58

1.2K 121 21
                                        

(Yazar)

''Bugün sosyal medya gündemini sarsan bir haberle gündeme başlıyoruz. Dünyaca ünlü iş insanlarıyla birlikte çalışan xxxx şirketinin kurucusu Hwang Kang adına birkaç görüntü ortaya çıkmıştı ve daha önce de hakkında yapılan suçlamalar ile birlikte hakkında araştırma ve gözaltı başlatılmıştı. Araştırmalar doğrultusunda kendisinin ve iş ortağının 'uyuşturucu ticaretinde' bulunduğu sonuçlar ile kesinleşti. Aynı zamanda devlete karşı yaptığı yatırımlarla tanınan ünlü iş adamı bu haberleri yalanlasa da çıktığı mahkemelerce 45 yıl hapis ve 100 milyon won cezasına çarptırıldı.''

''E para cezasın niye bu kadar düşük ki?''

''Ne bileyim ben para cezasında değilim. Normal uygulanan cezayı vermemişler yine. Ağırlaştırılmış müebbet olması gerekiyordu.'' Dedi sıkıntıyla televizyonu kapatan çocuk.

''Sen mahkemeye gitmedin mi?''

''Bir de mahkemesine mi gideceğim?''

''Doğru. Kaçsa yine kaçabilirdi. Kendi kendine ele verdi. Hisseni sattığını duyunca kudurdu.''

''Oradan bir işe yaramadı zaten yaptıklarımız ama sonuca ulaştık ya o yeter.''

''Bundan sonra ne yapacaksın?''

''Açıkçası daha fazla burada kalmak istemiyorum ama burası birkaç sene karışık olacak gibi. Şirkete geçip işleri öğrenmem lazım. İyi kötü bir üniversiteye girip bitirmem gerek Jeongin'in ısrarlarıyla. E onun hedefleri var yurtdışında okumak istemiyor. Yine okulu burada bitireceğiz büyük ihtimalle.''

''İyi bari en azından biz tek kalmıyoruz burada.'' Dedi Changbin sıkıntıyla yanındaki Minho'ya bakıp.

''Gören de beş çocukla sokağa attığımı düşünecek.''

''Kırık kalbimle Kore'de bırakıyorsun. Hepsi şeytan Jisung yüzünden. Çaldı seni bizden. Gurbetlere götürüyor seni.''

''Hemen gitmeyeceğiz. Düğün var daha ki her yaz geleceğiz zaten.''

''Her gün görmekle yazın görmek bir değil Minho. Gidip Londralı arkadaş bulursun kendine oralarda.''

''Senin gibi arkadaşı başka evrende bile bulamaz. Korkmana gerek yok yani.'' Dedi oturduğu yerden kalkarken Hyunjin.

''Neyse ben de belki bu süreçte Seungmin'i ikna ederim evlilik içinde Hollanda'ya falan taşınırız.''

''Kabul eder mi o nazlı be? Uyumsuz, gıcık Seungmin.''

''Düzgün konuş kocam hakkında. Ben bir şey diyor muyum Jeongin için?'' Resmen karşılaştırma yapıyorlardı.

''Bir şey diyemezsin çünkü mükemmel o. Uyumsuz ve gıcık değil.''

''Jeongin'in ikinci adı neydi ya? Hah hatırladım. KEÇİ. Dünyanın en inatçı insanı.''

''Eskidendi o. Değil artık.''

''Dedi bütün yıl kitap açmayıp şimdi sevgilisinin zoruyla ders çalışmaya giden zavallı Hyunjin.''

''Gidiyorum ben ne bok yerseniz yiyin be.'' Diyip mini depolarından çıktı.

~

''Hyunjin aç şu kitabını artık.'' Dese de Jeongin duymamazlıktan gelip kahvesinden bir yudum daha aldı Hyunjin.

''Kime diyorum? Açsana.'' Dediğinde hala diretiyordu.

''İyi. Sen kahveni iç burada. Ben kütüphaneye gidiyorum.''

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin