42.

485 37 2
                                    

-BAHAR-

Telefonum çalınca çatık kaşlarla ekrana baktım. Tanımadığım bir numara. Meraktan telefonu açtım ve kulağıma götürdüm. "Efendim?" Diyip öbürleri beni duymasınlar diye mutfağa geçtim.
"Valla senmişsin!"
Kulkan. "Ne istiyorsun?" Vücudumda gerilmeyen hücre kalmadı. Sadece sesi yetti beni kışkırtmaya.
"Yavaş be... Şimdi, sen bu Akını çok seviyorsun ya." Gözlerim devirip elimdeki telefonu kaynayan tencerenin içine atmamak için kendimi zor tuttum. "Akın seni de o kadar seviyor mu?" Bu ne demek şimdi? Kulkana cevap vermeyince kıkırdamasını duydum.
"Sen eskidende çok saftın ya.. Neyse, Romeo'nu ara bi Juliet. Bak bakalım kimle şu an."

"Benimle derdin ne Kulkan?! Gerçekten, bana anlatır mısın? Benden ne istiyorsun?!" Bağırdımı fark edince gözlerimi kapattım. Beni duydular kesin.
"Hala mı soruyorsun kızım?" Efendim? "Pavyon mu? Oraya gitme dediğim için mi bütün yaptıkların?!"

"Bahar af edersinde, sikerim pavyonunu. Sen—"

"Kimle konuşuyorsun sen?"

Hemen telefonu kapatıp Karacaya döndüm. "Kimse." Diye yalan attım. "Saçmalama, Kulkan dedin." Sıcak mı burası? Başımı sallayıp güldüm. "Kulkan mı? Kulkan isim mi?" Karaca kaşlarını çattı. "Kullan dedim. Yani.. Beynini kullan anlamda, bir arkadaş benden bir konuda akıl istedi bende beynini kullan dedim." Bana hiç inanmadı. Bu nasıl yalan söyleyememek ya? "Sen niye burdasın?" Karaca beni aşağıdan yukarıya inceledi sonra gözlerini kıstı.

"Akın terasta Songülle, yalnızlar. Bilmek istersin dedim."

-KARACA-
Bahar yanımdan doğruca terasa fırlayınca burnuma parfümün kokusu girdi. Kulkanın montunda da bu koku vardı. Ben ya saçmalıyorum yada Kulkan benden bişey gizliyor. Salona girip pencereye geçtim ve Baharı izledim. Akının yanına geçip Songüle hafif bi gülümse attı. Songül de aynısını yaptı. Akın ise arada kaldı. Salak. Eski sevgilinle konuşmak istiyorsan bunu niye Baharın önünde yapıyorsun?

"Karaca, ne oluyor?"

Annem yanıma gelince dışarda yaşanan durumu incelemeye başladı. "Ayy bırakın oğlumun yakasını artık!" Diye tıslayınca sırıttım. Annem ne Baharı ne de Songülü sever. Gerçi, annem beni de sevmez. Sadece Akın Akın Akın.

Salondan geri çekilip kilere kitledim kendimi ve Kulkanı aradım. "Efendim kara gülüm!" Diyerek telefonu açtı. "Benden ne gizliyorsun sen?" Sert bi tonda sevgilime sorup kilerde dolaşmaya başladım. "Bu nerden çıktı şimdi Karaca?" Gözlerimi devirdim. "Yalan söyleme! Bana asla yalan söyleme Kulkan!"
Bir süre sustu. Tamam yalan söylemede, bişey söyle. Bu erkek milletti gerçekten salak. Abim de, Kulkan da.. hepsi aynı bok.

"Tamam.. Sen her zamanki yerimize gel, ben sana anlatacağım."

- BAHAR -
"Konuşmanızı bölmüyorum dimi?" Diyip Songülün karşısına geçip elimi Akının omuzuna koydum. "Yok birtanem.. Bittik biz zaten." Songül sırıtıp başını salladı. Akına hak vermiyormuş gibi. Selim abi oğlunu çağrınca Akın yanağıma bir öpücük konup beni Songülle yalnız bıraktı.

"Kıskanmıyorsun beni dimi?"
Ağzımdan şaşkın bir kahkaha çıktı. Hiç sevmedim bu kızı. "Niye kıskanıyım ki?" Songül yılanca gülümseyip bana bir adımla yaklaştı. "Çünkü Akın bana hala aşık." Tövbe Estağfurullah..! Gülerek başımı salladım.

"Allahım daha ne tiplerle karşılaşacam bu ortamlarda?" Diyip içeriye girmek istedim ama Songül kolumu yakalayıp beni kendine çekti. "Akını istersem hemen elinden alırı–"

"Baya yükseklerden uçuyorsun sen ya.."

Songül gülümseyince bende gülümsedim. Nefret ediyorum şu entrikalardan. "Ben onun ilk aşkıyım. Sen sadece–" Gözlerimi devirerek lafını kestim. "Çocuktunuz siz kızım! Şimdi aklını başına al ve bir an önce burdan siktir ol git." Sinirle kolumu elinden çekip içeriye girdim.

"Ha Bahar, çıkalım mı?" Akın benim cevabımı beklemeden kapıya çekti. "Nereye–"

"Burdan uzağa.."

Akın beni Aliçonun kulübesine getirince şaşırdım. Ne olduğunu bilmiyorum ama çok stresli görünüyordu. Acaba Songül ona da mı saçma sapan şeyler anlattı? Öldürürüm o kızı, hiç de acımam.

"Akın ne oluyor ya?"

Sevgilim elimi alıp göğsüne koydu. "Hissediyor musun?" Çatık kaşlarla kalp atışlarına konsantre oldum. Başıma evet anlamımda sallayınca Akın rahatça gülümsedi. "Hızlı mı?" Baya hızlı çarpıyordu kalbi. Başımı yine sallayınca Akın elimi bırakıp dimdik gözlerime baktı. "Sayende." Efendim?
"Kalbim seni için atıyor." Hafifçe gülümseyip yanağını okşamaya başladım. Akın boynunu eğidi. "Sana ne anlattı bilmiyorum ama.." Gözlerini yerden kaldırıp derince gözlerime baktı.

"Ben sadece seni seviyorum Bahar. Hayatımda kimseyi senin kadar sevmedim, sevemem de."

Yüzümde sıcak bir gülümse büyüdü. "Bende seni seviyorum Akın." Akın rahatlayıp beni kollarına çekti. "Bunu ne olursa olsun asla untma Bahar. Kavga etsek de, ayrılsak da.. seni sevdiğimi unutma." Akından ayrıldım. "Tamam Akınım, söz unutmam. Allah Allah ayrıca ne yani..? Songül aramızı mı açabilecek? Nah açar!" Akın gülünce bende gülmeye başladım. Psikopatım ya..

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin