39.

475 41 10
                                    

Akşam dişlerimi fırçaladıktan sonra yatağa girip başımı Akının göğsüne koydum. Telefonunda Celasunla yazışıyordu. Yarın bir işleri varmış ve sabah erkenden gideceklerini planladılar.
Ekran kapanınca kafamı kaldırıp Akının gözlerine baktım. Eliyle saçlarımı okşayınca rahatladım.

"Aşevindeki ilk günün nasıl geçti?"

"İyi.. Yani Babaannen hariç herkes bana karşı çok sevimli ve samimi davrandı." Saçlarıma bir öpücük bıraktı. "Bak.. Herkes sana hayran." Hafifçe gülüp gözlerimi devirdim. "Karacanın sevgilisi olduğunu biliyor muydun?" Akın hiddetle doğruldu ve bana sinir dolu gözlerle bakakaldı. "Ne demek sevgilisi var?!" Elimi hemen ağzına yapıştırdım. "Sus lan! Benden duymadın!" Akın elleriyle yüzünden geçip gergin bir nefes verdi. "Ayrıca ne var bunda? Kız yirmi yaşına girdi girecek, bırak eğlensin." Akın ne dediğimi anlamıyormuş gibi gözlerime baktı.

"Ne demek bırak eğlensin? Erkekler iğrenç! Ben biliyorum, hele bu yaşta! Ya o puşt kardeşimi sadece kullanıyorsa?" Başımı sallayıp yüzünü avuçlarıma aldım. "Yada daha beter! Kulkan gibi biriyle beraberse? Ya senin çektiğini çekerse?" Dudaklarımızı birleştirerek sevgilimi susturdum.

"Sakinleştin mi?"

Akın başını sallayınca gülümsedim. "Karaca güçlü ve çok akıllı, bence ne yaptığını çok iyi biliyor. Merak etme sen, ayrıca ben varım. Bişey olursa bana anlatır." Akın oflayıp yine uzandı. Yanına yatıp üstümüzü örttüm. "Hadi iyi geceler Akın." Beni kollarına çekip dudaklarını yanağımla birleştirdi.

"İyi geceler birtanem."

-AKIN-
"Akın! Lan iyi misin? Bişey olmadı dimi?" Celasun panikleyip bütün vücudumu incelemeye başladı. "Yok bişey Celo. Sıyırdı sadece." Omuzumdaki ağrıyı umursamayıp arabama bindim. "Ya Akın hastaneye gitsen iyi olur." Göz devirip başımı salladım. "Tamam Celasun giderim."

Celo da arabasına binince gaza basıp hastaneye gittim. Dediğim gibi ciddi bişey yoktu. Doktor ilk muameleyi yapıp beni yine eve gönderdi. Geldiğimde daha çok erkendi. Herkes kahvaltı yapıyordu ama gözlerim Baharı bulamadı. Hala uyuyor mu acaba?
"Oğlum! Gel otur." Annem beni masaya çekip yanına oturturdu. Önüme bir çay koyulunca arkama döndüm. Bahar.

Gülümseyerek yerine oturup kahvaltısına devam etti. "Hal ettiniz mi oğlum?" Babama bakıp başımı salladım. "Evet, kimse yaralanmadan hal edebildik." Bahar çayına iki şeker atıp karıştırdı.

"Bu akşam yemeğe misafirimiz var."

Masadaki herkes gibi Babaanneme döndüm. Misafir mi? Ya birini evlendirmek istiyor yada birini korumak zorundayız. Başka türlü babaannem asla misafir almaz eve. "Kimmiş bu misafir?" Yamaç amcam soruyu ağzımdan aldı. Babaannem önce bana sonra da Bahara baktı. Ne oluyoruz?

"Songül Özdemir."

Çatalım tabağıma düşünce herkes bana baktı ama ben gözlerimi babaannemden ayıramadım. Songül.
Olmaz. Asla olmaz. Baharla hiç olmaz.
"Ben yokum." Diyip ayaklandım. "Hiç yakışıyor mu? Kızın hayatı kaydı senin yüzünden." Başımı salladım. "Evet. Bu nedenle bu akşam dışarda yiyeceğiz, dimi Bahar?"

Bahar şaşkınca ayağa kalktı. Gözlerimle ona yalvardım ve o beni hemen okuyabildi. "Aynen. Zaten bugün benim doğum günüm.." Doğum günü mü? Ben.. Ben bunu nasıl unuttum? Nasıl hatırlamadım lan? Dünyadaki en kötü sevgiliyim ben. Herkes Baharın doğum gününü kutladıktan sonra odamıza geçtik.

"Bahar ben çok özür dilerim.. Doğum günün olduğunu nasıl unuttum gerçekten bilmiyorum." Elimi yanağına koyunca bu hiç önemli değilmiş gibi güldü. "Sorum değil canım." Şüpheli ifademi fark edince bana sımsıkıca sarıldı. "Gerçekten sorun değil Akın. Ben doğum günümü kutlamaya sevmiyorum zaten." Doğru ya.. Ailesini kaybetti bu günde. Ben ne kadar salağım ya.

"Tamam o zaman akşama seni bi yere götüreceğim, kutlama yok.. söz."

Serçe parmaklarımızı birleştirip gülümsedik. Alnına bir öpücük konduktan sonra sevgilimi kollarıma çektim. "Songül Özdemir kim?" Adını duyunca birlikte geçirdiğimiz günler gözümün önünden geçti. Okulda tanışmamız, okuldan sonra gizli buluşmalarımız, geceleri onu evden alışım, ilk aşkımdı. İlk sevdiğim kadındı.

"Eski sevgilim."

Bahar hemen benden uzaklaştı. "Eski sevgilin?" Başımı sallayınca Baharın ağzından ironik bir gülüş kaçtı. "Babaannen gerçekten dünyadaki en kötü insan olabilir." En kötü insan demiyelimde o listede yeri vardır. "Bunu bizi ayırmak için yaptığını bilmiyorsun dimi?" Doğruya doğru. Babaannem Songülü çok severdi. İlişkimizi öğrenimce hemen düğün hazırlıklara başladı. Onu gerçekten istemeye gidecektik ama sonra o olay yaşandı ve yollarımız ayrıldı.

Ben hapise Songül de uzağa, çok uzağa..

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin