Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar🍀
(Changbin)
Evde durmamızı söylemesinin ardından neredeyse üç saat geçmişti. Seungminleri zar zor ikna edip evine gelmiştik ama ne kadar durumu söylemesekte bazı şeylerin farkında olduklarından evde durmak istemiyorlardı. Gerginliğimin üstüne bir de Seungmin'e yalan söylemek daha çok geriyordu.
''Changbin, benimle mutfağa kadar gelir misin?'' Zaten naif olan sesi kibar ve resmi konuşmasıyla daha çok incelmişti ve ses tonunu uzun zamandır bu kadar soğuk duymadığımdan konuştuğunda kötü hissettirmişti. Yine de karşı çıkmadan başımla onaylayıp önde o arkasında ben olacak şekilde mutfağa girdik. Kalçasını ada tezgaha yasladığında ben de karşısındaki duvara yaslandım.
''Neler oluyor?''
''Ne oluyormuş?''
''Karşında salak yok senin. Hyunjin kapıma kadar geliyor Jeongin'i soruyor sonra onu arıyorum ulaşamıyorum ki şansa bak ki yarım saat geçmeden toplaşıp Hyunjin'in evine geliyoruz. Hem de onlar yokken. Aslında benim aklımda bir senaryo var da gerçek olmasını istemediğimden kurmak istemiyorum.'' Az önceki kibar sesinden eser kalmamıştı.
''O zaman umarım senaryon Jeongin'in kaçırılması gibi bir şey değildir." diyip birkaç saniye geçince sesimin yükseldiğini fark ettim. Bağırmamıştım ama söylediklerimin etkisiyle olsa gerek endişe dolu bakışları korkuya dönmüştü.
''Ne?'' dediğinin hemen ardından düşer gibi sendeleyince belinden yakaladığım gibi yaslandığı tezgaha oturtturdum.
''Bugün okul çıkışı etütü vardı zaten biliyorsun. Hyunjin çıkışta alacağını söylemiş ama tekeri patlamış. Almamız için bizi arayacağı zamanda telefonunu bulamamış. Max'in yanında düşürmüş. Olabileceği her yere gitti en son yine Max'in yanına gitti telefondan konumuna ulaşmaya çalışacaklardı. Kaçırıldığına dair kesin bir bilgi yok ama çok büyük ihtimalle öyle.''
Anlatırken yüzü tam karşımda olduğundan bütün mimiklerine ve gözlerinin dolmasına şahit olmuştum. Söylemek istememe nedenlerimden biri buydu. Diğeri ise az sonra çıkaracağı kıyametti.
''Ve sen bunu bana şimdi mi söylüyorsun?''
''Bir şeyler kesinleşmeden endişelendirmek istemedim. Şuan bile kesin değil.'' Kesin olmasa bile hepimiz biliyorduk ki öyleydi.
''Changbin dalga mı geçiyorsun? Bu çocuk dediğine göre hiçbir yer de yok. Kimseye haber vermeden gidecek biri de değil. Nasıl kesin değil!?''
''Önce bi sakin ol. Bağırıp çağ-'' Cümlemi tamamlayamadan telefonumun çalmasıyla Hyunjin'den beklediğimiz telefon olabilir diye hızla salona gidip koltuktan elime aldım. Telefon sesini duyan herkesin salonda toplaşması bir olmuştu zaten.
''Hyunjin?''
''Max'in yanından çıktım. Chan'ın yanına gideceğim.'' Sesini daha önce hiç bu kadar kötü duymamıştım.
''Evindeyiz. Buraya uğra. Buradan gidersin.''
''Zaman kaybedemem. Sizden bi haber var mı?''
''Hayır. Seungmin'i annesi aradı bi yanımda dedi ama birkaç kere sordu. Konuşmak istediğini falan söyledi de bir türlü atlattık.'' dediğimde derin bir iç çektiğini duydum.
''Tamam.'' dediğinde kapatacağını anlayıp hemen araya girdim.
''Yola çıkmadıysan evine uğrasan çok iyi olur. Buradaki herkes açıklama bekliyor. Hem plan yapmadan kafana göre hareket edersen daha çok zaman kaybedersin.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
Fiksi PenggemarAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)