You Will Be Okay | Hyunin

25

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ♡

  (Jeongin)

   Changbin'in artık klasikleşmiş gömleğimden çekme hareketiyle arkama döndüm.

   "Çıkışta var mı antrenmanın?"

   "Evet. 1 saat sürecek ama sonra kalmaya devam edeceğim."

    "Tamam bizim de kendi aramızda maçımız olacak. Isınma, toplanma falan derken 2 saat sürer. Sen de kendini ona göre ayarla."

    "Ben niye kendimi ayarlıyorum onu anlamadım?"

    "Seungmin çıkışta kalmıyor ya hani. Sen eve tek ve otobüste gidiyorsun falan. Biz de arabayla gidiyorken seni neden bırakmayalım, değil mi?" Sanki çocuğa anlatıyor.

   "Hiç gerek yok. Benim ne zaman çıkacağım belli olmaz. Erken çıkacağım tutar ıslak ıslak sizi bekleyemem."

    "Ben de sana o yüzden söylüyorum ya kendini ona göre ayarla diye."

    "Teşekkür ederim ama gerçekten gerek yok. Yolunuzu uzatmış oluyorsunuz." Changbin demek arkadaşları demekti. Arkadaşları içinde Hyunjin'de vardı. Sabahtan beri gördüğüm yerde kaçtığım Hyunjin.

    "Saçma sapan konuşma. Unutma ki sevgilim yan eviniz de oturuyor. Yani bir taşla iki kuş."

   "O senin sevgilin değil. Flörtün sadece. Her an başka sevgili yapabilir yani." Biraz da sen kudur Seo Changbin.

   "Yoo gayette sevgilim. Kendin gördün öpüşüyoruz biz. Hem eski bilekliklerimizi de takıyor."

    "Tasmasını yani."

    "Ben seni ilk gördüğümde senin fena biri olduğunu anlamıştım biliyor musun? Kimse bana inanmadı. Senin bu masum yüzünün, çekik siyah gözlerinin altında şeytan yatıyor."

    "Sadece yakınlarıma karşı böyleyim. İstersen eski ben olabilirim. Ama Seungmin'i de çalarım senden."

    "Ben zaten şeytan Jeongin'i sevdim. Eski halin neydi öyle saf gibi. İyi böyle iyi." Böyle dönersin işte.

    "Ben sevgilimin yanına gidiyorum. Gelecek misin? Hem Hyunjin'i de görmüş olursun." Bir daha onunla uğraşmayacaktım.

    "Niye onu görmek için geleyim ki?"

    "Ha duygusal değil yani. Fuckbodycilik. Beni giderek daha çok şaşırtıyorsun. Tabii Hyunjin'e de şaşırmadım değil şimdi. İlk defa bir erkekle bastım. Onu bile etkilediysen ne cevherler vardır sende." diyip gülerek sınıftan çıktı.

    Ben bizi sevgili sanmasından korkarken fuckbodysi ilan edilmiştim şuan resmen. Her ne kadar gülerek söylüyor olsa bile içime kurt (wolfgang stream) düşürdü.

   Hyunjin'de kesin konuşmamıştır ki Changbin hâlâ böyle şeyler düşünüyordu.

    Düşüncelerimi bir kenara atıp test kitaplarımdan birini ve kulaklığımı çıkardım. Aç değildim, hava da yağmurluydu. Yapacak bir şeyim yokken test çözmek en iyisiydi.

    Yüksek ses ile müzik dinliyordum ki birinin elini yüzümün önünde sallamasıyla yerimden zıpladım.

   Kulaklığımı çıkarıp önümdeki masaya oturan kişiye çevirdiğimde Hyunjin'i bile beklerken Chan'ı beklemiyordum.

  "Selam."

  "Selam."

  "Uzun zamandır konuşamıyoruz. Antrenmanlarda da uzaksın. Bir sorun mu var?" Ne sorunu canım? Sadece uyuşturucu ticareti yaptığını ve Hyunjin'i vurduğunu öğrendim o kadar.