Demir dediklerimi duyar duymaz hızla yaslandığı duvardan kendini itti. Kolumu tutup beni sınıfın dışına sürükledi. Direndim ama işe yaramadı. Kerem de ne olduğunu anlamamıştı benim gibi.
"Ne oyunlar çeviriyorsun sen?"
Kerem hemen arkamızdan geldi. Hızla Demir'i göğsünden itti.
Kavga çıkmasını da istemiyordum ama Demir'in buna gülmesi de ayrı bir saçmalıktı. Ne gevşek bir çocuk bu ya!
"Kerem. Sakin ol. Bir şey yapmayacağım." dedi hâla yüzündeki sırıtışla.
"Oradan konuş." dedi Kerem sinirle. Mesafeyi gösterdi.
Elimi omzuna koydum.
"Bekle." dedim sessizce.
Demir'e doğru adım attım.
"Neymiş küçük planın Nehir Hanım?" dedi yaklaştığımı görünce.
Ben de onun gibi gülümsedim.
"Bana her şeyi anlatacaksın. Ben de sana Gamze'yle nasıl eskisi gibi olacağını öğreteceğim."
Kerem arkadan omzuma dokundu. Elini ittim.
"Neyi öğrenmek istiyorsun?" Ciddiyeti kavradı sonunda.
"Zamanı gelince konuşacağız onu. Ben sana söylerim yeri ve zamanı. Tek başına gel." Yüzümden özgüven aktığına adım gibi emindim.
Tam dönmüşken aklıma gelenle parmağımı omzuna bastırdım.
"Ayrıca arkadaşlarımın peşini bırakacaksın. Yoksa canını yakarım."
Dalga geçercesine güldü.
"Gamze'den başlarım." dedim laubaili tavırlarla. Tıpkı onun gibi. Bu açık bir tehditti. Sevdiklerime karşı sevdiğin.
Parmağımı omzundan çektim. Toz olmuş gibi üstüme sildim ve yanından ayrıldım.
"Nehir sen de mi?" deyince Kerem, kızgınlıkla geri döndüm. Hâlâ bana yetişememişti yürürken.
"Ne ben de mi?"
"Kafayı mı yediniz toptan? Bilerek mi yapıyorsunuz bunu?"
"Hayır kafayı falan yemedim. Gayet açık ve net bir teklifti. Bence anlayan anladı Kerem."
"Gamze'ye zarar vermeyi mi düşünüyorsun?"
"Oraya gelmeyeceğine eminim."
"Ya gelirse?"
"Anlatacak."
"Neyi anlatacak? Bu her şey dediğin ne?"
Olduğum yerde durdum aniden.
"Bundan sonrası sizi ilgilendirmez. O ve benim aramda bir şey artık bu."
"Mantıklı konuşmuyorsun. Hayır..." dedi başını iki yana sallayarak.
"Buna sevinmeni beklerdim. Artık size zarar gelmeyecek. Korkmanıza gerek yok."
Kerem dalga geçer gibi baktı bana.
"Ne? Oğuz'un istediği bu değil miydi?"
"Oğuz için yapıyorsun yani?"
"Senin için de. Ege için de. Serdar için de. Her gün birinizi bahçede kanlar içinde bulmak istemiyorum."
Yine başını iki yana salladı.
"Çok fevri davranıyorsun. Buna pişman olursun bak."
"Hayır olmayacağım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomanceBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...