- AKIN -
Babamlarla pavyona daldık ve herkesi dışarıya yolladık, ortam gerilecek. Cemilin korumalarını indirdikten sonra arkaya geçtim ve Baharı aramaya başladım. İsmini bağıra bağıra tek tek her odayı aradım. Hazırlanma odasına, lavabolara, arka odaya ama kimse yoktu. Ne Cemil ne de Bahar.
Silahımı yine belime bağladım ve Babamlarım yanına geçtim. Belki onlar bişey buldular.
Yamaç bana başını sallayınca elimle yüzümden geçtim ve başımı tavana kaldırdım. Ne yapacağım ben şimdi? Kim bilir ne yaptılar Bahara. Belki de.. Hayır. Her şeyi iyi olacak. Bahar yaşayacak, çocuğumuz yaşayacak. Mutlu bi aile olcaz, başka çare yok. Başkaya izin vermem."Akın!"
Celasun beni çağırınca hemen umutlandım. "Biz bi oda bulduk. Saklı, pencere falan yok, kilerde." Ha siktir! Baharı yine o odaya soktuysa o puştu sağ bırakmam. Hemen aşağıya koşup odanın kapısına bir tekme attım. Hiç sabrım kalmadı. Silahımı çekip demir kilide ateş ettim ve yine bir tekme attım, falat bu sefer kapı açıldı. Önüme Cemil çıkınca onu yakasından tutup duvara yapıştırdım. Senin belanı sikmezsem... Gözleri korkuyla dolunca Bahara bişey yaptığını anladım. "Ben bilmiyordum! Gerçekten!" Ne? Ne yaptı? Neyi bilmiyordu?!
Cemilin gözü odanın bir köşesine takılınca yavaşça arkamı döndüm. Hayır.. Cemili bırakıp Baharın cansız bedenine bakakaldım. Nefesim kesilince dizlerimin üstüne çöküp gözlerimin dolmasına engel olamadım.
"Akın oğlum–!"
Kapıya baktığımda bütün ekibi gördüm. Babam, Yamaç, Salih, Celo, Meke ve Cumali. Yamaç eliyle kapıya vurumca derin bir ses bütün odayı doldurdu. Yerde sürüne sürüne Baharın yanına geçtim. Titreyen elim karnına deyince acıdan inleyip yüzünü buruşturdu.
"Özür dilerim."
Gözümden damlayan yaş yanağımdan sıcak bir iz bıraktı. Bahara dokunmaktan korkuyordum. Sanki her an kırılacakmış gibi yerde yatıyordu. Eli karnında, akam kanı durdurmaya çalışmış. "Sözümü yine tutamadım. Affet." Şimdi Baharı kucağıma alıp duvara yaslandım. Yavaşça saçlarını yüzünden tarayıp solgun dudaklarıma bir öpücük bıraktım.
Son gücümle ayağa kalkıp Baharla odadan çıkmak istedim ama Cemili görünce durdum. "Seni kendi ellerimle öldürecem. Hiç merak etme." Pavyondan çıkıp hemen arabanın arka koltuğuna binip Baharın yanağını okşamaya başladım. Sakinleşiyordu sanki..
"Beni duyuyor musun birtanem?"
Bahardan tepki gelmeyince dudaklarımı birbirine bastırıp camdan baktım ve yaşlarla dolan gözlerimi bir türlü kurutmaya çalıştım. "Özür dilerim.. Dayan. Nolursun biraz daha dayan." Ağzından yine acı dolu bir ses çıkınca içim parçalandı. "Biliyorum, çok çektin ama bu son. Sana söz ver–" Cümlemi bitiremedim. Söz versem ne olur. Ben Bahara verdiğim bir sözü tutabildim mi?
"Vermiyorum."
Diyip gülümsedim. Babam be Yamaç amcam arabaya bindiler be Babam gaza basıp hastaneye uçtu.
"Gitme. Sen bana söz ver bari.. Beni herkes gibi bırakıp gitme be Bahar." Göz yaşım yanağımda yer bulamayınca Baharın yüzüne damladı. Baş parmağımla hemen sevgilimin yanağını kuruttum. "Söz ver.. Nolursun söz ver."
Dişlerimi sıka sıka ağlamaya engel olmaya çalışıyordum ama Bahardan tepki gelmeyince alnımı alnına dayayıp kendimi tutmayı bıraktım."Söz.."
Gözlerimi açıp kollarımda yatan kadına diktim. "Söz Akın." Baharı göğsüme çekip rahat bir nefes verdim. Oh! Oh be! Gözlerini yine kapatınca Yamaça baktım, o da bize dönmüştü ve bana teşvik edici bir bakış verdi.
Hastaneye varınca hemen arabadam inip hemşireleri çağırdım ve durumu anlatmaya başladım. Önüme bir yatak getirince Baharı yavaşça beyaz yatağa bıraktım ve Doktoru gitmeden durdurdum.
"Çocuk gitti, biliyorum ama.. Sevdiğim kadın size emanet." Doktor bana hafifçe gülümseyip Baharı ameliyathaneye aldı.Hastaneden çıkınca derin bir nefes alıp siyah gökyüzüne baktım. Yapar. Bahar bu. Hayatı boyunca savaşmaktan başka bişey yapmadı ki. Bunu da atlatır. Atlatırız. Babam beni kollarına çekince önce şaşırdım ama sonra kendimi bıraktım. Lan.. ben baba oluyordum. Bana baba diyecek bir çocuk olacaktı..
"Geçecek oğlum. Geçecek."
Gözlerimi kapatıp Babamın montuna tutundum. Geçecek. Bir gün bütün bunlar geçecek ve Baharla mutlu olacağız. Buna ne kadar inanmak istiyorsam da içim rahatlamadı. Kulkan hala ortalarda yok.. Kim bilir daha ne yapacak.
Babamdan ayrılınca gözüm Cumali amcama düştü ve aynı anda karardı. Hışımla amcama doğru ilerleyip onu yakasında tuttum. "Mutlu musun?" Salih beni amcamdan ayırmaya gelince dirseğimi yüzüne çarparak buna engel oldum. Kimse kusura bakmasın ama bu benim hesabım. "Cevap ver lan!"
Sinirle amcamı sirkeledim."Bahara yaptığını gördüm mü? Benim çocuğuma yaptığını gördün mü?" Hala bir tepki vermedi ve bu benim kanımı kaynattı. "Sen bana bunu nasıl yaptın?! Sen, benim en sevdiğim amcam ya! Bana bunu nasıl yaptın?!" Başımı göğsüne yaslayıp hıçkırıklarıma engel olamadım.
Hemen kendime gelip Cumali amcamı bıraktım. Yaşları yüzümden silip dişlerimi sıkıp önümdeki adamın kara gözlerine baktım.
"Keşke hapisinde çürüyüp gitseydin."