54

1.5K 140 109
                                    

(Yazar)

''Görünüşe göre Max'in dedikleri gerçek efendim. Hissesini satmış olarak gözüküyor.''

''Benim iznim olmadan böyle bir şey yapması imkansız! Tekrar kontrol edin, derhal!''

''Aslında kendi hakları olduğundan sizin izninize gerek kalmadan elindekileri devredebilir. Onun için yapacak bir şeyimiz olamaz.''

''Boş boş konuşman için sana para ödemiyorum. O zaman git sattığı kişiden haklarını satın al. Şirkete yabancı birini ortak alamaz!''

''Pekte yabancı biri sayılmaz efendim.''

''Ne sikimden bahsediyorsun?''

''Yeni ortağınız, Namkhyu efendim.'' Dediğinde adamın önce şoktan sonradan sinirden yüzü kıpkırmızı oldu.

''Hyunjin, hissesini o piçe mi satmış?''

''Evet efendim. Satış işlemleri gerçekleşmiş. Şu an resmi olarak ortağınız.''

''Sikerler ortaklığını. Derhal Seul'a dönüyoruz. Uçak biletlerini bu akşam için ayarla.''

''Efendim, böyle bir sorunu size yansıtmak istemem fakat şu eski subay olan adam son zamanlarda çok rahatsız etmeye başladı. Geri dönüş vermediğimiz için de sağda solda bilgiler paylaşıyor.''

''Sıkın kafasına gitsin. Cesedini eski evine götürüp intihar süsü verin. Bunu da ben mi söyleyeceğim?''

~
(Jeongin)

''Jeongin, bırak şu aptal kitabı.''

''Gelmeyeceğim dedim ya. Bırak kolumu Changbin.''

''Çok sıkıcısın.'' Diyip defterimi sıraya fırlattı. Fakat fırlattığı gibi içindeki birkaç notum sıraya döküldü.

''Changbin! Sırf belasın.''

''Ben de başlarda senin için öyle düşünüyordum.'' Derken o yerdeki notları topluyordu.

''Başta da öyle düşünüyordum. Şimdi de fikrim değişmedi.''

''Çiziminin iyi olduğunu bilmiyordum.''

''Değil ki zaten?''

''Hyunjin seni uyurken ziyaret etmiş o zaman.'' Deyip pis pis elindeki kağıda bakarken merakıma yenik düşüp elindekini kaptım.

Bir karakalem çalışmasıydı. Kağıttaki suratını sıraya yaslamış uyuyan silüetin bana ait olduğu barizdi. Çok uğraşılmamış gibi görünse de çok profesyonel duruyordu.

''Hemen de sırıt.'' Dediğinde yüzümdeki belirsiz gülümsemeyi bozarak kağıdı daha düzgün bir şekilde defterime koydum.

''Sus be. Hem sen niye buradasın arada? Gitsene Seungmin'in yanına.''

''Hyunjin'in gelmesine göre gidiyorum. Hala gelmediğine gö- Heh geldi. Hocaları saldı sonunda.'' Diyip kalktığı gibi yok oldu.

''Sokucam okuluna da, derslerine de, hocalarına da. Tanrı aşkına banka hesabımdaki bol sıfırlı sayılarla yaşıyorum. Neden hala okumakta bu kadar ısrarcısın?''

''Çünkü yirmili yaşlarımızda gençleriz ve okumamız gerek. Herkes senin gibi milyarder doğmuyor.''

''Dedi sektöründe bir numara olan zengin kadının çocuğu.'' Derken ön sırama oturmuş sıramı karalıyordu.

''Ben bugün bir şey buldum.''

''Ne buldun?'' Dediğinde katlanmış olan kağıdı açmadan ona uzattım.

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin