Oğuz'dan.
Günaydın güzellik, bugün nasılsın bakalım
Daha yeni mi uyanmıştı? Ben neredeyse akşam yemeğimi yiyecektim. Ayrıca bu çocuk bana normalde bu kadar mesaj atmazdı. 2 gündür nasıl olduğumu sorup duruyordu. Vardır elbet bu işte bir hayır.
Belki de dün geceden sonra mesaj atası gelmiştir.Tünaydın Oğuz Bey.
Yazdığım mesajı okuyunca komik gelmişti.
Altına kurt olan bir gif attım.Oğuz yıllar geçse de değişmemişti. Anında mesajımı gördü.
Çok ayıp, ne dalga geçiyorsun adımla ya?
İlk defa geçtim, abartıyorsun Auuu.
Ay pardon Oğuz Bey.Lanet olsun ki adın çok güzel, dalga da geçilmiyor ki!
Kendinden emin bir emoji attım: 😏
Arayayım mı? Müsait misin?
Mesajını 3-4 kere okudum emin olmak için. Gerçekliğini anlayınca kalbim 5 kat daha hızlı atmaya başladı.
Müsaitim.
Yazabildim sadece. Şimdi nasıl konuşacaktım ben? Mesaj kesinlikle daha rahattı.
Fırından ses yükselince zamanın dolduğunu anladım ve yanmasın diye hızla fırına koştum. O sırada telefonum çalmaya başladı. Pizzamı hızlı hızlı çıkarıp tezgahta bıraktım be bu kez telefona koştum. Elim ayağım birbirine dolaşmıştı.
"Ah, tamam. Seni hallettik." diye kendi kendime konuşurken telefonu açtığımı unutmuştum.
"Selaaam!" diye neşeyle konuştum. Umarım az öncekileri duymamıştır.
"Selam." dedi gülerek.
"Kimi hallettin, beni mi?"
Yüzümü buruşturdum. Neyi ima ediyordu şimdi bu?
"Ya ayıptır söylemesi, pizza ısıtıyordum da. Onunla ilgilenirken aradın tam. Kusura bakma kendi kendime konuşuyordum." deyip kıkırdadım.
"Ve beni davet etmedin! İnanamıyorum sana Nehir!"
"Seni dün davet ettim, gelmedin ki! Ne yapayım, şansını kaçırdın."
"Pizzayı sevdiğimi biliyorsun!"
"Yaaa Oğuz..."
"Neyse neyse, tamam Nehir. Anladım ben."
"Ya Oğuz! Valla boğazımdan geçmeyecek şimdi! Çık gel o zaman."
"Yok gelmem ben bu saatten sonra. Bana soğuk pizza yedirirsin sen."
"Yok artık! Bunu cidden söyledin mi? Yarın sana kendi ellerimle pizza yapacağım ve eğer gelmezsen ağzın..."
"Gelirim." heyecanla lafımı kesti.
Şapşal bir gülümseme oluştu yüzümde.
"Neyli istersin?"
"Se... Öhöm. Boğazıma bir şey kaçtı."
Oğuz'un lisedeki hâlinden pek de bir farkı yoktu. Ne yapmaya çalıştığını anlıyordum.
"Üzgünüm Nehir'li pizzamız kalmamış." dediğimde yüzünün hâlini görmek için can atıyordum. Keşke görebilseydim.
Biraz sessiz kalınca kahkaha attım.
"Annenler nasıl Oğuz?" diyerek konuyu bambaşka yere çektim ve o da telefonda hâlâ şok yaşıyor olmalıydı ki susuyordu.
"Orada mısın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomanceBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...