Biliyorum çok sıkıcı bir zaman şu aralar. Ama bunu kendinizi geliştirmek için avantaja çevirin, eğlenin, öğrenin, keyfini çıkarın. Lütfen sıkılıyorum diye diye etrafta dolaşmayın, herkes bunu yapıyor ve ayrıca kendisini ve etrafini ölümsüz etkiliyor. Kitap okuyun, bir şeyler yazmaya çalışın, film-dizi izleyin, müzik dinleyin. Resim çizin, müzik yapın, şarkı söyleyin, araştırma yapın.
Sizleri çok seviyorum. Ben de Survivor'a başladım bu arada. Konuşmak isterseniz her zaman açığımdır. Ne konuda olursa olsun. :)
...
...
...
...
...Sevgili Nehir Günleri
Artık kaldığımız yerden devam etme zamanı geldi... Uzun zaman oldu değil mi? Kerem hayatıma girmeden önce çok buluşuyorduk. Artık neredeyse hiç! Bu hep Kerem yüzünden. O girdi aramıza... Bana değil, ona kız!Korona diye bir virüs var. Aslında hayvanlar arasında zaten var olan bir virüsmüş ama mutasyonlarla artık insanlara da bulaşmış durumda. Ve durum ciddi. Tüm dünyada var. Hayatlarımızı duraklattık resmen. Evdeyiz, sosyal mesafeyi koruyoruz. Sağlığımız için evde kalıyoruz.
Okullar da hemen tatil edildi, ilk vaka görülür görülmez. Bence en iyisi de oldu yani. Benim en büyük isteğim, hayalim evde boş boş yatıp hiçbir şey yapmamaktı ve gerçekleşti. O kadar güzel ki... Ama keşke Kerem de olsaydı yanımda. Babam o kadar ısrar etmeme rağmen Kerem'in gelmesine izin vermiyordu. O da hem istiyor hem gelmeye korkuyor gibi konuşuyordu. Zaten babamın izin vermemesi de ona büyük bir bahane oluyordu.
Kalemi bırakıp çalan telefonumu cevapladım.
"Tatlım! Nasılsın?" dedi bir ses.
"Aaa kimler ararmış beni ya?" dedim sitemle karışık. Karantinada 4. günümüzdü ve 4 gündür Kerem'in ne sesini duymuş ne de yüzünü görmüştüm. Sürekli mesajlaştık çünkü!
Gülerek cevap verdi.
"Şakacı seni..."
"Yo, gerçekten söylüyorum. Niye aramıyosun hiç?"
Biraz sessizlikten sonra cevap verdi.
"İşim vardı."
"Oğlum okul tatil, evdesin. Ne işin olabilir ki? 5 dakika bile mi boşluğun yok?" diye bağırmaya başladım. Evet, ben bu sevgili işlerinde biraz abartıyorum. Tamam Nehir, biliyorum, sen bir takıntılı psikopatsın. Ama böyle devam edersen çocuk senden soğur. O yüzden bırak şu hâlleri!
"Ya aricaktım..."
"Eee?"
"..." Cevap yok.
"Neyse tamam. Boşver, napıyosun?"
"Oyun oynuyorum, seni arayayım dedim bi'."
İçimden hele yalanlara... diyerek saydırıyorum tabii.
"Boş yapma be! Ateşin var mı?"
Kahkaha attı.
"Nasıl da kızıyor şuna bak! Yok ateşim, merak etme!" dedi gülerek.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
Roman d'amourBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...