You Will Be Okay | Hyunin

48

Iyi okumalar ✨

(Yazar)

''Kapıdan çıktı.''

''Yürüyor.''

''Sakıza bastı salak. Yere atan da salakta basan bu olduğu için bu da salak.''

''Arabas-''

''Hyunjin, ben yanımdakiyle aynı iş bölümünü yapmak istemiyorum. Minho'yu istiyorum. Onu ver bana.'' Dedi Chan aynı arabada bulunduğu Changbin'e yandan dik dik bakarak.

''Minho'yu senden önce ben istedim ama vermiyor. Biraz olsun aklını kullanıp teknolojiyi çözebilmiş olsaydın aynı görevi almayacaktık.''

''Bana laf atana bak. Sanki kendin yapabiliyorsun da.''

''Hyunjin tanrı aşkına şunların kulaklıklarını devre dışı bırakayım.'' Kulaklıkla konuşan bu sefer Minho'ydu.

Chan ve Changbin aynı arabanın içerisinde büronun ön girişinden Max'in gidişini bekleyip korumaları etkisiz hale getirecekti. Minho ve Hyunjin'de büronun kapı olmayan arka kısmında araba da korumaların etkisiz hale gelmesini bekliyorlardı.

''Max gittiyse araba da daha ne diye duruyorsunuz siz? İnip adamları halletsenize!''

''İki saattir senin aptal yardımcının ayağındaki sakızı çıkarmasını bekliyoruz. Ne diye bu avanakla iş yaptıysan zaten?''

''Changbin'e hak vereceğim aklıma gelmezdi ama katılıyorum.''

''Teşekkür ederim Chan.''

''Rica ederim Changbin.''

''Gerçekten bunlarla iş yapan aklımı sikeyim ya. Hadi artık! Araba sesi duyuldu, gitmiştir.'' Dedikten bir süre kulaklıktan ses gelmedi. Birkaç konuşma ve vurma sesi duyuldu ardından da Changbin'in keyifli sesi.

''Bunlarda iki metre falan da devirmek iki dakikayı almadı.''

''Bayıldılar değil mi, eminsiniz?''

''Evet Minhocuğum. Temiz burası. Gelebilirsiniz.''

''Gidelim de halledelim şu işi yarım saatte. Artık sen de derin bir nefes al biz de.''

''Benim derin nefes almama daha çok var. O adamı lanet bir deliğe sokup Jeongin'i tamamen yanıma almalıyım ki rahat bir nefes alayım.''

''Yiaa. Seni romantik Hyunjin. Hayallerini bölmek istemem ama biz burada onları gerçekleştirmeye çalışıyoruz. Hemen gelin şuraya!'' Kulaklık olayı hiç onlara göre değildi.

Önden Minho içeri girmişti. Kameraları devre dışı bırakması iki dakikasını anca almıştı.

''Şu an kameraları kapattım. Siz işlerinizi halledene kadar son kayıtları sileceğim.''

''Tamam şimdi içeri giriyorum. Changbin, aranızdan biriniz arkayı gidip orayı kontrol etsin. İkiniz de ön kapıda dikkat çekeceksiniz.''

Changbin arkaya geçince pozisyonlar tamamlanmıştı. Minho kamera ve gözetim odasında, Changbin arka tarafta, Chan ön kapı da ve Hyunjin sonunda büronun içindeydi.

Hyunjin odanın içinde yaklaşık on dakikadır belgeyi arıyordu. Bulamadıkça ve zaman geçtikçe hem sinirleniyor hem de eli ayağına dolanmaya başlıyordu.

''Hyunjin, bulamıyorsan bırak. Bir kez daha geliriz.''

''Hayır. Bu belge bugün bulunacak. Artık daha fazla erteleyemem.'' Diyip bilmem kaçıncı kez baktığı dolapları bir kez daha karıştırdı.

''Ben yanına giriyorum. Changbin, arkadan kimse gelmez. Yanıma gel ben de gideyim belki sinirle gözden kaçırdığı yer falan vardır.'' Hyunjin her ne kadar gelmeyin diye ısrar etse de Chan da yanına gitmişti.