35.Bölüm(Yabancılaşma)

1.7K 161 99
                                    

Dünyanın en güzel manzarası ne diye sorsalar kesinlikle Doğu derdim. Onu izlerken duyduğum hazzı hiçbir manzara veremezdi. Gün ışığının alnına bıraktığı ışık hüzmesi onu eşsiz bir tabloya dönüştürmüştü. Biraz daha uyanmazsa ya yakalanacaktık ya da yakalanacaktık. Başka seçenek görünmüyordu. Milyon kere öpsem de bu öpücükler onu daha fazla mayıştırmıştı. Son çarem burnunu sıkıştırıp onu nefessiz bırakmak oldu. Çok geçmeden nefes nefese sıçrayarak oturur bir pozisyon aldı.

"Vicdansızın kardeşi insan öperek uyandırır."

"Bin kere öptüm uyanmadın." deyip omuz silktim.

"Bir daha öpsene"

Beni üzerine çekerek sırt üstü uzandı. Yüzünün her yanını öpücüklerimle ıslattım.

"Yarından itibaren sadece benim kollarımda uyanacaksın. Başka seçeneğin yok" dedi, elini sırtımda gezdirirken.

"İsteme olayını es mi geçsek Doğu? Mert'e bir not bırakıp evden ayrılırım."

"Olmaz. Ben görevimi yaparım. Gerisi onun takdiri." Ensemi kavrayıp yüzümü göğsüne bastırdı.

Ah, bu baş döndüren kokusu!

"Burada yaşayabilirim" diye mırıldandım.

"Bundan sonra sadece burada yaşayacaksın." Mümkünmüş gibi beni kendine daha sıkı bastırdı.

"Artık gitmen gerek. Ama bir türlü senden kopamıyorum." dedim ve kokusunu defalarca içime çektim.

"Akşam nasılsa benimsin." deyip saçlarıma bir öpücük bıraktı ve yataktan ayrıldı. Pencereye doğru ilerlerken yataktan çıkıp peşine düştüm. Kolundan tuttuğum anda bana doğru döndü ve parmak uçlarımda yükselip dudaklarına yapıştım. Verdiği karşılıklar öyle ateşliydi ki, her an kendimi yatakta bulabilirdim. Kapının açılma gürültüsüyle birlikte birbirimizden ayrıldık.

Ne olur Mert olmasın.

Feda kapıyı ardından kapatıp telaşla odaya girdi.

"Siz çıldırdınız mı?"

Doğu, Feda'nın yanına ulaşıp boğazına sarıldı ve onu duvara yapıştırdı.

"Lan sen benim kadınımın odasına destursuz nasıl dalabiliyorsun?"

"Doğu sessiz ol. Bırak çocuğun boğazını."

Doğu'yu tutup çekmeye çabaladım.

"Mert sabahın köründe kaybolmuş. Burada mı diye daldım öyle. Ne bileyim?"

Doğu elini çektiğinde Feda derin bir nefes aldı ve mırıldandı.

"Bu Mert bir işler çeviriyor. Benden söylemesi."

Feda'nın sözleri beni de işkillendirdi.

"Haklı olabilirsin. Hemen iş bulması çok garip."

"Ne iş bulmuş?" diye sordu, Doğu.

"Otopark işi olduğunu söyledi. Bu kadarını biliyorum." diye karşılık verdim.

"Al benden de o kadar" diyerek beni tasdik etti, Feda.

"Akşam evde olsun da ne halt yerse yesin. Akşam seni almadan gitmem." Bakışları beni buldu.

"O evdeyken alacağına şimdi alıp götürsene." dedi, Feda.

"Çiçeğimle, çikolatamla, adabıyla gelip isteyeceğim Nisan'ı." Feda'ya dönüp sert bir tonda konuştu.

"Mert verirse götürürsün." Feda'nın sesi alaylıydı.

Doğu'nun GökyüzündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin