10.

815 55 9
                                    

"Bahar! Bahar hadi sahneye!"

Cemile göz devirdim. "Hazır değilim." Kolumu çimdikleyince kaşlarımı çattım. "Ne yapayım ya? Hazır değilim daha!" Yine aynaya dönüp dudaklarıma ruj sürmeye başladım. "Allahım sen bana sabır ver!" Hafif bir kahkaha attım. Allah senin belanı verse daha iyi eder.

Rujumu tamamladıktan sonra sahneye çıkıp mikrofonu elime aldım. Akını masasında görünce içten gülümsedim sonra da gözlerimi kapatıp şarkıya hazırlandım.

"Beyaz giydim parelendim, ciğerparem yarelendi, deli gönlüm alevlendi.. Su ver Leylam yanıyorum!"

Enstrümanlar arkamda çalarken Akına bakarak şarkının gelecek ayetine hazırlandım. Bu şarkıyı söylemeyi çok seviyordum nedense. Mikrofonu elime alıp şarkıya devam ettim.

"Yar elinden bade içtim, gülünmez dertlere düştüm su ver Leylam yanıyorum." Akın bardağını başında çevirince hafifçe güldüm ama Cemil buna hiç hoşlanmadı. Hemen ciddileşip gözlerimi kapattım ve şarkıya konsantre oldum.

"Vallahi ben benden geçtim su ver Leylam yanıyorum.."

Gözlerimi açınca girişte Kulkanı gördüm. Bunun ne işi var burda? Bana sırıtarak göz kırpınca vücudumdaki her tüy kalktı. Cemile baktım ama o Kulkanı hiç umursamadı. Yine Kulkana bakıp tırnaklarımı avucuma bastırdım.

"Vallahi ben.. bedel geçtim.."

Kulkanın kara gözlerine bakarak şarkıya devam ettim.

"Su ver Leylam.. yanıyorum."

Kulkan alkışlamaya başlayınca öbür adamlarda katıldı ona. Sahneden hiç inmek istemedim. Arkada Kulkan beni bekliyor olacak ve kim bilir bugün ne yapacak. Gözüm Akına çarpınca kendime geldim. Akın. Akın burda olduğu sürece Kulkan bana dokunamaz. Tamam hemen masasına geçip onunla çıkmam lazım.

Sahneden inip Akının masasına ilerledim. Tam sandalyeyi çekmek istediğimde Kulkan önümü kesti. "Acelen mi var sevgilim?" Yutkunup bir adım geriye attım. "Bu adam her akşam geliyor benim için." Kulkan arkasını dönüp Akını inceledi.
"Ee küçücük bu daha." Dişlerimi sıktım. Akına laf sokması zoruma gitti. "O küçücük dediğin oğlan Akın Koçovalı." Aniden Kulkanın yüzü kireç gibi oldu. "Ne dedin sen?" Kaşlarımı çattım.
"Akın Koçovalı."

Kulkan bişey demeden ortadan kayboldu. Bu Koçovalılar ne ayaklar? Kulkan bile korkuyorsa baya güçlü olması lazımlar. Akın yanıma gelip elini koluma koydu. "İyi misin?" Kendime gelmeye çalıştım. "İyim, iyim." Arabasına giderken sustuk, aslında sadece ben sustum. "O adam kimdi?" Arabasının önünde durdum.

"Kulkan."

Akın hemen yerinde durdu ve beni de durdurdu.
"Ne?" Başımı salladım ve arabasına oturdum. Akın da arabaya binince hala şok altındaydı. Ne var bunda? Yani çok da şaşırtıcı değil, Kulkan işte. Ara sıra gelir.

Tanıdık eve girince Akın peşimden geldi ve kapıyı sertçe arkasında vurduğu için kalbim yerinden oynadı. Hemen arkamı dönüp Akına baktım.
"Ne oluyor ya?" Önümdeki adamı tanımadım. Çok öfkeliydi, çikolata renkli gözleri şimdi simsiyahtılar ve elleri yumruklara dönmüştü. Yavaşça Akına yaklaştım. "İyi mis–" Elimi koluna koymak istediğimde Akın beni durdurdu. "Niye söylemedin?" Kaşlarımı çattım. "Neyi?" Akının gergin vücudu bana yaklaşınca korkudan bir adım geriye attım.
Civciv gibi adama ne oldu ya? Beni gerçekten korkutuyordu bu haliyle.

"Kulkanın orda olduğunu niye söylemedin?!"

Yanımdaki duvara vurarak beni ürküttü.
"Benim haberim yoktu.." Sesim sessiz ve titrek çıktı ağızımdan.

-AKIN-

Gözlerim Baharın gözlerine çarpınca ne yaptığımı yeni fark ettim. Hemen onu sıkıştırmayı bırakıp ondan uzaklaştım. Bahara bakınca o hala yerinden oynayamıyordu, ölü gözleriyle karşısındaki duvara bakıyordu.

"Bahar–"

"Yaklaşma bana."

Bana bakınca gözleri sinirle doldu.
"Senin Kulkanla ne derdin var Koçovalı?"
Şimdi sıçtın işte. Başımı sağa sonra sola salladım.
"Sana bu işkenceyi çektiriyor, daha ne derdim olsun?" Bahar kaşlarını çattı. "İnanmıyorum sana." Tabi, salak değil, inanmaz. "Ya bunda inanmayacak ne var?" Bahar kollarını kavuşturup bana baktı.

"Çünkü Koçovalı adını duyunca siktirip oldu gitti."

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin