Gözlerimi açtığımda Akının yüzünü önümde buldum. Hemen gülümseyip rahat bir nefes verdim. Yataktan kalkıp yüzümü yıkamaya geçtim ve odaya döndüğümde Akın telefonuyla uğraşıyordu.
"Günaydın." Yanağıma uzun bir öpücük kondurdum ama Akın bana sırtını dönünce yüzüm çöktü.
Hala mı o Kulkan olayı?"Akın.." Yine yatağa oturunca Akın kalkıp banyoya geçti. Gözlerimi devirip kendimi yatağa bıraktım.
Ne yapabilirim ki? Özür dilemekten başka ne yapabilirim? Akın giyinmiş halle banyodan çıkınca gitmek istedi ama ben harekete geçip kapının önüne dikildim. "Bahar–" Başımı sallayarak lafını kestim.
"Biliyorum bir bok yedim ama özür diledim. Daha ne yapabilirim? Söyle hemen yapayım!" Akın ironik gülüş atıp gözlerini devirdi. "Hiçbir şey. Çekil hadi işim var." Kapıyı kitledim ve anahtarı cebime soktum. "İsteyerek olmadı Akın."Karşımdaki adam bana kısılmış gözlerle bakakaldı.
"İsteyerek değil mi? Bu bir tokat mı? İsteyerek atmadığın tokat?" Ağzım kuruyunca dilimle dudaklarımdan geçtim ama boğazımın kurumasına engel olamadım. "Ben seni Kulkanla asla bir tutmam Akın! Sinirden ağzımdan kaçtı sadece!""Sinirli olunca insan dürüstleşiyor."
Ne söyleceğimi bilemedim. Akının elini alıp dolaba kadar çektim onu. Dolaptan o pembe eteği çıkarıp eline sıkıştırdım. "Ben bunu en az senin kadar istedim Akın.. Senden istedim." Elindeki eteği inceledikten sonra gözlerime baktı.
"Sen benim çocuğumun Babası olacaktın Akın. O dediğimi gerçekten ciddice söylediysem bu çocuğu istemezdim.." Tam bişey söyleyecekken ben yine konuşmaya başladım. "Sadece bu da değil. Sen benim tek ailemsin Akın. Seni herkesten, her şeyden daha çok seviyorum ve bu evde kalmaya razıyım. Sadece yanımda ol."Akın elindeki eteği dolaba koyup bana döndü ve gözlerimi incelemeye başladı. Elini yanağımda hissedince gülümsedim. "Seni seviyorum birtanem." Bu cümleden sonra Akının dudaklarına yapışıp boynuna tutundum. Akın öpüşümüze sırıtıp beni daha çok kendine çekti. "Dün gece gerçekten uyumadın mı?" Başımı sallayınca Akın gülerek beni göğsüne çekti. "Kıyamam ben sana.." Saçlarımı okşayınca gökyüzüne uçuyorum gibi hissettim. Dedim ya, Akının sarılışı her acının ilacıdır.
"Hadi kahvaltıya inelim."
Çekinerek başımı salladım ve Akının elini tuttum. Beni yalnız bırakmasın. Bir sahneye bile olsa.
El ele yemek odasına girince masadakiler bize baktılar. Çoğular umursamayıp yeğe devam ettiler ama Sultan hanım beni öfkeli bakışlarıyla deliyordu, Akının annesi ve Cumali de öyle.
Akın sandalyemi geri çekince kendime gelip gülümseyerek sevgilime teşekkür ettim ve yerime oturdum. Akın yanıma oturup kahvaltısına başladı.Benim pek iştahım yoktu bu yüzden sadece iki parça domates yiyip çatalımı tabağıma bıraktım.
"Hayrola gelin?" Cumaliye şaşkınca baktığımda Akının gergin nefes alıp verişini fark ettim. "Bişey yemedin." Başımı salladım. "Aç değilim." Gülümseyerek Cumaliye cevap verdim. "Ama olmaz böyle sen hamile değil misin? Ay pardon doğru ya.. Doğmamış çocuğa bile sahip çıkamadın." Ayşe hanımın cümlesini duyunca ağzım açıldı. "Ben–" Akın elimi tutup beni ayağa çekti. "Gel, gel birtanem." Beni yine odasına getirdiğinde ne olduğunu şimdi anlamaya başladım. "Özür dilerim. Annem- Annem işte, sen takma onu. Takma." Gözlerime bakarak saçlarımı okşayınca gözlerim dolmaya başladı. Annesi haklıyıdı. Yapamadım. Sahip çıkamadım. Koruyamadım.-AKIN-
Bahar sakinleştikten sonra yine aşağıya indim ve masaya oturdum. "Mutlu musunuz?" Annem bana göz devirince daha da öfkelendim. "Ben gerçek olanı söyledim sadece oğlum." Yamaç amcam başını sallayıp gözlerini masaj etti. "Sen anne misin? Yılan mısın..?" Cumali amcam gerilip beni "yeğen!" lafıyla uyardı. "Oğlum o kız bize yakışmıyor. Ne bu el ele dolaşmak? Bunu hiç başkasında gördün mü?" Allahım sen bana sabır ver. "Annen haklı Akın. Madem Baharı bu eve getirdin, ona bizim adetlerimizi öğret. Biraz terbiyeli–" Yamaç masaya vurunca Babaannem sustu."Yeter. Anne sen Senaya aynı böyle davranmadın mı? Onu Bahar gibi burda istemedin mi? Ortadaki fark ne? Sena da çocuğumu kaybetti! Sena da adetlerimizi bilmiyordu? Yeter artık!"
Yamaç amcama teşekkür yerine başımı salladım.
"Sena pavyondan çıkıp koynuna girmedi!" Yamaç ayaklandı ve Babaannem de aynısını yaptı. "Doğru. Sena konserime geldi. Erkek kaynayan bir gece kulübünde tanıştık. Ne farkı var?" Cumali amcam ayağa kalkıp kardeşini tuttu. "O kızı rahat bırakın. Üçünüz de!" Yamaç işaret parmağıyla önce Cumali amcama, sonra anneme sonrada Babaanneme uyardı.Yerimden kalkıp odama geçtim. Bahar yatağa yatmıştı ve kızımıza aldığım eteğe bakıyordu. Kızım diyorum ama cinsiyeti belli değildi bile. İçimden sadece bir umut kız olmasını istedi. Oğlan olursa benim gibi, Celasun gibi bu işlere düşerdi. Kız güzeldi. Onu okuturdum, üniversiteye yollardım, ilk sevgilisini bakışlarımla öldürürdüm bütün bunlar işte. Vardı bi hayalim.
Baharın yanına oturup kolumu omuzuna koydum ve sevgilimi göğsüme çektim. Susarak ikimizde eteğe bakakaldık. Göstermemeye çalışıyordu ama bu sefer gerçekten yıkıldı. Kulkan onu yıktı.
Sen hiç merak etme Baharım, ben intikamımızı alacam..
