12.

713 52 5
                                    

Siyah kapı açılınca gözlerimi açıp vücudumu duvara bastırdım. Hayır. Hayır ya hayır! Cemilin sessiz kahkahasını duyunca korkudan nefesimi tuttum.
Hızlı adımlarla bana yaklaşınca ellerimi başımın üstüne kaldırdım. "Sakin Baharcım, sakin. Hadi kalk gidiyoruz." Yavaşça ellerimi indirdim ve Cemile baktım. "N-Nereye?" Cemil beni kolumdan tutup ayağa çekti. "İşe!" Beni korumaların ellerine itti ve onlar beni arabaya kadar götürdüler.

Bu halimle sahneye çıkmamı mı bekliyor gerçekten? Zar zor ayakta duruyorum, nasıl şarkı söyleyim lan ben? Onu bırak, nasıl gülümseyim? "Al şunları." Elime haplar verince kaşlarımı çattım. "Ne bu?" Cemil gözlerini devirdi. "İyi gelecek. Al." Uyuşturucu. Hayır almam. Başımı çevirip hapları alıyormuş gibi yapıp hapları cebime sakladım.

Cemil beni hazırlanmam için yalnız bırakınca önce duşa girdim sonrada üstümü değişip makyajıma başladım. Sırtımdaki izleri kapatmak için iki ayna kullandım ve hala doğru düzgün yapamadım..

Bir saat sonra sahneye çıkmaya hazırdım ve vaktim de gelmişti. Bu ayakkabılarla düşmemek için mikrofona tutundum ve arkama baktım. Enstrümanlar çalmaya başlayınca yutkunup önümdeki erkeklere döndüm.

"Martılar ağlardı, çöplüklerde
Biz seninle gülüşürdük
Martılar ağlardı, çöplüklerde
Biz seninle gülüşürdük"

Gözlerimi kapatıp kendimi şarkıya bıraktım. Kum gibi, Ahmet Kaya. Ne güzel bir şarkı değil mi? Yazık ki bu şarkıyı burda söylüyorum. Kokmuş bir pavyonda. Her yerim yara, içim acıdan sızlıyor ama bir hata yaparsam daha fena olurum ve bu kimin yüzünden?

"Şehirlere bombalar yağardı her gece
Biz durmadan sevişirdik
Şehirlere bombalar yağardı her gece
Biz durmadan sevişirdik"

Akın. Gözlerimi açtığımda girişte onu görünce kalbim parçalandı. Ben son yılda çok öfkeliydim, ama onu şimdi önümde görünce tek hissettiğim şey hüsrandı. Derince gözlerine bakarak şarkıya devam ettim.

"Acımasız olma şimdi bu kadar
Dün gibi, dün gibi, çekip gitme
Bırakta, sarılayım ayaklarına
Kum gibi, kum gibi, ezip geçme"

Gözümden bir yaş düşünce bakışımı Akından ayırıp öbür erkeklere döndüm. Şarkı nerdeyse bitiyordu. Elimi karnıma koyarak acıya engel olmaya çalıştım.
Akının Cemille konuştuğunu görünce başımı hafifçe sallamaya başladım. İstemiyorum. Onunla gitmek istemiyorum. Şarkıyı bitirip sahneden indim am Cemilin korumaları beni Akının ve Cemilin yanına yönlendirdiler.

"Hadi, ikinize iyi eğlenceler. Akın bey bir sorun çıkarasa, numaram var."

Cemil yanımdan geçti ve beni Akınla yalnız bıraktı.
"Gideli–" Bişey demeden pavyondan çıkıp Akının arabasına bindim.

Eve gelince hemen yukarıya çıkmak istedim ama Akın beni bileğimden tuttu. "Ne oluyor sana?" Kahkaha atıp kollarımı kavuşturdum. "Bide soruyor musun?" Akın kaşlarını çattı. "Sen gelmedin! Sözünü tutmadın Akın Koçovalı!" Yanağıma bir yaş damlayınca Akının gözleri o yaşa düştü. "Ben.. Özür dilerim, işim çıktı." Başımı salladım. İşi çıkmış. İşi çıkmış beyfendinin!

"İki gün idare edersin sandım." Yanağına bir tokat yapıştırdım. "Edemedim! Edemedim tamam mı? Olmadı!" Akın yüzünü yine bana çevirdi. "Cemil bütün hırsını bendem çıkardı! Al kendin bak!" Elimle vücudumdaki makyajı sildim ve morluklar yavaşça ortaya çıkmaya başladı.

"Bahar.."

Akın beni sarılışa çekti. "Ben çok özür dilerim." Kollarında çırpındım ama beni bırakmadı.
"Bırak! İstemiyorum seni! Bırak!" Beni daha çok kendisine çekince bağırmam ağlamaya dönüştü. "Bırak nolursun bırak beni.." Hıçkırıklarım bütün evi dolduruyordu. "İstemiyorum, hiç birinizi istemiyorum.." Kendimi artık tutamıyordum. Akının kollarında yere çökmek istedim ama o buna engel oldu ve beni kucakladı.

Beni koltuğa yatırıp başımı kucağına koydu.
Gözlerimden hala yaşlar akıyordu ama şimdi sessizdim. Gıkım bile çıkmadı. Akın eliyle saçlarımı okşayınca tırnaklarımı dizine bastırdım ve gözlerimi sıkıca kapattım.

"Geçecek. Seni bir daha asla bırakmayacağım, söz."

MEYUSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin