14.

640 54 6
                                    

- iki ay sonra -

-AKIN-

"Yok bak buna basacaksın!" Bahar gözlerini devirip oyun kolunu koltuğa fırlattı. "Ya Akın bana ne futbol oynundan?" Elimi göğsüme koyup yaralanmış gibi davrandım. Bahar gülerek başını salladı ve televizyonu kapattı. Gülüşünü çok seviyordum. Uzun zaman hiç bir daha gülmeyeceğini sandım ama bunu da atlattık.

"Acıktın mı?" Başımı sallayınca Bahar beni elimden tutup mutfağa çekti. "İnşAllah yemek yapmayı biliyorsun.." Diyerek Baharı kışkırttım. "Çok komiksin Koçovalı." Hafifçe gülüp ocağın önünde durdum ve Baharın buzdolabından çıkardığı malzemeleri inceledim. "Müzik açsana." Telefonumu çıkarıp son sese kadar açtım.

Ellerimi yıkadıktan sonra Bahara yemekle yardım ettim. Lazanya mı ne yapmak istedi. İtalian yemeği, türk yemeklerde ne var sanki? Neyse yapsın bakalım. "Cemil aradı mı?" Kaşlarımı çattım ve soğanı doğramaya devam ettim. "Aramadı. Niye arasın ki?" Bahar omuz silkip soğanı elimden aldı ve iki dakikaya bitirdi. "Bilmem, açgözlü it sonuçta." Bahara bakıp gülümsedim. Çok iyi bir etkisi var bana. Onun yanında kendim gibi davranabiliyorum. Beni gerçekten anlıyordu.

"Akın?"

Parmaklarımı yüzümün önünde şıklattı ve bu hareket beni kendime getirttirdi. "Hm?" Kaşlarımı kaldırıp dikkatli önümdeki kadına baktım.
"Şunu karıştırır mısın?" Başımı sallayıp sosu karışmaya başladım. Yeni bir şarkı çalınca Baharın yüzü hemen telefonuma çevrildi sonra bana.
"Noldu?" Bahar gülerek serçe parmaklarımızı birleştirdi ve tezgahtan beyaz bezi alıp havada çevirdi.

"Diyarbakır yoluna ley!"

İçimden sesli bir kahkaha kaçtı Bahara bakınca. Bi mutfakta halay çekmediğimiz kalmıştı.
"Bu sevdalar boşuna ley bu sevdalar boşuna!" Gülerek parmağımı bırakıp başını salladı.
"Delalım delalıım!" Yine ocağın başına geçip yemeye baktı. "Sen gerçekten delisin." Bahar bana baktı.
"Merak etme delirmek o kadar kötü bişey değil."

Lazanyayı fırına sürüp mutfağı topladı sonra da ikimiz de masaya oturduk. Telefonum titreyince Yamaç amcamın ismini okudum ekranda. "Efendim amca?" Diyip telefonu açtım. Bahar kalkıp mutfağa geçti. "Akın yarın akşam bize lazımsın. Çağatayın mallarına çöküyoruz." Yutkunup başımı salladım. "Tamam amca, bişey daha var mı?" Yamaç bir süre sustu. "Ha bide Meke için sabahleyin damatlık almaya gidiyoruz biliyorsun düğün haftaya." Başımı salladım. "Tamamdır, sabah Meke akşam Çağatay." Bahar yine önüme oturunca hafifçe gülümsedim.
"Akın, düğüne gelin hanımı da getir. Artık tanışalım." Bahara baktım. "Getiririm."
Vedalaştıktan sonra telefonu kapattım.

"Sıkıntı mı var mafyacı?" Gülerek başımı salladı. "Yani.. Ben yarın akşam gelemeyeceğim." Baharın yüzü bir sahne içinde çöktü ama hemen toparladı.
"Tamam sorun yok." Diyip gülümsedi. "Bahar-"
"Sıkıntı yok Akın, rahat ol." Yine mutfağa girdi ama bu sefer iki tabakla geri geldi. Birini önüme koyup öbürünü de kendi yerine bıraktı.

Bahar heyecanla tepkimi bekliyordu, kendisi daha yemeye başlamamıştı. "Oha." Çıktı ağızımdan. Bahar kaşlarını çattı. "Efsane olmuş bu!" Şimdi sevinçten gülümsedi ve yemeye başladı..

-

Bahçede battaniyelere sarılmış kararmış gökyüzüne bakıyorduk. Bahar bunu çok seviyordu, ister akşam ister sabah, hep bahçeye çıkıyordu. Bahara seslenince gözlerini yıldızlardan ayırdı. "Haftaya bir arkadaşımın düğünü var da.." Ela gözleri büyüdü. "Senin gelmeni de istiyorlar." Bahar ayaklanınca bende yerimden kalktım. "Beni nerden biliyorlar?" Diye tıslayıp kollarını kavuşturdu. "Her akşam bir yere kayboluyorum, sence bu normal mı? Tabiki sordular bende sevgilim var dedim." Bahar ironik bir gülüş atıp eve girdi. Peşinden koşup elinden tuttum.
"Allah aşkına Bahar ne deseydim?" Gözlerimi bakarak omuz silkti. "Bilmem ama bu yalanı söylemeyecektin işte!" Elimle yüzümden geçip çaresiz bir ifadeyle Bahara baktım.

"Tamam bak haklısın ama bu düğüne gel, iki saat kalırız sonra kaçarız. Nolursun benim için yap." Kendiyle savaştaydı. Dudağını ısırıp etrafa bakındı ve düşündü. Baya bi düşündü ama sonunda yine bana döndü. "Tamam. Tamam gelirim." Ani sevinçten Baharı kollarıma çektim.
İlk defa Bahar da bana sarıldı. Ellerini sırtımda hissedince yavaşça ondan ayrıldım ama hala çok yakındık birbirimize.

"Akın-"

Dudaklarına bakınca sustu. Eli sırtımdan yanağıma dolanınca şaşkınca gözlerine baktım. Bu gerçek mi ya? Bahar gerçekten bana yaklaşıyor mu? Bana sonunda güveniyor mu?

Fark etmeden daha fazla birbirimize yaklaştık. Burnu burnuma deyince yutkunup elimle vücudunu da kendime çektim. Bahar bu ani hareketime şaşırdı ama şaşkınlığı uzun sürmedi. Eli yanağımı okşamaya başlayınca gözlerimi kapattım ve dudaklarımızı birleştirdim.

Baharın yanağını avucuma alıp onu daha çok kendime çektim. Bu kadın beni delirtiyor, her türde. Nefes almak için Bahardan ayrılmak istediğimde başımda bir ağrı hissettim sonrada gözlerim karardı..

 Nefes almak için Bahardan ayrılmak istediğimde başımda bir ağrı hissettim sonrada gözlerim karardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin