28.Bölüm(Haram Geceler)

3.7K 178 106
                                    

Mert ve Feda'nın düet parçası yukarıdaki ektedir. Şarkıyı bilmeyenler için tavsiyem; biraz dinleyin ve ondan sonra bölümü okuyun. İnanın daha keyifli olacak. İyi Okumalar.🌸

Eve döndüğümüzde Can bizi kapıda karşıladı.

"Doğu başkan özledim lan seni! Bir haftalık tatilimiz ne hoştu değil mi?"

Can, Doğu'ya göz kırpıp omzuna bir tane vurduğunda ensesine inen tokatla yüz üstü kapının eşiğine yapıştı.

Allah'ım hiç güleceğim yoktu. Affet ve günah yazma. Kahkahalar eşliğinde Can'a doğru eğilip kolunu tuttuğum anda Doğu beni geri çekti.

"Bırak eşiği yalasın da kötü ruhlar evimizi terk etsin" dedi ve ben bir kahkaha daha patlattım. Ama Doğu o kadar ciddiydi ki, insanın gülümsemesini resmen ağzına geri tıkıyordu. Can inlerken elleriyle zeminden destek alıp doğruldu ve bağdaş kurarak eşikten bize doğru baktı.

"Ne yapıyorsun lan! Çekilsene." Doğu ayağıyla Can'ı dürttü.

"Kötü ruh nöbeti tutuyorum" Can gevşek gevşek sırıtırken bir tokat daha yememesi için Doğu'nun beline sarılarak ona engel oldum.

"Feda şu kuçu kuçunu kapının önünden al yoksa kuçuluktan eskortluğa terfi ettireceğim."

Doğu evin içine doğru bağırırken Can araya girdi.

"Onlar yok. Feda, Mert'i dertleşme sofrasına götürdü. Zakkum içesiceler beni yine almadılar. Geçen yıllar değersizliğimden gram eksiltmemiş."

Can dudaklarını büzdüğünde koluna girip kaldırdım.

"Onları sürekli videoya çekip sarhoş hallerini malzeme yaptığın için olabilir mi?" diye sordum, muzipçe.

Doğu beni çekiştirip kolunun altına aldı. Can'ı da önümüzden itekleyip salona doğru sürükledi.

"Şu Can kulunu gör ey Rabbim. Örseleniyorum. Minnoş kalbim hangi adamların masasına meze oluyor. Gör."

Can ellerini havaya kaldırdı. Ardından "Ya Rabbi şükür" diyerek ellerini yüzüne sürdü ve koltuklardan birine zıplayarak oturdu.

"Yavaş ol, örselenmiş it!" Can, Doğu'ya bakarak dudak büzdü.

"Örselenmişliğimi yüzüme vurduğun için sağ ol."

Kalbi kırılmıştı, Can kuşumun. Gidip yanına oturdum ve kollarımla sardım, onu.

"Seni örseleyenleri çamaşır suyuna bastırır, bastırır çıkarırız" dedim, ciddiyetle.

"Önce bu" diyerek parmağıyla Doğu'yu gösterdiğinde parmağı artık yoktu. Doğu parmağını havada kapıp Can'ın ağzına soktu.

"Eskortluk ders 1" dedi, sertçe. "Yalamayı iyi bileceksin"

Gözlerimi kocaman açıp Doğu'ya baktım.

"Doğu" diye ikaz ettim ve öksürdüm.

"Gel buraya" diyerek beni koltuktan kaldırdı ve karşıdaki koltuğa sürükleyerek kendi kollarının arasında oturmamı sağladı.

"Ben varken ne diye elin örselenmiş eskortuna sarılıyorsun."

"Doğu" dedim, aynı ikazlı sesimle.

"Hımm" dedi, mayışmış bir sesle.

Nisocanlar pamuk şekerlik yükleniyor. Yüklensin o zaman.

"Ponçik şuna söyler misin? Bana bir daha eskort demesin. Küsüm ben onunla!" Can çocuksu sesiyle mırıldandı.

Doğu'nun GökyüzündeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin