17

2.2K 226 73
                                    


Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar♡

(Jeongin)

   Sonunda zilin çalmasıyla önümdeki kitabı kapatıp başımı sıraya yasladım.

   Hem yüzme hem dersler derken çok yoruluyordum ama yüzmeyi de bırakmak istemediğimden mecbur katlanıyordum.

   Kafamda çıkış için ders ve yüzme programımı ayarlarken bu sefer gömleğimi çekmeden seslenerek ona bakmamı isteyen Changbin'e döndüm.

   "Bu akşam Seungmin gelecek." dedi hevesle. Bu hevesine hafif gülümseyerek "Evet biliyorum. Ben de oradaydım." dedim.

   "Heyecanımızı paylaşıyoruz şurada. Ortak ol." dedi bu sefer suratını asarak.

   Bu sefer daha neşeli bir şekilde "Evet biliyorum. Ben de oradaydım." dedim yüzümde sahte kocaman gülümseme ile.

   "Bırak boşver Jeongin beceremiyorsun. Arkadaş dediğim insana bak." dedi ayıplar şekilde ama benim takıldığım nokta arkadaş kelimesi oldu.

   "Biz arkadaş mıyız?" dedim direkt. Heyecanlanmıştım. Son zamanlarda yakın olduğumuzun bende farkındaydım ama arkadaş kategorisine koyacak kadar olduğunu bilmiyordum.

   "Değil miyiz?" dedi o da kaşlarını kaldırarak. Hayır desem kırılırdı ki ben de hayır demek istemiyordum. Evet dersem de Seungmin'e ihanet etmiş gibi hissedecektim.

   "Arkadaş olabilecek kadar çok vakit geçirmedik ki."

    "Felix ile de geçirmedin. Hatta sadece bir kere görüştünüz. Ama her gün mesajlaşıyorsunuz." dedi. Haklıydı. O günden sonra Felix akşamında yazmıştı. Birçok şey konuşmuştuk yaklaşık 3 gün içinde. Çok detaya girmeden durumumdan bile  bahsetmiştim.

    "Sanırım öyleyiz." dedim tedirgin bir şekilde.

   "Arkadaşlığımızı ilan ettiğimize göre bana Seungmin konusunda yardımcı olabilirsin sanırım?"

   "Ben ne konuda yardımcı olacağım ki? Seungmin'i benden hatta herkesten daha iyi tanıdığına eminim."

    "Orası öyle ama yakınlaşmadığı, aynı ortamda bulunmadığımız sürece bir işe yaramiyor onu tanımam."

    "Eskiden bir ilişkiniz olduğunu biliyorum ama Seungmin'in senden neden ayrıldığını bilmiyorum. Sizi bende yakıştırıyorum ve olmanızı da isterim ama onu zorlayamam. Kendi içinde kabullenemediği bir şeyler var."

   Neden ayrıldığını tam sebep olarak bilmiyordum. Mantıken bakıldığında yalan söylemiş olmadım.

   "Desteklediğini öğrenmek bile mutlu etti. Sağol." dedi ayağa kalkarken. "Kantine gidiyorum. Bir şey istiyor musun?"

   "Hayır. Teşekkür ederim." dedim.

   O gittikten sonra başımı sıraya tekrar koydum. Alamadığım uyku ağrı yapmaya başlamıştı. Seungmin'de bugün gelmemişti. Sınıftan çıkma gibi bir düşüncem yoktu.

   Ne kadar sürenin geçtiğini bilmediğim ve benim dalmak üzere olduğum bir zaman diliminde sıramın sallanmasıyla olduğum yerden hızlıca kalktım.

  Uyku halimden arınamamış şekilde karşımda endişeme sırıtarak bakan Hyunjin ile karşılaşınca endişem öfkeye dönüştü.

   "Ne yaptığını sanıyorsun?"

   "Seni uyandırıyorum." Konuşurken hâlâ suratında olan gıcık gülümseme ağzının ortasına patlatma isteği uyandırıyordu.

   "İnsan gibi uyandırsana. Uyuyan insana böyle mi yapılır?"

You Will Be Okay | HyuninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin