You Will Be Okay | Hyunin

29

Umarım beğenirsiniz. İyi okumalar ♡

(Jeongin)

  "...sonra da hoca bana kızdı işte." diyip sinirlendiğinde yaptığı dudak büzme hareketini yaptı.

   "E hak etmişsin sen de. Çocuğu sevmiyorsun diye tüm sırasına tutkal dökülür mü hiç, ilkokul musun sen?"

   "İntikam bu canım sen anlamazsın."

    Saat gece iki olmuştu ve biz yaklaşık 3 saattir kesintisiz görüntülü konuşuyorduk.

   "Benim uykum geldi. Sizin susacağınız yok. Devam edin siz." diyip kısa bir vedalaşmadan sonra Seungmin aramadan çıktı. Felix ile ikimiz kaldık.

   "Eee senin nasıl gidiyor? Turnuvalar bu hafta başlıyormuş sanırım." Her şeyden de haberi vardı.

   "Evet. Sıkı hazırlandım. Ama heyecanım var tabii. İlaçlarıma da ara verdim turnuvalar için. Gerici bir hafta beni bekliyor anladığın."

  "Senin zaten onlara ihtiyacın yok ki. Her şey psikolojik. Eminim bu haftadan sonra tamamen keseceklerdir."

   "Bilmiyorum. Geçtiğimiz hafta da çok yoğundu. Bir sürü şey oldu işte biliyorsun."

   "Biliyorum. Hyunjin bile etkilenmiş."

   "Etkileniyorsa dövmeyecekti çocuğu."

   "Etkilendiği şey dövmesi değil Jeongin. Senin düşüncelerinden etkilendi."

   "Etkilenecek bir şey yok. Konuştuk hallettik ama bir daha yapmasını istediğim bir şey değildi. Karşısındaki Chan olsa bile." dediğimde duraksadığını fark ettim.

   "Chan'ı mı dövdü?" Ne yani bilmiyor muydu?

    "Hayır. Yani şey belki. Ama biraz." Sadece hastanelik etti.

   "Bana okuldan biriyle deyince o olacağını düşünmemiştim." dedi kendi kendine konuşur gibi.

   "Ufak bir atışma oldu. Öyle çok büyük değildi."

   "Elleri kan içindeydi dedin Jeongin." Düşük kaliteli bir görüşmede bile gözlerindeki endişe parlıyordu.

   "Hafif dudağı patladığı için öyle kan olmuştu. Korkulacak bir kavga değildi."

   "Gördün mü onu bir daha? Durumu nasıldı?"

   "İyiydi. Hafif morluklar vardı o kadar."

   "Sürekli aramayıp mesaj atmamasından belliydi zaten. Yine kim bilir neler dedi de çıldırttı Hyunjin'i."

   "Ben sana bir şey sormak istiyorum ama asla cevaplamak zorunda değilsin. Seni rahatsız eden bir konuysa da bir daha asla açmam."

   "Sanırım sorunu biliyorum. Sor hadi ne soracaksan?"

   "Senin ona karşı olan tüm duyguların bitti mi gerçekten? Yani adını duyduğunda rahatsız oluyorsun ama bir şey olduğunu duyunca da endişeleniyorsun. Saf nefret veya hiçbir duygu beslemeyen birinin böyle bir tepki vereceğini sanmıyorum."

   "Olmak istediğin mesleğe kendini şimdiden çok kaptırmışsın. Gerçekten çok iyi bir psikolog olacaksın."

   "Ah. İltifatların için çok teşekkür ederim Yongbok ama elimden kaçamazsın."

   "Kullanma şu ismi ya. Kim söyledi sana bu ismimi?"

   "Changbin bu adını çok sevdiğini hep sana böyle hitap etmemi söyledi." Sırıtarak söylemesinden yalan söylediğini anlamalıydım.