Görsel 💘✨20:30
Hyunjin stresle karşısındaki adamları dinliyor gibi yaparken aynı zamanda sol elindeki saati kontrol edip duruyordu. Yarım saat kaldığını görünce son arama yaptığı numarayı tekrar tuşladı fakat yeniden açılmadı. Stresle telefonunu masaya bırakıp ortama ayak uydurmaya çalıştı.
~
Jeongin, kulaklarındaki airpodslarıyla hafif bir şarkı dinlerken hem de etrafını kolaçan ediyordu. Hava bahar aylarında olduklarından yumuşamaya başlamıştı. Bunu fırsat bilen insanlar parka doluşmuştu. Diğer günlere nazaran kalabalıktı ve bu durum onu memnun ediyordu. Hala atlatamadığı korkusuyla sürekli takip hissiyle yaşıyordu. Bu nedenle ıssız yerlerde duramıyordu. Onca kalabalık insanın suratına tek tek bakıyordu. İçlerinde olsa direkt tanırdı onu biliyordu fakat belki gelmiştir ben tanıyamıyorumdur düşüncesiyle kendisini kandırıyordu. Uçak modundaki telefonunu çevirip sıkıntıyla yeniden saatine baktı. Yaklaşık bir saati geçik bir süredir bekliyordu. Erken gelmişti. Belki o da gelir diye.
21:05
''Nasıl böyle bir şirketten hisseni satmak istersin? İyice düşündün mü bak yapma gençlik hatası?''
''John, burnunu sokma. Satmak istiyorsa satar. Neyse Hyunjin, biz para konuşalım. Açıkçası fazla uzatmadan direkt soracağım. Kaç won istiyorsun?''
''100 milyar dolar.'' Demesiyle karşısındaki godomanın içtiği viski boğazına kaçtı. Bu hareketle Hyunjin'de alaylı bir gülümseme oluştu.
''Dolar mı? Sen kafayı mı yedin çocuk?''
''Abarta abarta bitiremediğiniz şirketten yüzde elli hisseden bahsediyoruz. Az bile söylüyorum. Şükredeceğine laf yapıyorsun babalık. Seninle pazarlık falan yapamayacağım bana kesin tamam ya da hayır de.''
''Ben burayı almakta ısrarcıyım ama o kadar parayı şak diye çıkarıp veremem sana. Şu an anca 100 milyar won çıkar.''
''Ne kadar istiyorsun burayı?'' Derken saati kontrol etmekten çekinmiyordu. Gövdesinden yukarısı ne kadar özgüvenli duruyorsa masanın altında kalan bacakları korkudan titriyordu. Changbin'e parka gitmesi için mesaj atmıştı ama ona da ulaşamamıştı.
''Her şeyimi satıp burayı alabilecek kadar.''
''Ortağının kim olacak biliyorsun değil mi?''
''Tabii biliyorum. İyi bir şirketin olması dışında asıl alma amacım onunla ortak olacak olmamız. Henüz kapanmamış hesabımız, ödenmemiş paralarımız var.''
''O adamın benim babam olduğunu biliyor musun?''
''Bilmez miyiz çocuk? Aranızda geçen olayı bilmesekte kavganız ve soğukluğunuz tüm sektörün dilinde. Zaten hiçbir zaman baba oğul ilişkiniz olmadı. Belli ki intikam için satıyorsun. Yoksa neden satmak için bana gelesin?''
''Zeki insanları severim. İş birliği yapmayı da. Parayı sıkıntı yapma. Bana kabul edip etmediğini söyle.''
''Böyle bir fırsatı kaçıramam. Tabii ki kabul ediyorum. Uzun zamandır ortalıkta yoktum. Görsün bakalım yaptıklarının hesabını piç kurusu.''
''Sevgi dolu eski dostlar birleşiyor. Çok mutlu oldum şu an.'' Diyip elindeki alkolsüz kokteyli kafasına dikip ayağa kalktı.
''Ben gidiyorum. İmza, para olayını yarın halledelim.''
''Bekleseydin de hal-''
''İyi geceler beyler.'' Aptal moruklar.
22:00
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanfictionAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)