Akına arkamı dönüp gözümden düşen yaşı kolumla sildim. Artık beni anlar. Bana yaklaşmayı bırakır. Herkes için en iyisi buydu zaten. Ben hayatımda bir daha bi insanı asla sevmeyeceğim. İster Akın olsun ister başka birisi olsun. Elimde değil. Sevemem zaten. İçimdeki sevgi şarjı bitti ve kimse bu şarjı bir türlü dolduramadı. Kimseden beklemedim de.
"Bahar."
Gözlerimi kapatıp derin bi nefes verdim. Ne Bahar lan? Ne Baharı? Bahar mı kaldı oğlum? Akına döndüğümde hiç beklemediğim bişey yaptı. Öptü. Beni öptü.
Beni sıkıca vücuduna bastırdı, beni dünyadan saklamak istiyormuş gibi kollarıyla beni sardı. Gözümden damlayan yaş direk dudaklarımıza düştü ve Akın tuzlu tadı fark edince benden ayrıldı. Gözlerinde kayboldum bir an. Bana o kadar güzel bakıyordu ki, her tüyüm kalktı.
"Artık korkabilirsin."
Hafifçe gülümsedi ve alnıma bir öpücük bıraktı. Beni göğüsüme çekince kendimi tutamadım. Siyah kazağına tutunup ağladım. Çok ağladım ama umrumda değildi. Akın saçlarımı okşayınca dünyadaki en güvenli yerde gibi hissettim kendimi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Burdayım ben, hiçbir yere gitmiyorum."
Benden ayrıldı ve yanaklarımı avuçlarına aldı. Parmaklarıyla yaş yanaklarımı kuruttu ve gülümsedi. "Söz mü?" Başını sallayıp dudaklarını yine alnımla birleştirdi. "Yemin." Rahat bir nefes verdim ve sakinleşmeye çalıştım. Yeterince ağladım bu adamın önünde.
"Filim?"
Akına baş salladım. Beraber koltuğa oturduk ve televizyonu açtık. Akın bi film seçti ama ben pek takmadım. Tehlikeli sulara giriyordum. Akın. Beni incitmez, bana zarar vermez, biliyorum ama beni bırakabilir. Şarjımı doldurabilir ama öbür sahneye de kabloyu çekebilir. Ben bu riski göze alamam.
"Bırak kendini!"
Filmdeki kıza bakıp kaş çattım. Bana diyor mu lan bu sarı saçlı mal? Senin için bırakmak kolay tabi, prensin beyaz atla seni kurtarmaya geldi. Bırak kendini. Ne olursa olsun, oh hayat sana güzel.
Akının başı omuzuma düşünce şaşırdım. Öne doğru eğilip yüzüne baktım. Hafifçe horlayınca anladım. Bir süre böyle kaldık. Elini elime aldım. Bu yüzük neyin nesi? Yüzüğü parmağından çıkartıp elime taktım. Yüzük mü antika mı, belli değil valla.
Yavaşça Akını koltuğa yatırdım ve televizyonu kapattım. Öbür odada yorgan buldum ve üstünü örttüm. Bir kaç sahne durdum ama sonra yanına yattım. Kolları beni hemen sardı. İçim ısındı. Başıma bir öpücük bastırınca kaşlarımı çattım. Uyanık mı? Yüzüne bakınca gözleri hala kapalıydı. Uykusunda bile beni öptü.
Başımı yastığa bırakıp elimi Akının göğsüne koydum ve kalp atışlarını hissettim. Bu kalp artık benim ellerimde mi? Ben bu kalbi taşıyor muyum? Yutkunup gözlerimi kapattım. Uyu Bahar. En iyisi uyu...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Bahar.."
Gözlerimi sıkıp yüzümü sert bi yastığa bastırdım. "Hadi kalk artık.." Saçımda bir el hissedince hemen gözlerimi açtım. Dokunma diye bağırmak istediğimde Cemili değil, Akını gördüm. Akın. Ben o evde değilim. Kurtuldum Cemilden..
"İyi misin?"
Başımı sallayıp elimin tersiyle gözlerimi okşadım ve Akınla beraber doğruldum. "Saat kaç?" Akın dudağını büktü ve omuz silkti. "Bilmem." Telefonuna uzanıp saate baktım. Oha. Gerçekten oha. "Akın biz üçe kadar uyuduk mu ya? Gün bitmiş!" Hafifçe gülüp beni kucağına çekti. Bu ani hareketle baş etmek için Akının göğüsüne tutundum. Bakışlarım ellerimden doğruca gözlerine dolandı.
"Sen uyudun."
Kaşlarımı çattım. "Sen uyumadın mı?" Akının yüzü bana yaklaşınca nefesimi tutup dudaklarına baktım. "Seni izledim." Yine gözlerine baktım. "Psikopat." Akının kahkahası bütün salonu doldurdu. "Yine uyusana. Çok konuşmaya başladın." Eliyle yanağımdaki saç teli kulağımın arkasına taradı. "Sen sanki uyanıkken çok farklısın." Akının kaşları kalktı. "Ha sende beni izledim o zaman?" Başımı hızla salladım. "Ne alaka? Dün benden önce uyudun o yüzden yani." Akın sırıtınca içim döndü. Bu bişey anladı, tam olarak ne bilmiyorum ama anladığını beğendi. "O zaman sen kendi isteyinle yanıma yattın.." Ağızım açıldı bu cümleyi duyunca. Hemen kucağından inmek istedim ama Akın buna izin vermedi.
Çenemi eline alıp yüzümü kendisine yaklaştırdı. Benimle oyun mu oynuyor bu adam ya? Dudaklarıma yaklaşınca tırnaklarımı istemeden kollarına bastırdım. Elimde değildi, Akın bana yaklaşınca çok heyecanlanıyorum.
"Hadi kalk, çıkalım."
Beni koltuğa bırakıp ceketini giyidi. Koltukta mal gibi oturup boş duvara bakakaldım. Yok, bu kesinlikle benimle oynuyordu..
