5 yıl önce
Günlerdir bu pis kokulu depoda aç ve susuz sandalyeye bağlı bir şekilde tutuluyordum. Abim Mert'in nişanlısı ise en son gördüğümde hemen yanımda kalan çelik kapıdan içeriye doğru fırlatılmıştı. Bir daha da Duygu'nun sesini duymamıştım. İyi miydi? Ne durumdaydı? Hiçbirini bilmiyordum.
Silah sesleri kulağıma dolmaya başlarken deponun en ucundaki sürgülü kapının büyük bir gürültüyle açıldığını gördüm. Güneş ışığı gözlerimi rahatsız ederken bana doğru yaklaşan gölgeyi ayırt edemiyordum.
"Nisan!"
Doğu! Doğu'nun sesiydi, bu. Hayır ama yapma bana bunu be evren kardeş! Adam beni bu halimle mi görecekti gerçekten? Rezil bir haldeydim. Tam bir sefildim!
Kızım ne saçmalıyorsun sen? Kendine gel. Buradan kurtulacağının farkında mısın? Tamam be susun! Karşımızdaki şu yakışıklıya odaklanalım.
Heybetli vücudu gözlerimin önüne serildiğinde ayaklarından gözlerine doğru uzun bir yolculuğa çıktım. Gözlerine ulaştığımda o yoğun kahvelerden bir kahve içmek nasip olur muydu diye düşünmeden edemedim.
Elleri yanaklarıma ulaştığında "İyi misin?" diye sordu.
Kızlar bana bir akıl verir misiniz? Şu an açlıktan nefesim leş gibi kokuyorken burnumun dibindeki bu adama nasıl cevap verecektim? Aptal başını olumlu anlamda sallasana! Doğru! Aklımı öpeyim. Muah!
Başımı olumlu anlamda sallarken alnıma derin bir öpücük bırakmıştı. Doğu ilk kez beni öpüyordu ve ben sefil bir haldeydim. Bana kaderimin en hain oyunuydu, bu. Nisan saçmalamayı kes! Şu an ciddi bir olayın ortasındayız! İyi be tamam sustum!
Ellerimi ve ayaklarımı çözdüğünde Mert'in bana seslenişini duydum.
"Nisan bebeğim!"
"Mert!" diye bağırdım, ayağımdaki iplerden sıçrayarak kurtulurken. Hızla üzerime doğru gelen gölgesine doğru koştum ve boynuna sımsıkı sarıldım.
"Bebeğim çok korktum. Çok!"
"İyiyim benim kahraman Mert'im."
Boynuna doladığım kollarımı tutarak üzerinden çektiğinde "Duygu nerede?" diye sordu.
Elimle çelik kapıyı göstererek "En son oraya attılar. Bir daha da çıkmadı" dedim, titreyen bir sesle.
Hızla oraya doğru koşarken Doğu'ya emirler yağdırmıştı.
"Doğu Nisan'ı hemen buradan çıkar! Sana emanet kılına zarar gelirse kafanı koparırım!"
Doğu bana doğru gelirken "Onu öylece bırakıp gitmeyelim" diyerek Mert'in yanına doğru hareketlendim. Doğu beni tek hamlede omzuna attığında çaresizce debeleniyordum.
"Doğu ne olur! Onu yalnız bırakmayalım. Lütfen!"
"Abinin ne dediğini duydun! Boşuna debelenme güzelim!"
Güzelim mi? Kızlar adam bana güzelim dedin. Sizde duydunuz mu? Acaba ben rüyada mı kurtarılıyordum? Açlıktan ve susuzluktan sanrı falan görüyor olabilir miydim? Nisan sus! Konumuz bu mu? Duygu'yu kurtarsınlar sonra tartışırız, bunları!
Deponun önüne çıktığımızda Doğu beni omzundan indirerek ormanın içine doğru sürüklemeye başlamıştı.
"Doğu dur! Mert ve Duygu'yu beklemeyecek miyiz?"
Elimi daha sıkı kavrarken adımlarını durdurmadı.
"Buradan ayrı ayrı ayrılacağız."
Gözlerimi devirerek adımlarını takip ederken arkamdan gelen büyük bir patlama sesiyle geriye doğru döndüm. Az önce terk ettiğimiz depo tuzla buz olmuştu.
Dumanlar her yanımızı sararken "Mert!" diye bağırmaya başladım. Doğu'nun ellerinden kurtularak hızla alevler içindeki depoya doğru koştum. Bir el beni yakaladığında ayaklarım yerden kesilmişti.
"Nisan yapma!"
"Neyi yapmayayım Doğu! Mert içeride! Onu çıkarmam lazım. Kahraman olma sırası bende!"
"Kurtaramazsın. Artık çok geç."
Karnımdaki ellerine sıkıca tutunurken "Nasıl bu kadar duygusuzsun?" diye bağırdım. Sesi bile titrememişti. Sanki bunun olacağını biliyor gibiydi.
"Artık çok geç. Anla!" diye tekrarladı.
Nefesi ensemdeki saçlarıma gömülürken acı bir çığlıkla bağırdım. Ellerinden biri hızla ağzımı kapatırken "Bağırma" diye emretmişti.
Beni tek eliyle taşırken ağzımdaki diğer elini çekmemişti. Mert'i öylece bırakıp gidiyorduk. Benim bildiğim tanıdığım Doğu kardeşim dediği adamı öylece bırakmazdı. Gözyaşlarım Doğu'nun ağzımdaki ellerine düşerken hıçkırıklarım dışarıya ulaşamıyordu. Neden bu denli sesimi gizlemeye çalışıyordu? Neyin içine düşmüştük biz böyle?
Lütfen, yorumlarınızı ve beğenilerinizi esirgemeyin.
Sağlıkla kalın.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğu'nun Gökyüzünde
RomanceTAMAMLANDI. +18 sahneler içerir. Uyarıldınız. Üzerime doğru koşarken kaç ömrü arkasında bırakmıştır? Sorgulamaktan korktum. Peki ben aşkımızdan kaç baharı alıp gidiyordum? Bunu da sorgulamaktan korktum. Aramızda dört metre ya kaldı ya kalmadı. Hesap...