ÇOK UZATMAYACAĞIM, SİZE DEDIGIM GİBİ BOLUMLERI KISA TUTMAYA ÇALIŞIYORUM, ÖNCEKİLERİ DE DÜZELTİCEM UMARIM VAKTIM OLURSA. IYI OKUMALAR :)
♡♡♡
En son sadece "Nehir!" diye bağırışı hatırlıyorum. O da evden çıkarkendi zaten. Kerem'in sesiydi. Gerisini, inanın o kadar gözüm dönmüş ki tam olarak hatırlamıyorum. Nasıl gittim de Demir'in yakasına yapışıp onu patakladığımı hatırlamıyorum. Sadece en son çocuğu bitkin hâlde yerde gördüğümde kendime gelebilmiştim.
"Şerefsiz! Bunu nasıl yaparsın sen o kıza? Seni sevmek dışında ne yaptı sana alçak?!!!"
"Bir dinleseydiniz keşke beni!" dedi bağırarak. Şuna bak hem suçlu hem de güçlü.
"Bana bak, senin kafanı ezerim! Neyi açıklamaya çalışıyorsun hâlâ?" dedim koluna ayağımla basarak.
Eliyle ayağımı itti. Artık ne kadar bastırdıysam acıyla inledi.
"Bak sana kızsın diye elimi kaldırmıyorum, kendine gel!" dedi yine bağırarak. Allah aşkına bir kaldırsana, nolacak?
"Lütfen kaldırır mısın? Rica ediyorum." dedim elimi kalkması için ona uzatarak. Önce bir tereddütte bulundu. Yüzüne daha sert baktığımda elimi tutmadan koltuğun kenarına tutunarak ayağa kalktı.
"Olayı biliyor musun ki sen? Gelmişsin burada beni yargılıyorsun?" dedi beni omzumdan iterek. Bu hareketinde artık taşmıştım. Yüzüne yumruğumu indirdim.
O kadar sert olmasa da geri sendeledi. Ve bana doğru atıldı ki ben ondan sıyrılarak kaçtım.
"Bana onun numarasını ver, seni rahat bırakıcam." dedim kolunu tutarak. Buraya geldiğimden beri susmak bilmeyen telefonum yine çalıyordu. Diğer elimle çapraz cebimden telefonumu çıkarıp sessize aldım ve Demir'in burnundan akan kana baktım.
Bakışlarımı oradan çekip gözlerine sabitledim. Zaten bu çocuktan hiç haz etmemiştim Gamze'yle çıkmalarından itibaren!
"Veremem. Çünkü bende numarası yok!" dedi yine avazı çıktığı kadar bağırarak. Ağzının ortasına bir tane çakmak istedim ama vazgeçtim. Kolunu elimden kurtardı. Yüzüne nefretle baktım.
"İyi, bulurum ben! Ama bunların bedelini ödeyeceksin Demir!" dedim ve onu sinirle ittim. Daha sonra da sinirle çelik kapıyı çarpıp çıktım.
Hızla Serdar'ın evine gittim. Kapıyı çaldım, çaldım. En son çekip gidecektim ki bi kız kapıyı açtı.
"Serdar..." dediğim sırada kelimeleri yuttum. Serdar'ın manitası dediğim kız, karşımdaki kız... Seda'ymış!
"Ulan orospu! Başka insan mı bulamadın?" diyerek üstüne atladım. Seda'nin nasıl bir kaltak olduğunu anlatmam için 3 kitap anlatmam gerekirdi. Kısacası okulun yarısı bu kızın elinden geçmişti. Neyse ki biz Kerem'i erkenden kaptık da onu ele geçirmesine izin vermedim. Ama olan kankama oldu. Ve abime...
Seda'nın saçları elimde tek tek birikirken bir yandan bana vuruyor bir yandan da saçlarını benden kurtarmaya çalışıyordu. Felaket darbeler alsam da pes etmeyip ona can çekiştirdim. En son saçlarını bırakıp suratını cırmalamaya başladım.
Serdar bağırarak yanımıza geldi. Beni kızın üstünden çekmeye çalıştı.
"Nehir!!!" diyerek bir bağırdı... Başka zaman olsa altıma ederdim ama onun bağırmasıyla kızın suratına bir tokat daha geçirdim.
Serdar beni kucaklayıp uzaklaştırdı. Bu kez onu yumruklamaya başladım.
"Sen bu orospunun ne yaptığını biliyor musun Serdar? Bununla mi çıkıyorsun bir de? İnanamıyorum sana!" Çığlıklar içinde beni bırakmasını söylüyordum. Seda ise hıçkırarak ağlıyordu köşede. İlgi bekleyen köpekler gibi ilgi çekmeye çalışıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomanceBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...