Hakan Erdem Özel Bölümü

2.5K 152 67
                                    

Hakan Erdem

Genç kadını akşam sularında evinden uğurladıktan kısa bir süre sonra evin kapısı çalınmaya başlamıştı. Adam kanepesinden kalkarak kapıya ulaştı ve kapının kolunu ritmik bir hareketle indirdi. Karşısında gördüğü yüz görmeyi umduğu bir yüz değildi.

"Mine teyze"

Sarışın kadın Hakan'ı ittirip içeriye daldığında çantasından şırınga ve ampul çeşitleri çıkardı.

"Bana bak." Elindekileri adama doğru uzattı.

"Bunları alıp hastaneye gidiyorsun ve Nisan'ın gelmesini bekliyorsun."

"Nisan'ı bekliyorsun derken?" Adamın yeşil gözleri kapkara oldu.

"Karnındaki piçin icabına baktım." Alaylı bir kahkaha patlattı.

"Ne yaptın sen?" Adam kadının kolunu tutup sertçe sarstı.

"Haddini bil dünkü çocuk!" Kolunu adamın ellerinden kurtarıp elindekileri adamın avuçlarının arasına bıraktı.

"Bu iğnelerden ona yapacaksın. O küçük sürtüğün hafıza merkezini etkileyerek kısa süreli bir anı kaybı yaşamasına neden olacağız. Son gördüğü yüzün sen olduğundan emin ol. En son seninle konuşmuş olmalı anladın mı?"

Hakan başıyla onaylarken elindekilere şaşkınlıkla bakmaya devam ediyordu.

"En az bir haftaya tüm anıları geri gelir. Bu süre onun seninle yaşamaya başlaması için gayet yeterli bir süre. Sonrasını senin üstün hayal gücüne bırakıyorum Hakoman!"

Hakan'ı ittirip neşeyle evden ayrılırken son kez bağırdı.

"Hemen hastanede ol. Hastanedeki baş hemşire senin ismini nöbetçi hemşireler arasına yazdı."

Hakan üzerindeki takım elbiseye ait lacivert ceketi üzerine geçirerek evden hızla ayrıldı. Yüzünde belirginleşen çizgiler umudun filizleriydi. Aşık olduğu kadını o cehennemden çıkarıp kendi cennetine dahil edecekti.

Hastaneye aşık olduğu kadından birkaç dakika önce gelmeyi başarmıştı. Ameliyathane ekibine dahil olduğunda cebindeki hazineleri masadaki iğnelerle değiştirdi. Kadın ameliyathaneye giriş yaptığında kanaması büyük bir özenle kontrol altına alınmaya çalıştı. Koluna bir ünite kan bağlandı. Bunlar Hakan için basit işlemlerdi. Lisede hemşirelik bölümünü başarıyla tamamlamıştı. Stajlarını ise çok ünlü özel hastanelerde yapmıştı. Nisan kendine geldiğinde ilk gördüğü yüz ise Hakan olmuştu.

"Hakan... Ne oldu bana?" Kadının yüzüne doğru eğilerek saçlarını nazikçe okşadı.

"İyisin artık her şey bitecek küçük asistan"

Kadın gözlerini yumup tekrar açtı.

"Bebek... Bebeğim... Hakan o iyi mi?" Elleri adamın yakasına yapıştığında tüm gücüyle adamı sarsmaya çalıştı.

"O öldü. Ama sen yaşayacaksın. Artık sana zarar vermelerine izin vermeyeceğim."

Kadın ağır bir titreme nöbetine girmişti.

"Hayır... Yalan söylüyorsun. Ölmedi, ölmez. Benim bebeğim annesini bırakmaz." Karnını tutarak okşamaya başladı.

"Bak burada. Hissediyorum." Aslında hissedemediği gözlerindeki dehşetli ifadede mevcuttu.

Kendini avutmaya çalıştığını herkes görüyorken o hala inkar aşamasındaydı. Baş hemşire sakinleştirici yapılmasını emrederken Hakan az önce yerlerine yerleştirdiği şırınga ve ampülden birer tane alarak yapacağı işleme başladı. Doktor bir sakinleştiricinin ismini söyleyip oradan ayrıldığında hemşireler kadını zorla zapt ediyorlardı. Hakan onlara dönerek bağırdı.

"Herkes çıksın. Ben hallederim."

"Olur mu öyle şey."

Baş hemşire araya girdi.

"Ben buradayım hepiniz çıkın." Ameliyathanede Hakan ve başhemşire dışında kimse kalmazken Nisan'ın sesi gittikçe boğuklaşmıştı.

"Hakan canım çok yanıyor. Ne olur durdur bu acıyı?"

Adam elindeki şırıngaya ampuldeki sıvıyı hızla çektiğinde kadına yaklaştı ve alnını öperek saçlarını okşadı.

"Artık canının yanmasına izin vermeyeceğim. Sen ve ben yeni bir hayata başlayacağız."

Kadın onu duysa da algıladığı söylenemezdi. Adam elindeki iğneden havaya doğru bir miktar bıraktıktan sonra kalanını kadının koluna enjekte etti.

Kadın histerik bir şekilde titrerken iğneyi fırlatıp yeniden kadının yüzüne doğru yaklaştı.

"Her şey bitti küçük kızım. Yeni hayatımıza hoş geldin."

Kadının gözünden bir damla yaş yeşil örtüye doğru süzülürken baktığı adam kocaman bir boşluktu. Bir buhranının içinde kaybolduğunun farkında bile değildi. Az önce ne yaşadığını anımsamaya çalışırken daha çok kayboluyordu. Ama karşısındaki yeşil gözleri hafızasından silemiyordu.

Gözleri o gözlere mühürlenmişti. Anı bankasında bir çift yeşil göz kilitli kalmıştı.

Lütfen, yorumlarınızı ve beğenilerinizi esirgemeyin.

Desteğiniz daim olsun. Sağlıkla kalın.

Doğu'nun GökyüzündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin