İyi okumalarr 🍀
(Hyunjin)
Okul kapısının önüne yanaştığımda ne okulda ne de bulunduğum cadde de hiçbir yaşam belirtisi yoktu. Okulun kapıları çoktan kilitlenmiş hiç kimse kalmamıştı. Haliyle bekleyebileceği yer ya kapının önü ya da bulunduğum yerden gözüken duraktı ama iki yerde de yoktu.
Kar yağdığından üşüyüp gitmiştir diyeceğim ama haber vermeden asla böyle bir şey yapmazdı. Acaba aradı da telefonum sessizde mi kaldı diye telefonumu alacaktım ama ceplerimde yoktu. Arabayı da aramıştım ama lanet olası telefon yoktu. Büyük ihtimalle Max'in ofisinde kalmıştı.
Aklıma kötü düşünceler yer edinmeye başladığında arabaya yönelmeye başladım. Tam binecekken önümde beliren tanıdık araba durmama neden oldu.
İçerisinden çıkan iki silüet yaklaştıkça Changbin ve Minho olduğu kesinleşti.
"Ne işiniz var burada?"
"Jeongin arayıp seni sordu. Ardından seni aradığımızda da ulaşamayınca bir sorun var sandık. Bugün sınıfta çıkışta kursu olduğunu falan söyleyince de hâlâ okuldadır diye yanına gelelim dedik." diyen Changbin'le aklımda çoğalan kötü düşünceler kalbimi de tetiklemeye başlamıştı.
"Jeongin'i aramam lazım. Acil siktiğimin bir telefonu lazım." diyip kimden aldığıma bile dikkat etmediğim telefondan Jeongin'i aradım. Ama aradığım gibi hat düşüyordu. Ardından birkaç kere daha arasam da sonuç değişmedi.
Telefonu geri vermeden cebime geri koydum. Geri geri arabaya doğru giderken "Ben evine gidiyorum. Siz de Felix'i Jisung'u falan arayın yanlarında mı sorun. Olumlu olumsuz her şeyde haber verin." diyip konuşmalarına izin vermeden binip hızla yola çıktım.
Hayatımdaki en hızlı yolculuğun ardından evlerinin önüne rastgele park ettim. Bahçelerine girerken içimden geçen tek şey evinde olmasıydı.
"Hyunjin? Hoşgeldin tatlım."
"Merhaba efendim rahatsız ediyorum ama Jeongin'e ulaşamıyorum. Evde mi?"
"Hayır. Çıkışta seninle olacağını söylemişti." Siktir siktir siktir siktir. Burada olmadığı gibi bir de annesini endişelendirmiştim.
"Çıkışta ben geç kalınca Seungmin ile buluşmuş olmalı. Şimdi yanlarına gideceğim. Size haber veririm endişelenmeyin." Kendimin bile inanmadığı yalana kadını inandırmaya çalışıyordum.
"Mutlaka haber ver bana Hyunjin. Jeongin'in ne kadar hassas olduğunu biliyorsun." Biliyorum. Lanet olsun ki biliyorum.
Geçiştirici birkaç cevap verdikten sonra aceleci hareketlerle yan eve geçtim. İlk defa gelmiş olmam zili alacaklı gibi çalmama engel değildi. Neyse ki kapıyı Seungmin açmıştı.
"İnsan yaşıy-"
"Jeongin burada mı?" Olmadığını bile bile olumlu cevap bekliyordum.
"Hayır okuldan sonra görmedim." dediğinde kapının pervazına tekme atıp açıklama yapmadan yanından ayrıldım.
Arabanın içine bindiğimde ne yapacağımı bilmiyordum. Belirsizlik çok kötüydü. Ama bir şey olduğunu bilmek belirsizlikten de kötüydü. Başımı sıkıntıyla direksiyona sert bir şekilde koyduğumda telefon çaldı. Tek umudum beklediğim olumlu cevaptı.
"Yanında olabilecek herkesi aradım. Felix'le Jisung berabermiş. İkisi de en son dün beraber olduklarını söylüyor."
Başından beri korktuğum şey başıma gelmişti. Siktiğimin geçmişi peşimi yine bırakmamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanfictionAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)