19

2.3K 221 66
                                    

   Başları biraz psikolojik. Etkilenebilecek olanlar olursa direkt ~ işaretinden başlayabilirler.

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalarr♡

(Jeongin)

   Yine o lanet evdeydim. Sıvaları dökük, rutubetli ve soğuk evde. Ama evdeki tek kaçış yerim olan küçük odamdaydım. Kitaplarıma bakılacak olursa ortaokul dönemlerimdeydim.

   Dolabımın içinde olan boy aynasını açtığımda şuan ki görünümümdeydim. Ne olduğunu anlayamıyordum. Nasıl buraya gelmiştim? Odamda neden çocukluk eşyalarım vardı? Daha da kötüsü o neredeydi?

   İçeriden dış kapının açılma sesi gelince dikkatimi oraya verdim. Anahtarın fortmantoya atılma sesini duyunca onun geldiğini anladım. Ne yapacağımı bilemedim o an. Ne saklanabileceğim bir yer vardı ne de kacabileceğim.

   Ayak sesleri iyiden iyiye yaklaşmaya başladı. Kaçışın olmadığını anlayınca ne olacaksa olsun mantığıyla odanın ortasında dikilmeye başladım.

   Kapı gürültülü bir şekilde açılınca gözlerimi sımsıkı kapattım. Tam karşımdaydı, biliyordum. Ama korkudan gözlerimi açamıyordum.

   "Yine nerede bu lanet çocuk?" sesiyle istemeyerekte olsa gözlerimi araladım.

   Oradaydı. Kapının kulpunu sımsıkı tutmuş odanın içine bakıyordu. Ama sanki beni görmüyordu. Daha doğrusu göremiyordu.

   Ben ona dik dik bakarken o masamın üstündeki ileride lise için biriktirdiğim paraların bulunduğu kumbarama yöneldi.

   Zaten 2 3 günde bir harçlık alıyordum. Bir de gündelik olarak gittiğim işlerin maaşları vardı. Kendimi fazlasıyla sıkıp biriktiriyordum. O gün eve gelipte kumbaramı paramparça görünce yıkılmıştım. Aynı biraz sonra olacağı gibi.

   Pislik adam kumbaramdaki paraları çıkarırken kapının bir daha açılma sesi geldi ve kalbim bu sefer sıkışır gibi oldu. Kimin geldiğini biliyordum. Her gün en azından bugün vurmasın diye dua ederek eve gelen birisiydi. Ama o gün dayaktan başka bir seviyeye geçilmişti.

   Adam da sesi duymuş olacak ki önündeki paraları sıkıştırıp cebine koyduktan sonra salonla bitişik olan girişe yöneldi. Biraz sonra neler olacağını biliyordum. Saçma bir kabusun içinde olduğumu da ama uyanamıyordum. Sanki Tanrının bir cezası gibi yaşanılanları tekrar yaşıyordum.

    Odadan çıkınca ben de arkasından gittim. Ne olacaksa olsun derhal bitsin istiyordum bu işkence.

   Salona girdiğimde 14 yaşlarındaki Jeongin ile karşılaştım. Cılızdı, zayıftı, savunmasız ve korkaktı. Üstüne üstlük kimsesizdi.

   Çantası sırtındayken babasına açıklama bile yapamadan yediği tokat ile yeri boylaması bir oldu. Ufacık olan suratında hissettiği tokatın acısı tüm bedenine yayıldı.

   "Çıkış saatini geceli iki saat oldu. İKİ! Sana demedim mi ben eve gelmeden eve gelip yemeği hazırlayacaksın diye?! Bir işe yaradığın yok, yaptığın yok. Yemekte yapmayacaksan ne diye duracaksın bu evde?" O kadar çok bağırıyordu ki sanki canımı almak istiyordu.

   Adam bas bas bağırmaya devam ediyordu. Benimse gözlerim yerde azar ve birkaç tekme yiyen çocuktaydı. Yüzünde oluşan 5 parmak izi ve kollarındaki morluklarla cezanın bitmesini bekliyordu.

   "Büyümüşte bizden para da saklar olmuşsun. Nereden buluyorsun sen bunları ha? Annesi kılıklı arkamdan iş yapmaya bayılıyorsunuz değil mi?" Diyerek son tekmesini attı.

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin