Surprise 🎉
Umarım beğenirsiniz. İyi okumalarr♡(Jeongin)
"Seungmin bak sen ciddi misin? Şakaysa hiç komik değil çünkü."
"Ya değil şaka falan. Felix gelsin Changbin söylemiştir ona. Bir de ondan dinlersin." dedi kollarını birleştirip arkasına yaslanırken.
Mimiklerinden doğruyu söylediği belli oluyordu ama sonuçta Changbin ve Seungmin söz konusuydu. Bu çocuk daha düne kadar bana uzak dur diyip duran bir çocuktu ayrıca. Şimdi de gelmiş ben ona bir şans verdim diyordu.
"Yani basbaya sevgilisiniz şuan?"
"Tam sevgili denemez ama deniyoruz işte. Flört aşaması diyelim."
"O kadar şaşkınım ki ne diyeceğimi gerçekten bilmiyorum. Eğer mutlu olacaksan ve ayrılmayacaksanız çok sevindim. Zaten olmanızı istediğimi biliyorsun."
"Evet biliyorum. Anlamışta değilim hangi ara yakınlaştınız da arkadaş oldunuz?"
Omuz silkerek cevap verdim. Bugün pek keyfim yoktu. Okuldan sonra yüzme antrenmanına kalmıştım. Eve dahi gidemeden Felix çağırdığı için kafeye gelmiştik.
Seungmin buluşacağımız saatten daha erken gitmemiz konusunda ısrar ettiği için dinlenme fırsatım bile olmamıştı. Meğerse o ısrarların altında yatan şey birlikte olduklarını açıklamakmış.
Ben yorgunluktan neredeyse ayakta uyuyacakken "Felix geldi." demesiyle kendimi silkeledim. Haftaya gidecekti ve biz onunla her ne kadar sıkça konuşsakta ilk tanışmamızdan beri ikinci defa buluşuyorduk.
"Havalar çok soğumuş burada. Sydney'de sıcaktan dışarı çıkamıyoruz." Dedi üstündeki kalın şişme montu çıkarırken.
Benim yanımdaki koltukta spor eşyalarım olduğu için masada tek boş yer olan Seungmin'in yanına oturdu.
"Eee ne yapıyorsunuz?" dedi her zamanki ışıldayan gülümsemesiyle.
"Seungmin'in şok açıklamalarını dinliyordum. Olanlardan haberin var mı?"
"Olmaz mı? Yaklaşık 20 kez baştan sona o gece konuşulan her şeyi dinledim. Eminim Seungmin bile bu kadar detaylı hatırlamıyordur."
"Koca kafalı çocuk. Anlattı değil mi herkese? Bir de dedim ki bir şeyler kesinleşmeden çok yaymayalım."
"Herkese dediğin bize, ailesine, senin arkadaşlarına ve Instagramında onu takip eden binlerce kişiye sadece. Endişelenecek bir şey yok yani." dedi sırıtarak Felix.
"Al işte bi ulusal kanalda açıklamadığı kalmış. 2 gün telefona bakamadım olanlara bak." Diyerek ayaklandı. "Ben bi dışarıda şununla konuşayım da ilk azarını yesin."
"Çok üstüne gitme." dedim kafeden çıkarken.
Seungmin çıktıktan sonra dikkatimi karşımda oturan Felix'e verdim. Hangi ara sipariş ettiğini fark etmediğim sıcak çikolatasını içiyordu.
"Çok üşümüş olmalısın."
"Hyunjin arabayla gitmiş. E bende motor kullanmayı bilmiyorum. Taksi çağırdım sorunlar olmuş gelemedi. Bende otobüs falan derken hem geciktim hem üşüdüm."
"Zenginsen hayat gerçekten zor olmalı." dedim sinir ederek. Sevmiyordu para muhabbetlerini. Kendi başarısından gelmediği hiçbir şeyi kabul etmiyordu. Yakışıklı olması da dahil.
"Diyene bak. Oxford gibi yerde okuyorsun. Sana sormak lazım asıl."
"Ben otobüs, metro gibi ulaşım araçları kullanıyorum. Hâlâ bir arabam yok. Yani sen daha zenginsin."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Will Be Okay | Hyunin
FanfictionAnnesinden küçük yaşta koparılmış ve çocukluğu elinden alınmış bastırılmış bir çocuk. Kendi adaletini sağlamaya çalışan ve kötülüklerin içinde büyüyen bir çocuk. İtirafları zor, aşkları büyük olacak. (Yan shipler Seungbin, Minsung, Chanlix)