Merhabalar, buraya kadar gelen hayatta kalabilen müthiş insanlar! Bir vote'u az görmeyip bassanız mı acaba şu sol alttaki nalet tuşa... :) SİZİ SEVİYOREEE
♤♤♤
"Ya ben girmesem içeri? Kerem malı oradadır kesin." dedim endişeyle.
"Ya saçmalama! Bakmazsın ona, bir şey olmuş gibi konuşuyordu diyorsun bak! Kerem yüzünden Gamze'ye önem vermiyormuş gibi görünmeni istemem."
Ofladım. Haklıydı. İçeri girmem gerekiyordu. Beni Gamze çağırdı. Kerem değil. O oradaysa bile beni ilgilendirmemeli.
Derin bir nefes aldım kapıyı çalarken. Serdar da o sırada Kerem'in kapısını çalıyordu.
Ama önce davranan Gamze oldu ve kapıyı açtı.
"Gel." dedi üzgün ifadesiyle. Serdar'ı da çağırdı. Bu da demek oluyor ki Kerem burada.
"N'oldu Gamze ya! Gerçekten boğucam şimdi seni, söylesene!" dedim kızarak. Beni tınlamadı. Bir odayı gösterdi bana. Ve kenara çekildi. Sanırım benim girmemi istiyordu. Arkamı dönüp Serdar'a baktım.
Serdar da omuz silkti. Anladım ki tek başımayım. Kapıyı açtım.
Karşımda iki mal yerde oturuyorlar. Ellerinden içkileri, oda desen leş gibi kokuyor.
"Aa benimki geldi!" dedi Kerem. O an ondan öyle bir tiksindim ki! Dün geceyi hatırlamıyordu sanki.
Dediğimin üzerine Demir'e dönüp" Pardon eski sevgilim." dedi iğneleyici bir tonda. İyi bari unutmamış.
Demir kahkaha attı. Sanki karşılarında değilmişim gibi benim hakkımda konuşuyorlardı.
"Şey değil mi bu ya? Ayrılıp da unutamayan sevgili modeli?" dedi Demir gülerek. Ve daha fazla kazanamayacağını anlayıp kapıyı sertçe kapattım. Demir arkamdan bağırdı.
"E kır, verirsin parasını." diye bağırdı gülerek. Kapıyı açıp yüzüne tükürmek istedim.
"Yok yok, sevgilisi ödesin." dedi Kerem ama sessiz konuşmaya çalışsa da bağırdığının farkında değildi.
"Beni bunun için mi çağırdın Gamze?" dedim kızarak.
"Kim ki sevgilisi?" dedi Demir.
Kerem bu kez gülmedi mal gibi.
"Kuzeniiiim." dedi uzatarak. Demir şaşırmış gibi tepkiler verdi.
Gamze bana bir şeyler açıklıyordu ama hiçbiri de geçerli bir bahane sayılmazdı.
Gamze'yi arkamda bırakarak kapıyı açtım sertçe. Kerem'in üzerine yürüdüm. Yakasından çekiştirerek kalkmasını istedim. Beni görünce yine gevşek gevşek gülmeye başladı. Zaten Demir'i hiç sevmiyorum, onun hareketleri daha çok sinir ediyor beni.
Serdar ve Gamze beni Kerem'den ayırmaya çalıştı.
"Ya bırakın, bir şey yapmıyorum ki!" dedim onları iterek.
Kerem gülmeyi kesti ama hâlâ sırıtıyordu. Elindeki şişeyi Serdar elinden aldı. Gamze de Demir'le konuşmaya çalıştı.
"Kalksana!"
Kerem'i zor bela yerden kaldırdım.
"Hadi söyle! Karşındayım işte, hadi!" dedi bağırarak. Serdar Kerem'in göğsüne baskı uyguladı. Düşecek gibi sendeliyordu çünkü.
"Bağırma gerizekâlı!" dedim kızarak.
"Mmm! Bağırırsam n'olabilir ki?" dedi yüzünü bana yaklaştırarak. Gözlerini kapattı. Yüzünü ellerimin arasına aldım ve sallanmasını engelledim . Biraz ötedeki yatağa yönlendirip oturtturduk. Serdar şişeleri çöpe atmaya gitti. Şimdi başbaşa kalmıştık .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomantizmBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...