"Otur oturduğun yerde!" Bileğimi Cemilim elinden sertçe çektim. "Dokunma bana, it!" Odadaki kızlar bizi takmıyordular bile. Kavgalarımıza alıştıktılar nasıl olsa. Her iki günde bir birbirimizi yiyorduk.
"Hadi Bahar! Hadi!" Beni iterek odaya soktu.
"Dokunma dedim!" Elim şişman yanağına çarpınca Cemil sinirinden beni saçlarımından tutup küçük odaya çekti. Bu odayı çok iyi tanıyordum. Az geceleri burda geçirmedim. Karnıma yumruk atınca duvara tutunup gözlerimi sıktım. Öğrendim. Ses çıkarırsam daha çok vurur. "Sahneye çıkacağın dendi mi, çıkacaksın!" Yere çöküp başımı hayır yerine salladım. Ölene kadar direneceğim. Bu it beni kontrol edemez.Karnıma tekme atınca bir çığlık attım ve buna pişman olarak ellerimi başımın üstüne koydum, sanki bu bir işe yararmış gibi. Bir tekme daha attı ve ışığı söndürüp beni odada yalnız bıraktı.
Titreyen dudaklara duvara yaslandım ve elimi sızlayan karnıma koydum. İz bırakacak bu.Kapı açılınca yerimden sıçradım. Derya. "İyi misin Bahar?" Yavaşça başımı salladım ve Deryanın yardımıyla ayağa kalktım. "Kaç kere daha dayak yemeği düşünüyorsun Bahar?" İronik bir gülüş atıp öbür odaya geçtim ve viskimden büyük bir yudum aldım. "Ölene kadar Derya." Aynanın önüne oturup çökmüş yüzüme baktım. Eskiden parlayan, güzel tenli yüzüm şimdi bazı yerlerde morarmıştı ve çok zayıftı. Her şey de bu pislik Kulkan yüzünden! Keşke hiç aşık olmasaydım. Hiç tanımasaydım.
Makyajıma başlayıp kapatıcıyla her izi, morluğu ve çiziği kapattım. Yarım saat sonra Bahar yok olup Ceyda çıktı ortaya. Ceyda. Bu isimden o kadar nefret ediyordum ki.."Bittin mi sonunda?"
Viskimden bir yudum daha alıp Cemile öldürtü derecede bir bakış attım. "Bugün çok önemli biri geliyor, kendini en iyi–" Gözlerimi devirince sustu. "Devir. Devir sen o gözleri Bahar ama Ceydada bu hareketi görürsem Allah yarattı demem-""Seni Allah yartmış olmaz zaten, sen şeytanın en iyi eseresin!"
Cemil kahkaha atıp çenemi eline aldı ve tanıdık sırıtışı taktı yüzüne. "Çok konuşuyorsun sen bugün." Silkerek kendimi Cemilden çözdüm. "Kulkan buna ne tepki verir acaba?" İlk defa yutkunup direnmeyi bıraktım. "Bende öyle düşünmüştüm.. Hadi şimdi Hadii!"
Cemil beni Sahneye itti. Etrafa bakındım. Her akşamki herifler. Şu önemli olan beyfendiyi daha göremedim. Arkamdaki orkestraya bakıp başımı salladım. Enstrümanlar çalmaya başlayınca mikrofona tutunup şarkımı söylemeye başladım.
"Bir yanım cehennem
Bir yanım cennet!"Söylerken ön masadaki adama gülümseyip gözlerimi yine bütün müşterilere döndürdüm. "Bir yanımda yokluk var, bir yanım hasreet!"
Bir adam kapıdan girince Cemile baktım o da bana başıyla onaylayınca gözlerimi devirdim. Bu gece sal beni bari! Zaten her yerimi morarttın, bu gece yapma bari it herif!Adam masaya oturup sipariş verdi sonra bana döndü ama ben gözlerini kaçırıp öbür müşterilere baktım. Evet inat ettim, Cemil kızsın, delirsin. Şarkı söylemekte yaralar yüzünden çok zorlanıyordum ve ara sıra sesim kesiliyordu acıdan. Cemil bunu fark edince beni kızgın bakışlarıyla deliyordu.
"Durdurun dünyayı, başım dönüyor!"
Mikrofonu elime alıp sahnede performansıma başladım. Performans dediysem biraz sağa biraz soşa yürüdüm. Yine seyircilere dönüp gözlerimi kapattım.
"Yaralı gönlümde koptu kıyamet!"
Masadaki adamla göz göze gelince gülesim geldi.
Bebe bu lan! Onsekizine girdi mi bu çocuk?
Cemile baktığımda o sadece sıkmış dişlerle beni gözlüyordu. Çocuğa bakıp göz kırpınca hafifçe sırıtıp bardağını bana kaldırdı. Tatlı ya."Durdurun dünyayı.... Başım dönüyoor!"
Mikrofonu yerine takıp Sahneden kaybolmak istedim ama Cemil önümü kesti.
"Ne var lan puşt?" Cemil elini kaldırdı ama bana bişey yapamadı. Müşteriler bizi hala görebiliyordu, o yüzden. "Şu oğlan seni masasına istiyor."
Başımı salladım. "Bu benim görevim değil." Yanından geçmek istediğimde beni boğazımdan tuttu ve arka duvara yapıştırdı.
"Masasına oturacaksın ve isterse yatağına da gireceksin Bahar! Kulkan seni bana verirken her şeyi yapar dedi! Sende her şeyi yapacaksın!"Cemil önümden kaybolunca yaşlarla dolan gözlerimi kapattım. Ben ne günah işledim bilmiyorum ama bunu hak etmediğimi çok iyi biliyordum.
Makyajımı bozmadan göz yaşlarımı sildim ve sahne arkasından çıktım.Şu çocuğun masasının yanına dikildim.
"Müsaade var mı?" Gözlerime bakıp gülümsedi. "Tabi." Sandalyeyi çekip üstüne oturdum. "Ceyda ben." Önümdeki adam bardağıma rakı doldurdu."Akın, Akın Koçovalı."