Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar🍀
(Jeongin)
Son konuşmamızın üstünden üç gün geçmişti. Okulda ve antrenman çıkışlarında hep aynı ortamdaydık. Ama hiç tek kalamıyorduk. Konuşmak istediğimi söylediğimde de bahane bulup sıyrılıyordu bir şekilde. Eve de ya Minho'ya ya da Changbin'e bıraktırıyordu.
Acaba kendisi mi ayrılmak istiyor diye düşünüyordum ama öyle bir şey olsa söylerdi. Sonuçta ilkokul çocukları değildik. Ama karar vermiştim. Bugün konuşup içimi rahatlatacaktım. Aslında planım kararımı verdiğim günün ertesi açıklamaktı da kendileri sağ olsun izin vermemişti.
Sonunda beklediğim zil çaldığında hızla uyuyan Changbin'i kapüşonlusundan çekip uyandırdım.
''Hyunjin bugün antrenmana kalmayacak. Minho'ya söylersin.'' diyip bir şey demesine izin vermeden hızla arabasını ya da motorunu her zaman park ettiği yere gittim. Eşyalarını almaya geleceğini biliyordum. Ki bugün şansıma motoruyla gelmişti.
Planı çoktan kurmuştum. Amacım anahtarını alıp Jisung'tan öğrendiğim bir yere götürmekti ama çalışırken kullandığım motorlar klasik kurye motoruydu. Bu motorsa canavar gibiydi.
Ben nasıl süreceğimi düşünürken görüş alanıma sarı saçların girmesiyle dikkatim tamamen dağıldı. Onu en son sabah sınıfa girerken görmüştüm. Ben girince de o çıkmıştı zaten. Tanıştığımızdan beri sık sık görmeye alışkın olduğum için ha bire kaçtığından özlemeye başlamıştım. Hatta tartışmalarımızı bile.
''Anahtarını ver.''
''Sebep?''
''Öyle istiyorum da ondan. Anahtarını ver.''
Önce motorun arkasına yerleştirdiği kasadan eşyalarını aldı ardından anahtarı açıkta tuttuğum elime bıraktı.
''İşin bittikten sonra getirirsin. Antrenmandan sonra bir yere gitmem gerek.'' Şaka mı bu çocuk?
''Hyunjin aptala yatma. Sadece motorunu ne yapayım senin? Sen de geleceksin.''
''Antrenmanım var. Acil değilse sonra gelirim.'' diyip gidecekken bu sefer onun yaptığını ben yaptım. Elindeki kol çantasını alıp çıkardığı kasaya geri koydum.
''Acil o yüzden geliyorsun. Ayrıca Changbin'in katılamayacağından haberi var.'' Bahanelerin tükendi. Şimdi ne yapacaksın bakalım?
''Her şeyi ayarladın yani.''
''Evet ayarladım. Üç gündür benden kaçıp duruyorsun. Oturup ne oluyorsa her şeyi konuşacağız insan gibi.''
"Kararını verdin mi?'' Niye bu kadar gergin duruyordu ki?
"Yaklaşık üç gün önce verdim. Ama söylememe fırsat vermiyorsun ki.''
''İyice düşündün mü?''
''Bunlar burada konuşulacak şeyler değil. Hadi gidelim artık.'' diyip motorun ön kısmına bindim. Hiç itiraz etmeden arkama bindiğinde daha çok stres oldum. Bana güveniyordu ki hiç sormadan kullanacağım motora biniyordu. Hem de böyle bir motorun.
Tam motoru çalıştıracaktım ki kafamdan bir şeyin geçmesiyle duraksadım.
''Kaskını tam bağla. Önünü göremiyorum.'' Arkadan gelen takırtılara bakılırsa o da kendininkini bağlıyordu. Dediğini yaptıktan sonra sonunda çalıştırabilmiştim.
Her ne kadar zorlanacağımı düşünsem de kolaylıkla gideceğimiz yere kısa sürede varmıştık. Yolculuk boyunca asıl dikkatimi çeken Hyunjin'in bana sarılması yerine tutunma yerlerinden destek almasıydı. Biraz bozulsam da çok üzerinde durmadım. Sonra hesabını sorardım zaten.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanfictionAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)