"Neyden?" diyerek sordum.
"Küfürlerden."
"Hahaha!" Güldüm. Yalandan tabii ki.
"Hayatta olmaz !"Kerem hâlâ odamda tişörtsüz dolaşıyordu ve artık dayanamayıp baktım. Oldukça pürüzsüzdü vücudu.
"Ağdaya mı gittin?" dedim gülerek.
"2 gün önce." dedi ve devam etti.
"Küs olmasaydık seni de çağıracaktım."Oha ya! Yüzsüz! Pislik ya!! Tam bir öküzsün Kerem!
"Ben bebek poposu gibiyim bi kere!" dedim gülerek. Tabii ki değildim!
"Göstersene..." dedi gerizekâlı pişkince gülerek. Bana doğru adım attı.
"Ya kendine gelir misin? Ne kadar daha iğrençleşiceksin?!!"
Bu kez gerçekten kızmıştım ve beni ciddiye alıp hareketlerinden vazgeçti.
"Tamam, tamam. Bana tişört verir misin?"
Elimle çekil işareti yapıp dolabıma ilerledim. Bulabildiğim en büyük ve unisex bir tişörtü bulup Kerem'e verdim.
"Ceket vereyim mi?"
"Sweat de olabilir, fark etmez."
Başımı sallayıp dolabımın derinliklerine gömüldüm. Meğerse askılardaymış. Onu da Kerem'e uzattım.
"Teşekkür ederim tatlım."
Gülümsedim.
"Ben içeri geçiyorum. Gelirsin."
Başını salladı. Ben de onu yalnız bırakıp içeri geçtim. Umarım odamı karıştırmaz!
Demir ve Gamze ayrı ayrı oturuyorlardı. Demir Serdar'ın yanına geçmiş, gizliden gizliye telefonunu dikizliyordu. Bunlara n'oldu ki ayrı oturuyorlar acaba?
"Abi, dikizcin var. Dikkat et!" dedim Demir'i işaret ederek. Demir'den öc alma zamanı.
Serdar kafasını kaldırıp Demir'e baktı. O ise çoktan kafasını çevirmiş, başka yere bakıyordu.
Kahkaha attım. Serdar Demir'i pataklamaya başlamıştı bile. Gamze ise bomboş bakıyordu.
"Kanka yardım eder misin bi?" dedim mutfağı işaret ederek.
Beraber mutfağa girince sıkıştırdım.
"N'oldu?"
"Ne n'oldu?" dedi bilmiyormuş gibi.
"Ayrı oturuyorsunuz!" dedim merakla.
"Kıskançlığı tuttu beyefendinin!" dedi sinirle.
Hafif güldüm."Ne için?" dedim mısır tabaklarını elime alırken.
Kerem kapıdan başını uzattı.
"Hadi kızlar, açıyoruz biz."
Üstündeki sweate baktım. Gerçekten gri ona çok yakışmıştı. Çok azıcık küçük gibiydi ama vücuduna tam oturmuştu. Yakışıklı çocuk abi, ne giyse yakışıyor!
"Kanka sonra anlatayım mı?" dedi Gamze, elini omzuma dokundurdu.
"Asma o zaman suratını!" dedim üzülerek. Onları böyle görmek beni üzüyordu. Hele ki Gamze'yi böyle görmek...
Beraber içeri geçtik. Tabakları herkesin eline tutuşturdum ve oturacak yer aradım. Kerem eliyle yanını işaret etti. Gamze'ye baktım. Serdar bir koltuğa kendi uzanmıştı. Diğer koltukları da Demir ve Kerem kendileri kapmıştı. Gamze'yle göz göze geldik. Bana üzgün surat yaptı. Dayanamadım yanıma çağırdım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomanceBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...