyi andıran bir kıvrılışla başını salladı.