Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ♡(Chan)
"Alo?"
"Chan neredesin?"
"Evdeyim. Noldu?"
"Seninki burada." Dediğinde yattığım yerden kalkmam bir oldu.
"Felix mi?"
"Evet ve biraz hızlı gidiyor. Daha fazla içerse götü başı tamamen dağıtacak."
"Hyunjin yok mu yanında?" Hazırlanmaya başlamıştım bile. Onlar orada olsa da bir şey değişmeyecekti.
"Hyunjin de diğerleri de yok. Birkaç kişi var ama onların da çok taktığı söylenemez."
"Tamam ben şimdi çıkıyorum. Gelene kadar gözünüz üzerinde olsun." Diyip evden çıkmam bir oldu.
Bu gece çağırdıklarında gitmeyeceğim tutmuştu. Tabii onda da Felix'in çıkacağı.
Barın içine girdiğimde kalabalığın içinden özenle seçebileceğim sarı saçları gözlerimle taradım ama bulamadım. Pist tarafını aradıktan sonra loca kısmına geçtim.
"Nerede o?"
"En son koridora doğru gitti. 5 10 dakikadır yok ortalıkta."
"Size ona göz kulak olun dedim amına koyayım. Niye peşinden gitmiyorsunuz?" diyip hızla koridora yöneldim. Lavaboların olduğu koridor olduğu için bakma alanım kısıtlıydı.
İçeride 5 kabin vardı 3'ü doluydu. Hepsine kırarcasına vurup sesleniyordum. En sonunda 2 kabin boşalınca diğer kabine yüklenmeye başladım.
"Felix buradasın biliyorum. Aç hadi kapıyı güzelim." Hâlâ ses yoktu. En sonunda endişe tüm bedenimi sarınca kapıyı kırmaya karar verdim.
"Bak kapıyı kıracağım. Beni duyabiliyorsan uzak dur. Klozetin üzerine çık tamam mı?"
Zaten çok dayanıklı olmayan kapı iki darbeyle kırılınca ona doğru düşmesin diye tuttum. Elimde kalan tahta parçalarını bakmadan rastgele bir yere fırlatıp klozete eğilip canı çıkarcasına öğüren sarışınıma yöneldim.
"Felix, beni duyabiliyor musun?" Başını dik tutamıyordu. Sürekli bı öğürtü halindeydi ama çıkaramıyordu. Biraz daha çabaladıktan sonra vazgeçti. Ben ne olduğunu anlamadan birden ağlamaya başladı.
"M-midem bulanıyor. Başım, lanet olsun başım çok ağrıyor ve sanki-iç çekiş-sanki 10 tur etrafımda dönmüşüm gibi dönüyor." Ona doğru gittim ama minik ellerini aramıza mesafe olarak soktu.
"Ya-yaklaşma. Sen bana yaklaşma." İçimi parçalıyordu.
"Yapma böyle nolur. Bırak en azından kendine gelene kadar yardım edeyim."
"Senden gelecek olan hiçbir yardımı istemiyorum." Kafası bir milyondu ama yine de benden uzak durmayı kendi kafasında şartlıyordu.
"Tamam. Sakin ol. Seni eve götüreceğim sadece. Orada ayılırsın." Diyip kolundan tuttum. Tabii bizim ki durur mu, çekti hemen kolunu.
"Dokunma ya dokunma işte. Sevgilim var dışarıda. Onu -hıçkırık- onu çağır bana." Tamam yeter artık. Çok bile sakin kaldım.
"İnsanı çıldırtma Felix. Bak bana geliyorlar. Çıldırtma beni. Bir gece de nereden buldun da sevgili yapacaksın?"
"Bana beni-" diyemeden içerisinde ne varsa üstüme boşaltması bir oldu.
Hiçbir şey yapmadan daha rahatlaması için sırtını sıvazlayıp saçlarını geri yatırdım. Yanında klozet dururken üzerime boşaltması benden gerçekten ne kadar nefret ettiğini bir daha göstermiş oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanfictionAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)