44

1.8K 189 86
                                        


Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar🍀

(Yazardan)

3 Gün Sonra

Jeongin'in hastanede ki dördüncü günüydü. Kendisiyle birlikte annesinin ve Hyunjin'in de dördüncü günüydü.

Özel bir odaya alınmıştı fakat hala yanında kimseyi istemiyordu. Buna annesi bile dahildi. Odaya ancak kendi doktoru ve hemşireler kontrol için girebiliyordu. Uyuyorken de annesi girip birkaç saat başında bekleyip saçlarını okşayarak sessizce göz yaşlarını bırakıyordu.

Olayların hiçbirinden haberi olmayan kadın Hyunjin'e de girmesi için teklif etmişti fakat Hyunjin hem hazır değildi hem de kendisin de Jeongin'i görebilme hakkını tanımıyordu.

Çok özlemişti. Onunla arasında sadece bir kapı vardı. Göremese bile onun güvende olduğunu biliyordu. Kendisini anca bu şekil de rahatlatıyordu. Fakat en son ki karşılaşmalarından sonra rüyaları da dahil olmak üzere gözünü her kapattığı an onu en son gördüğü haliyle yani kanlar içinde görüyordu.

Doktordan aldığı bilgiye göre eline açtığı yara dikiş atılacak kadar derin değildi. Hatta o gün aldıkları bilgilere göre deri yenilenmeye başlamıştı. Ancak tek sorun diğer kolundaki hasardı. Çünkü aldığı darbeler kolunu kırmasının ötesin de kalıcı hasarlar bırakabilirdi. Fakat bu olasılığı Jeongin bilmiyordu ve tamamen kendisine gelene kadar söylemeyi düşünmüyorlardı.

Psikolojik olarak henüz hiçbir gelişme kat edememişti. Geceleri uykularından kriz geçirerek birçok kez uyanıyordu. Yeni olarak uykusunda sayıklamaya başlamıştı. İlk başlarda ufak ufak inlemeler olarak çıkan bu sayıklamalar iki gündür büyük bağırışlara dönmüştü.

Doktor zamanla düzeleceğini söylese de her gün ziyarete gelen arkadaşları da dahil günlerdir kapının önünde bekleyenler içinde zaman çok yavaş akıyordu.

Hyunjin, Jeongin'in annesi de birkaç kere fenalaşınca ve baş dönmeleri başlayınca hastane için de bir oda tutmuştu. Fakat kendisi bırakın oda tutmayı onun bulunduğu odadan birkaç dakika ayrı kalamıyordu.

Anca temel ihtiyaçlarını karşılamak ve sigara içmek için ayrılıyordu. Onu da annesinin kapının önünde olduğundan emin olduğu zamanlara denk getiriyordu.

Dışarıdan gören herkes Hyunjin'in hastane de bulunma nedeninin kendisinden dolayı olarak düşünebilirdi. Göz altlarında oluşan morluklar, göz içi kanlanmaları, bembeyaz teni, kabuk tutmuş ve sürekli titreyen elleri onu refakatçiden ziya de hasta gibi gösteriyordu.

Daha önce silah tutarken bile titremeyen elleri Jeongin'in başlayan sayıklamalarıyla ortaya çıkmıştı. Birçok diretmeyle birlikte göründüğü doktorla da sonuç düşündüğü gibiydi. Sinir ve stres.

Birkaç ilaç verilse de kullanmayı reddedip tek ilaç olarak ağzına attığı birkaç lokma sonrasında zehirli dumanı tüketiyordu. Ve her tüketişinde de Jeongin'in bunu bilse ne kadar kızacağını düşünüp o an ki surat ifadesini hayal ediyordu. Fakat Jeongin'in karşısına geçip canını okuyana kadar kızması dışında bırakmayı düşünmüyordu.

5. Gün

Dolu dolu beş gün olmuştu. Jeongin ilaçlarına tepki vermeye başlamıştı. Artık iki gün önce ki gibi uykusundan çığlıklarla uyanmıyordu fakat şu anki durumu mu önceki durumu mu daha iyi diye düşündürecek kadar uyuyor ve ancak yemek yerken gözlerini duvara dikmiş şekilde sadece ağzını oynatarak uzunca çiğneyip öyle yutuyordu.

Onun dışında sürekli uyuyordu. Hemşireler ne kadar yürümesi gerektiği konusunda ısrarcı olsa da tek yürüme faaliyeti odasındaki birkaç metre öte de olan lavaboydu.

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin