Demir'le bakışmamızı bölen, bahçe kapısından fırlayan Emir oldu. Babasına koşarak onun kucağına atladı, Demir önceden tahmin edip kollarını ona uzatıp havaya kaldırdı küçük bedenini.
"Babbbaaa! Keyem bana- Keyem bana kocaman araba alıcakmış!"
Demir bakışlarını Kerem'e çevirip kızar gibi baktı.
"Çok ısrar etti." kendini açıklarken oldukça rahattı ama Gamze onu birazdan nakavt edecekti.
"Kerem! Kaç kere söyledik ya şımartma şu çocuğu diye!"
"Gamze bir tanecik ya, n'olacak?"
"Tamam babacım, alsın Kerem abin. Abi diyoruz tamam mı?"
Emir ellerini ağzına götürüp kıkırdamaya başladı.
"Yanlışlıkla söyledi babası." diye korudu onu Kerem. Çocukları gerçekten pek sevdiğim söylenemezdi ama bu şımarık aşşırı tatlıydı, yeğenim diye demiyorum.
Kerem etrafına bakarken oturmak için yer arıyor gibiydi. Gözleri Serdar'la benim üstümde oyalandı ve kaşlarını çatıp sırıttı.
"Hayırdır? Abi kardeş mi takılıyoruz?" dedi bizi işaret ederek.
"Kıskandıysan vereyim yerimi sana... Beni zaten hatun bekliyor." dedi ve kaçarcasına kalktı koltuğun kolundan.
Kerem bana gülümsedi ama yanıma gelmek yerine yan koltuğa oturdu, zaten ben de gelmesini istemezdim şu an. Demir Emir'le konuşurken Serdar da Özge'ye sulanıyordu. Adam evlendi hâlâ yürüyordu ya, böyle bir şey olabilir mi?
"Bi' sorun mu var?" diye solumdan ses geldiğinde Kerem'e döndüm.
Gülümseyip cevap verdim : "Yo, yok bir sorun. Her şey normal."
Gözlerini uzun süre gözlerimden çekmeyince bir şeyler sezdiğini anlamıştım. Bakışlarımı kaçırıp Gamze'ye doğru baktım istemsizce. Emir'e kısık sesle bir şeyler söylüyordu. Muhtemelen kızıyordu oyuncak istediği için.
"Bir şey olmuş." dedi Kerem ve ona döndüm. Beni taklit eder gibi Gamze'yi izliyordu o da.
Kaşlarımı çattım. Olmuşsa bile niye bu kadar önemsiyordu ki?
"Hani her şeyimizi paylaşıyorduk? Sözünden dönmeyeceğine emindim halbuki. Eski günlere geri mi dönüyoruz?" dedi sarkastik bir tonla.
"Kerem..." demekle yetindim çünkü devamı ağzımdan çıkmamak için direniyordu resmen.
"Gel, başka bir yere geçelim." dedi bana dönerek ve kolumdan hafifçe tuttu kalkmam için.
Özge ve Serdar kalktığımızı dönünce bize sorar bakışlarla baktılar ve Kerem "Müsaadenizle..." diyerek beni oradan uzaklaştırdı.
Yatak odama girip kapıyı arkamızdan kapattı.
"N'oldu, anlat bakalım." dedi kollarını göğsünde birleştirip kaşlarını çattı.
Derin bir nefes aldım. Pat diye söyleyemezdim sonuçta. Düşünüyordum.
"Demir'e ne kadar güveniyorsun?" diye sordum. Onun fikirlerine önem veriyordum. Oğuz gittikten sonra biraz aramıza mesafe koymaya çalışmıştım ama bu beni yalnızlaştırmaktan başka bir şeye yaramayacaktı. Kerem beni asla yalnız bırakmamış, hep yanımda olmuştu. Onu kovsam bile 2 adım arkamdan gelirdi yine de. Ona çok kötü davrandığımı düşünüyordum. Aklım başıma gelince ve her şeyi sindirmeye başladığım zamanlar onunla yakınlaşmıştım. Fikir alışverişi yapıyorduk genelde. Hangi konuda tavsiye alsam ve uygulasam, haklı çıkıyordu. Ona hayrandım. Fikirlerine, duruşuna...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıyımızdaki Dalgalar
RomanceBelki de tüm yaşananları unutmak... Kendini bir şeye kaptırıp hayatını mahvetmek... Hayır, bu yolu tercih edenlerin sonunu görmüştüm. Bu yolu seçemeyeceğimi biliyordum. Devam etmem gerekiyordu. Nehir'in serüvenine hazır mısınız? Kemerleri bağlayın...