Gözlerimi büyük bir yorgunlukla açtığımda pembe önlüklü, hemşire olduğunu tahmin ettiğim bir kadın başımın üzerindeki seruma elindeki iğneyi enjekte ediyordu.
"Merhaba, Nisan Hanım. Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?"
"Üzerimden tır geçmiş gibi" Sesim oldukça bitkindi.
"Doğu iyi mi?"
"Sanırım sizi getiren kişiden bahsediyorsunuz? Günlerdir kapının önünden ayrılmadı. Ben doktorunuza haber verip geliyorum."
Hemşire odadan çıktığında odayı incelemeye başlamıştım. Oda oldukça lüks görünüyordu. Bu da özel bir hastanede olma olasılığımı arttırıyordu. Yatağın yanındaki tuşları inceleyerek sırtımı havalandıracak tuşu aramaya koyuldum. Üçüncü denememde bunu başardığımda kendime öpücük atmayı ihmal etmedim. Yatağın sırtını hafif dik bir konuma getirdiğimde daha rahat etmiştim.
Odanın kapı açılma sesi doktorun geldiğini kanıtlamıştı. Duvarın ardından oldukça genç görünümlü koyu sarı saçları olan buğday tenli bir beyefendi çıkmıştı.
"Merhaba Nisan. Nasıl hissediyorsun?" Doktorun sesi oldukça sevgi dolu ve karizmatikti. Hakkını vereyim kendisi de oldukça yakışıklıydı.
"Yorgun" dedim, gülümsemeye çalışarak.
"Seni muayene etmeme izin verir misin?"
Gözlerimle onu onayladığımda bacaklarımdaki örtüyü kaldırmıştı. Bu hareketine anlam veremesem de sesimi çıkarmadım.
"Sikeceğim böyle işi!" Kükreyen ses Doğu'ya aitti. "Madem uyandı ne diye giremiyorum?"
Odanın kapısı büyük bir gürültüyle açılırken Doğu içeriye dalmıştı.
"Beyefendi ne yaptığınızı sanıyorsunuz?" Doktorun sevgi dolu sesi hırçınlaşmıştı.
Doğu doktoru umursamadan yanı başıma ulaştığında yüzümün her yanını öpücüklere boğmuştu.
"Biraz daha uyanmasaydın aklımı kaybedecektim" Doğu'nun bu serzenişine gülümsedim. Yanaklarımı avuçlarının arasına aldığında bana endişeyle bakıyordu.
"İyiyim Doğu"
Endişeli yüzü yumuşarken gülümsemeye başladı.
"Bir daha söylesene"
"İyiyim" dedim, onun bu çocuksu haline gülerek.
Kaşları çatıldı. "Onu değil. İsmimi"
"Doğu"
Yüzü yeniden yumuşarken dudağıma masum bir öpücük bırakıp geri çekildi.
"Bir daha sakın beni bu güzel sesten mahrum bırakma"
"Bırakmam Doğu" İsmini yumuşak bir tonlamayla söylemiştim.
"Artık hastamı muayene edebilir miyim?" Doktorun sitemli sesine karşı Doğu'nun kaşları çatılmıştı. Yatağın kenarından kalkarak elini alnıma yerleştirdi.
"Bende kalacağım"
Doktor gözlerini bana çevirdiğinde gözlerimle onun kalmasını sessizce onaylamıştım. Az önce bacaklarımdan yukarıya doğru kaldırdığı örtüyü biraz daha yukarı ittiğinde elinde kalın bir iğne gördüm.
"Hissediyor musunuz?" Anlamayan gözlerle doktora bakarken bakışlarımı bacaklarıma indirdim. İğne ayağıma saplıydı. İçimde çoğalan büyük bir korkuyla bacağımı oynatmaya çalıştım.
"Oynatamıyorum" diye bağırdım.
"Bacaklarım kıpırdatamıyorum."
Doğu'nun alnımdaki eli gevşerken elini yakalayarak avuçlarımın arasına aldım ve ona doğru başımı kaldırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Doğu'nun Gökyüzünde
RomanceTAMAMLANDI. +18 sahneler içerir. Uyarıldınız. Üzerime doğru koşarken kaç ömrü arkasında bırakmıştır? Sorgulamaktan korktum. Peki ben aşkımızdan kaç baharı alıp gidiyordum? Bunu da sorgulamaktan korktum. Aramızda dört metre ya kaldı ya kalmadı. Hesap...