60.

555 41 4
                                    

-AKIN-

Düğündem beri bir kaç gün geçmişti ama Baharı bir daha göremedim. Benden saklanıyordu sanki. Koltukta oturup parmağımdaki yüzükle oynuyordum. Celasun nerde kaldı amına koyayım? Yasmin yanımda gülmeye başlayınca gözlerimi sıkıp durmasına dua ettim. Şimdi hiç çekemezdim. Baharın geri dönmesi zaten kafamı yeterimce karıştırdı.

Kıkırdaması durmayınca onu elinden tutup odamıza götürdüm. "Yasmin sus." Derin bir nefes verip karşısına dikildim. "Sus.. sus...sus!" Beni dinlemeyince kollarından tutup kendine gelsin diye biraz salladım. "Yasmin sus artık!" Onu yatağa fırlattığımda gülmesi dindi ama şimdi ağlamaya başladı. Hemen yatağa oturup ona sarıldım.
"Özür dilerim. Özür dilerim birtanem." Yasminin hıçkırıklarına üzüldüm. Sadece üzüldüm.
Bişey demeyince oflayıp ilacını çekmeceden çıkartıp iğneyi koluna bastırdım.
"Affet Akın." Diyip gözlerini kapattı. Bir süre karımı izledim. Gözümden bir yaş akınca ellerimle yüzümden geçtim ve yine aşağıya indim.

Karacanın yanındaki koltuğa oturup gözlerimi kapattım. "Ya Akın biraz sevin!" Ölü gözlerle kardeşime baktım. "Neye Karaca? Tam olarak neye sevineyim?" Karaca oflayıp başını salladı. "E Amca Yasminin tedavisi için bir doktora ayarladı!" Gözlerimi devirdim. "Ondan gelen yardım eksik olsun." Karaca koluma yumruk atınca gözlerim büyüdü. "Biraz saygılı ol!" Sessiz bir kahkaha atıp yüzüğüme baktım.
"Amca Çukuru kurtardı ve–"

"Ya bi kes Karaca! Sadece o Kulkan puştla beraber olmana izin verdiği için böylesin."

Kardeşim bacaklarını üst üste koyup bana sinsi bir gülümseyle baktı.

"Peki Baharın geldiğine sevinmiyor musun?"

Yüzüğümü bırakıp gözlerimi Karacaya çevirdim.
"Niye sevineyim ki kızım?" Omuz silkip kaşlarını kaldırdı.

"Bilmem.. yani seni Yasminle gördü ya.. off kalbi nasıl da parçalanmıştır hiç hayal edemem!"

Ellerimi sıkıp Karacaya bir tokat atmamak için kendimi tuttum.
"Gerçi.. Bahar güzel kız. O da kesin birini bulmuştur, evlenmiştir, belki de çocuğu olmuştur." Karacanın dedikleri beynimi alevlendirdi. Bahara benden başka eller dokunmasına düşününce şalterlerim attı.
Kıskanmaya hiç bir hakkım olmadığını biliyordum ama kendimi zapt edemedim. Celasunla dans ettiğnde bile delirdim.

Zil çalınca gözlerimi açıp Karacaya baktım, o da şaşkınca kafasını kapıya döndürdü. "Seninki geldi galiba." Karaca sırıtıp ayaklandı ve dış kapıya ilerledi.

"Bahar hoşgeldin ablacım!"

Saadet abla gülümseyerek kapıdaki kızı içeriye almak istedi ama Bahar hemen başını salladı.
"Yok ben hiç rahatsız etmeyim, sadece.. Celasun burda mı?" İçimdi yangın yine başladı. Sana ne Celasundan?

"Ha evet, bahçededir o."

Bahar başını sallayıp bahçeye geçmeye kalktı. Bende hemen ayakkabılarımı giyip peşindem gittim. Bahçeye varmadan önce eski sevgilimi kolundan durdurdum. Dokunuşumdan dolayı biraz ürküttü ama sonra yine o soğuk ifadeyi taktı yüzüne.

"Ne var?"

Diye tıslayıp kolumu geriye çekti.

"Sen benden kaçıyor musun?"

Bahar kıkırdamaya başlayınca şaşırdım. Komik olan kısmı kaçırdım galiba.

"İşine bak Akın."

"Bakıyorum zaten."

Bahar bana bakınca vücudumdaki her hücre bana yalvardı. Git, bakma, boynunu eği - ama bu kıza yanaşma. Dayanamadım. Elim yanağına dokunmak üzereyken Bahar beni bileğimi elinde sıkarak durdurdu.

"Bu el–"

Tırnaklarını elime bastırınca, dişlerimi sıktım ama bir sahneye bile gözlerimi gözlerinden ayırmadım.

"Bir daha bana dokunmayacak."

"Anladın mı beni Akın Koçovalı?"

Başımla onaylayınca sonunda elimi bıraktı. İncecik kız - bu güç nerden geliyordu? Gerçi Bahar hep güçlüydü. Tanıdığım en güçlü kadın.

"Peşimde dolanmayı da bırak-"

Bahar bana arkasını dönüp bahçede oturam Celasuna yaklaştı. Ne varmış bu Celasunda? Niye bu kadar meraklı ona?

Baharı dinlemeyip yine peşinden gittim ve gizlice me konuştuklarını dinledim. Biraz psikopatça bir hareket olabilir ama ne yapsaydım? Bahardan bahsediyoruz burda. O kadar acı çekmiş ve üstüne ben de onu bıraktım. Songül için.
Dediklere doğruymuş. Kıymetini gittiğinde anlarsın.

"Celo benim acil hastaneye gitmem lazım-"

Çattık kaşlarla dinlemeye devam ettim. Ne hastanesi? İyi görünüyordu daha demin.

"Noldu, hasta mı oldun yoksa-?"

"Ben değil ama Derinim ateşi çıktı evde Hazal evde ve benim arabam bir türlü çalışmıyor Celo nolursun–"

Derin mi? Hazal ayrı Derin ayrı- Kim bunlar ya?

"Çocuğun hastalandı ve sen bana geliyorsun?! Kızım ambulans çağırsana!"

Çocuğu mu?

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin