48.Bölüm(Benim Güzel Kızlarım)

1.9K 157 239
                                    

Bugüne kadar kurgudan sıkılıp giden çok fazla kişi oldu. Özellikle Hakan'ın kitlesinin kesinlikle kurguyu terk ettiğini düşünüyorum. Doğu ve Nisan'a inanan ve hala kalemimin yanında olan herkese çok teşekkür ederim. İyi ki varsınız.🌸


"FedCanNis"

Can: Oğlum evde senin boxerını buldum. Tavşanlı hashahshhahahahah
Feda: Nisan'ın içime ne giydiğimi bilmesine gerek yoktu. Birkaç güne gelip o boxerı sana yedireceğim!
Can: Seni eve alacağımı sana düşündüren ne?
Feda: Domuz herif! Tarihin gördüğü en büyük satıcısın.
Can: Bilmukabele...
Feda: Kendime Amerikalı ev arkadaşı getireceğim. Şimdi siktirip gidebilirsin.
Can: Bilir mi? Yerime gelen kıymetini bilir mi? Bu insan cennette mevlaya küsen değil mi?
Feda: Senden iyi bileceği kesin. Duygu sömürünü az ötede yap. Domuz!
Can: Ağlarım :((((((((
Nisan: Susun artık! Doğu evde...
Can: Doğu pampam bana beni sevdiğini söyledi. Şimdi sen gidip ağla!
Feda: Ühühühühühü siktir git lan!
Nisan: Ben görünmez elenman mıyım?
Feda: Canımın içi Allah'ını seversen görüyorsun şu ibneyi değil mi?
Can: Bu ibne sana girsin. Amerikalı arkadaş getirecekmiş göt herif!
Feda: Kudur domuz herif puhahahahahhaha
Nisan: Doğu bana ters ters bakıyor. Hakkınızı helal edin gardaşlarım :((
Can: asdfgfsaghhfdaaghsafg Ponçik bu sen misin gardaşım doğru söyle? Kafana silah mı dayadılar?
Feda: Hamilelik senin ağzını bozmuş. Dobarlan bıragma gendini canımın içi.
Nisan: Çok komiksiniz. Doğu'ya sırıtarak bakıyorum. O ise beni yiyecek gibi bakıyor. Beni bebeğim bile kurtaramaz. Hoşça kalın yapışık ikizlerim... :((((((((

Telefonu kilitleyip yatağa bıraktığımda Doğu hala kapının eşiğindeydi ve kollarını göğsünde birleştirmiş bir vaziyette bana doğru bakıyordu. Yüzümdeki aptal sırıtışı bozmadan ona bakmaya devam ettim.

Nisocuğum Feda ile konuşmuyorduk. Sakin ol. Sadece Can'la konuşuyorduk.

Sonunda dayanamayıp "Ne bakıyorsun?" diye homurdandım ve dikleşen omuzlarımı düşürdüm.

Duruşunu bozmadan gözlerini kısarak anında beni yanıtladı.

"Kızımızı hangi yaramazlıklarına alet ettiğini anlamaya çalışıyorum."

Nisocan toprak atalım mı? Merhumeyi iyi bilirdik. Hakkımız helal olsun.

"Ne yaramazlığı canım? Biz dayımızla konuşuyorduk." dedim, titreyen sesimle.

Bu meteor o titreyen sesi sana yedirir Nisocuğum. Afiyet bal şeker olsun. Sus artık. Sus. Canımı sıkıyorsun.

"Dayı mı? Dayılar mı?"

Sorusuyla birlikte üzerime doğru gelmeye başladığında bacaklarımı yatağın üzerine çekerek geriledim.

"Can dayımızı çok seviyoruz." dedim, yapmacık bir gülümsemeyle.

"Oradan bakınca aptal bir kocaya mı benziyorum?" diye sordu.

Saçmalamanın dibine vurarak "Estağfirullah canım. Maşallahın var." diye yanıtladım, onu.

Dizlerinden biri yatağın üzerine yerleştiğinde burun buruna geldik. Yatağın içinde çabucak gerileyip ondan uzaklaştım ve yatağın diğer ucundan zemine atladım.

Doğu'nun GökyüzündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin