33.

569 41 4
                                    

-BAHAR-

Doktor beni bir hafta daha hastanede tuttu, durumumdan emin olmak için ve yalan olmasın, bana sorsa iki hafta daha kalırdım. Kendimi iyi hissetmediğimden değil, sadece o eve gitmek istemiyorum. Kulkan zaten benden alacağını aldı, daha ne yapabiliri ki? Ya o evde kalmışım ya mahalledeki evde.
Maalesef bugün taburcu oluyordum. Akını gerçekten ikna etmeye çalıştım ama fikrini değiştirmedi.
Benim orda güvende olduğumu söyledi sadece.

"Hazırlandın mı?"

Tam ceketimi giymek istediğimde Akın odama girdi. "Hazırım." Hafifçe gülümseyip ceketimi omuzuma koyup Akına yaklaştım. "Evimize gitmeye hazırım." Akın alnıma bir öpücük bıraktı ve bana ceketimi giydirdi. "Ailemin evine." Diyip bana ceketimi giydirdi. Gözlerimi devirip ofladım. Akın elimi aldı ve beraber hastaneden çıktık. Elimden gelen her şeyi yaptım! Akına yalvardım bile, ama nuh diyor peygamber demiyor!

Arabada tırnaklarımla oynamaya başladım. Evet, gergindim. O eve gidiyordum. Sahibi beni istemeyen evde yaşamaya gidiyordum. Yamaçlarla iyi anlaşıyordum bu hiç sorun değildi ama o evdeki kadınlar. Pavyon işi öğrendiler, şimdi bana karşı o kadar iğrenç olacaklar, en üstte Sultan hanım.
Kim ona o ismi verdiyse gerçekten iyi bok etmiş. Karı kendini sultan sanıyordu.

"Akın.."

"Canım."

Elimi onunkinin üstüne koyunca yüzünde gülümse büyüdü. Yavaşça elini karnıma götürdüm. Gülümse hemen yüzünden silindi. Gözlerini sıkıp kırmızıda durdu. "Bana bunu yapma." Gözlerini açıp yoldan bana döndü. Bakışları acı doluydu, bana kıyamaz. "Nolursun Akın.. Ben çocuğunu koruyamadım. O evdekilerin yüzüne nasıl bakarım?" Akın başını sallayıp elini karnımdan yanağıma koydu.
"Korudun. Yeterince korudun, ben yapamadım. Birisi utanacaksa o kişi benim tamam mı?"
Gözümden akan yaşı baş parmağıyla hemen yanağımdan sildi. "Evimize gitsek.. bu gece orda kalıp konuşsak?" Akın bişey demek istedi ama arka arabadan kornayı duyunca gaza bastı.

Eczaneden doktorun yazdığı ilaçları aldık ve sonra Çukura sürdük. Aslında beni kırmayacağını sanıp bu geceliğine bile olsa mahalledeki evimize süreceğini zannettim ama Akın kocaman bir eve yaklaşınca nefesim hızlandı. Bana bunu nasıl yapar ya?!

Kapıdakiler Akına selam verdikten sonra evin önünde durduk. Akın emniyet kemerini çözüp arabadan indi ama ben yerimden oynamadım. Kapımı açıp bana kalkmış kaşlarla bakakaldı. Çok bekler. Ben asla o eve adım atmam. Gerekirse arabada yatarım ama o çatının altında yaşamam.

"Bahar uzatma hadi."

Burnumdan solup kollarımı kavuşturdum. Uzatma. Asıl sen uzatma. Hani bana zorla hiçbir şey yaptırmayacaktı? Hani ben istemediğim sürece hiçbir şey yapmak zorunda kalmayacaktım? Boş sözler miydi bunlar?

"Güzelim.. hadi bak çok yorgunum."
Akına bir bakış bile taktir etmedim. Dümdüz arabanın ön camından bakıyordum. Yorgunmuş. Sen mi kaybettin? Sen mi pavyonlarda süründün? Cemilin eli sana mı deydi? Kulkan senin gençliğini mi çaldı?

"Bahar!"

Sesini yükseltince hafifçe yerimden sıçradım ama hala tepki vermedim. Evet, yaptığım çocuksu olabilir ama başka çare bırakmadı ki.
"Güzelikle denemedi deme sonra.."

Birden Akın emniyet kemerimi çözüp beni omuzuna attı. Hemen çırpınıp ellerimle sırtına vurmaya başladım. "Akın!" Diye çığlık attım ve bacaklarımı salladım. "Ya sen manyak mısın! Bırak!" Saçlarım yüzüme düştü ve buna engel olamadım.
"Akın bırak!" Tırnaklarımı beline soktuğumda Akın acıdan nefesini çekti ama bu beni durdurmadı.
"Keşke kafanda vazo patlatsaydım!" Küçük ellerimle sırtına vurmaya devam ettim ama bir işe yaramadı.

"Akın!"

Evin kapısını açıp beni herkesin ortasından taşıdı.
"Ben bu evde kalmak istemiyorum anla artık Akın! Anla!" Beni yere bırakınca dengemi kaybedip biraz tökezleyip yanımdaki komide tutundum.
Akın kapıyı kapatıp derin bir nefes verdi ve böylece benim sinir krizime hazırlandı.

Kendime geldikten sonra sinirle dolan gözlerimi Akına diktim ve onu göğsünden ittim. "Sen beni burda tutamazsın!" Akının sırtı kapıya çarpınca bile durmadım. Göğsüne vura vura enerjimi harcadım.
"Hani bana zorla hiçbir şey yaptırmayacaktın!?" Akın bişey demeyince daha da sinirlendim.
"Cevap versene!" Şimdi ellerimi tutup beni kendisine çekti. Ona sarılmak istemiyordum çünkü yumuşacağımı biliyordum. Akının sarılışı her acının ilacı.

"Bırak!"

Sertçe Akından ayrıldım e bir kaç adım geriye fırladım.

"Beni buraya kitlersen Kulkandan ne farkın olur!?"

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin