15

2.3K 236 84
                                    


  Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar♡

   (Jeongin)

  Seungmin'i beklerken elimdeki hediye paketlerini dikkat edecek şekilde çantama koyuyordum. Ben onlarla uğraşırken Seungmin'in gelmesiyle bana yardım edip arabaya binmemiz daha kısa sürmüştü.

    Binmeden önce onunda birkaç poşeti arka koltuğa koyduğunu gördüğümden "Neler aldın?" diye sordum.

   "Felix'e geçen seneden beri istediği ama stoklarda bulamadığı bir kolyeyi sipariş etmiştim 1 ay önce falan. Jisung içinde birkaç imzalı mangam vardı. Hep çok istiyordu inadına vermiyordum. Onlardan vereceğim." dedi.

   Vereceği hediyelerin ikisi de hem maddi hem manevî açıdan değerliydiler. Bense  dün evden sonra fırsat bulabildiğim bir anda  sadece sweatshirt ve anime figürleri almış bir de küçük notlar yazmıştım. Onun hediyelerinin yanında hiçbir şey kalacaktı.

   Trafik olmadığı için gideceğimiz yere kısa sürede vardık. Araba çokta büyük olmayan depo gibi bir yerde durduğunda ilk başta korktum.

   Çokta işlek olmayan bir yerdi ve dış cephesi boyalı bile değildi. Tedirgin bir şekilde içeri girdiğimizde önyargım tamamen kırıldı. Burası her gencin isteyebileceği oyunlarla dolu çok rahat bı mekandı.
  
   İçeride bulunan yatak ve açık bar tezgahı olmasaydı tam olarak oyun salonu gibi döşenmişti ama daha salaş ve rahat bir ortam vardı.

   Seungmin'in şifreyi bildiğinden hiç aramadan girmiştik ama içerisi boştu, kimse yoktu. "Acaba gelmediler mi? Gelmedilerse içeriye girmemiz doğru olmaz. Dışarıda bekleyelim." dedim.

   "Ben geleceğim diye Changbin burada kalmıştır ne gelmemesi. Hem yatak dağınık. Buralardadırlar." dedi elindeki eşyaları bırakırken.

   "Beni bu kadar iyi tanıma." sesiyle yerimden zıpladım. Sesin geldiği yöne döndüğümde bulunduğumuz yere bağlı olan bir kapıdan giren Hyunjin ve Changbin ikilisini gördüm.

   "Bende istemezdim seni tanımayı." demesiyle hızla Seungmin'e döndüm. Dünkü telefon konuşmamızda laf dalaşı yapmamasını söylememe rağmen ağır konuşuyordu. Canını acıtmayacak şekilde onu dürttüğümde mesajımı anlamış olacak ki "İyi be tamam. " diyerek Changbin'e döndü.

   "Bugün seninle laf dalaşına girmeyeceğime dair Jeongin'e söz verdim. Ayrıca o çocukları doğum günlerinde üzmek isteyeceğim son şey bile değil. O yüzden şimdiden söylüyorum benimle uğraşma." dedi.

   Changbin alaycı bir ses çıkararak "Sen mi laf dalaşına girmeyeceksin? Hem de benimle? Eminim 1 saat bile dayanamazsın." dedi.

   Şaşkınlıkla onları izlerken kalçamı tekli koltuğun kol dayama kısmına yasladım.

   "Sen beni çok küçük görüyorsun herhalde. İnadımı hatırlatmak isterim."

   "Seni küçük gördüğüm falan yok. Sen beni ne kadar tanıyorsan, ben de seni en az o kadar tanıyorum sadece." dedi Changbin.

    Dikkatimi onlara vermişken arkamda olan hareketlilikle hızla oraya döndüm. Hyunjin'le göz göze gelince yaslandığım koltuğa oturduğunu fark ettim. Kolunu da yaslandığım yerden sarkıtınca aramızdaki mesafeyi iyice azaltmış oldu. Fakat dokunmamak için yaptığı ayrıca çaba göz ardı edilemezdi.

    Aramızda garip bir bakışma gerçekleşirken Seungmin'in konuşmasıyla tekrardan atışmalarını izlemeye başladım.

    "Sana gıcıklığımdan 1 hafta de 1 hafta dalaşmadan dururum."

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin