(Hyunjin)''Max, haber var mı?''
''Henüz yok. Ben de en ufak bir haberi bekliyorum. Öğrendiğim gibi hemen aktaracağım.'' Dediğinde cevap vermeden kapattım. Hiçbir şey yolunda gitmiyordu. Babam tarafından zorlanmamın dışında bir de ona karşı yaptığım tüm ayaklanmalar başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Özellikle son zamanlarda sanki konuşulan her şey bir şekilde iletiliyormuşçasına yürürlüğe koymadan koyamadan iptal oluyordu.
Güvendiğim kişilerleydim. Changbin ve Minho'dan şüphe duymam mümkün değildi. Max'ta görevinde ve işinde profesyonel olan biriydi. Ondan beklenecek davranışlar olmadığı için o da değildi. Belki de kendi kafam da uyduruyordum ama ciddi anlamda bu olay sinirimi bozmaya başlamıştı.
Yaklaşık 2 saattir yaptığım yürüyüş yorduğundan büyük parktaki oturma yeri gibi olan merdivenlere oturdum. Ne sikim varsa bunca saattir yürümüştüm acaba? Yazın olmasıyla da normalden daha çok terlemiştim. İçimde terli de olsa tişörtüm olduğundan sweatshirtü çıkardım. Biraz bile olsa serinlemek iyi gelince basamaklar arası mesafe uzun olduğundan ve kimsenin olmamasından kaynaklanan rahatlıkla geriye doğru yaslanıp uzandım.
Her ne kadar yalnız yaşasam da çok fazla yalnız kalıp kendi başıma vakit geçiremiyordum. Babamın baş belası bir pislik olmasını kenarda bırakıp canım arkadaşlarım da tek bırakmıyordu. Kovsam bile yüzsüz gibiydiler ki spesifik bir isim vermem gerekirse daha çok Changbin yüzsüzdü. Aşk hayatındaki inişleri, çıkışları, rampaları, virajları her şeyi bilmiyormuşuz gibi en ufak yeni bir gelişme yaşansa en baştan tekrardan anlatıyordu. Minho'nun ilişki hayatını çok fazla bilmezdik. Jisung ve o kavga etseler bile her zaman iyilerdi. Kötü günleri atlatalı onlar için çok olmuştu fakat Minho'nun gereksiz korumacılığı ve olgunluğu vardı. Kendimi ikisinin ortaları gibi görsem de onlar için de en uğraşılmaz ben oluyordum.
''Betsy, otur kızım. Nolur biraz otur. Öldüm yorgunluktan.'' Yakından gelen sesle vücudumu kaldırmadan sadece başımı kaldırarak sesin nereden geldiğine baktım.
Bana nazaran alt basamaklarda kalan bir çocuk yorgunlukla kendisini yere oturtmuş elindeki tasmayla zorla gitmeye çalışan köpeği tutuyordu. Ya da tutmaya çalışıyordu. Golden olduğundan çok enerjikti ve zapt edilemezdi. Özellikle böyle sıska kişiler tarafından. Sıska dememin amacı dalga amaçlı ya da küçümsemek değildi. Cidden.
Uzun boylu olmasına rağmen o kadar çelimsiz ve zayıf duruyordu ki dizlerinin üzerinde biten şortunun altında kalan beyaz bacakları sopa gibi duruyordu. Yüzünü görmesem bile yüzünün de kemikli zombi gibi olduğunu hayal edebiliyordum.
Tam başımı çevirip uzanmaya devam edecekken onun kendi başını çevirip arkasına bakması ve bizim 1-2 saniyeliğine göz göze gelmemiz bir oldu. Tabii bu yoldan geçen biriyle tesadüfen göz göze denk gelinmesiyle aynı şeydi fakat yüzü bu mesafeden bile gördüğüm kadarıyla beklediğim gibi değildi. Bebek gibi temiz, beyaz ve her ne kadar kemikli de olsa kesinlikle zombi gibi olmayan bir yüzdü. Herkes tarafından etkilenilebilecek bir karizmaya sahipti ki bunu anlamak zor olmuyordu.
Yanından geçecek olan üç kişilik kız grubundan biri tam yanındayken elindeki cüzdanı bariz bir şekilde bilerek yere düşürdü. Ne yapacağını merak ettiğimden yarı uzanmış olduğum yerde doğrulup oturur pozisyona geldim. Kız güzeldi ve bir erkeğin reddedemeyeceği bir aurası vardı.
Düşen cüzdan kızdan çok o çocuğa doğru düşmüştü ilk başta köpeğinin tasmasıyla uğraştığından görmemişti ama köpeği cüzdanı fark edip koklamaya başladığında ağzında tutmasına izin vermeden hemen alıp temizlemeye başladı. Köpek hiçbir şey yapmamasına rağmen emin olmak istemişti. Birkaç saniye sonra kız yüksek özgüveniyle yanına gittiğinde yüzüne bile bakmadan başını vücuduyla birlikte eğdi.
![](https://img.wattpad.com/cover/261889804-288-k230019.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanficAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)