Herkese hayırlı akşamlar 🌺 Bugün günlerden Çarşamba ve ben gecikmeli de olsa sonunda geldim ☺️ Bugün bölümü biraz geç attım, tüm gün ders çalıştım ancak vakit buldum 🙈 Bölümü bırakıyorum ve kaçıyorum haftaya görüşmek üzere ☺️ Hikaye ile ilgili duyuruları öğrenmek için beni takip edebilirsiniz ☺️
İnstagram;
Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleriDevam eden hikayelerim;
Duha & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atabilirsiniz ☺️Keyifli Okumalar 🌺
Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺
Bölüm 8 | Bekâret Değil, Karakter! / PART - 3
İlayda tam bana bir şeyler söyleyecekti ki telefonuna gelen mesajın bildirim sesini duyduk. Hızla çantasının cebinden telefonunu çıkardı ve gelen mesaja baktı. Mesajı okuduktan sonra parmakları donuk bir şekilde telefonun klavyesinde kala kaldı. Ne olduğu merak ettiğim için kafamı eğip ekrana baktığımda okuduğum mesaj ile gözlerim kocaman oldu.
Ayrılıyoruz kızım, başkasını üzerine almış kızı kabul etmem ben! Başkasıyla yatmışsın, kan falan akmadı bir de bana ilkim sensin dedin, yürü işine! Resmen başkasıyla yatmışsın bana da seninle ilk oldu diye kekliyorsun, senin gibi orospularla işim olmaz! Sen yoluna ben yoluma, rahatsız etme beni! Kim aldıysa bekâretini git ona yaman!
Ne diyor lan bu? Başkasını üzerine almış ne demek? İnsan sevgilisine, ilk erkeği olduğu kıza, birliktelik yaşadıkları ilk gün böyle bir şey söyleyebilir miydi? Yoksa amacı yatıp bırakmak mıydı? Öyle erkeklerde vardı, hatta bizzat denk gelmiştim. Benimle sevgili olmak istediğini söylediğinde ilk defa bir erkekten çıkma teklifi aldığım için heyecanlanmış, ardından da 'takılırız, bana gideriz, ben seni mutlu ederim sen beni mutlu edersin' gibi sözlerden sonra çantamı kafasına geçirmiştim. Bana vurmaya kalktığında ise bizim sınıftaki erkeklere beni taciz ettiği söylemiştim, benim için bir tacizdi bu! Sınıftaki erkekler onu döverek uzaklaştırmış ve bir daha bana yaklaşırlarsa, okulun oradaki karakola gideceklerini de belirtmişlerdi.
"İlayda kendine gel! Ne diyor bu? Cevap yaz!" dediğimde İlayda hâlâ donuktu.
Velhasılı kelam, sonuca gelecek olursak. İlayda donduğu için onun yerine ben mesaj yazmıştım. Ben yazarken İlayda kendine geldi ve bu defa o konuşmaya başladı, konuşmanın sonucunda ise Tunç'un ayarladığı bir kadın doğum uzmanına gidip bekaret testi yaptıracaklardı. Her ne kadar saçmalamamasını söylesem de beni dinlemedi elbette.
Ben onun düştüğü bu duruma düşmeyi hiç istemiyorum bence bir kadın için çok gurur ve onur kırıcı bir durum. Hiçbir kadın böyle bir şeyi istememeli ve kabul etmemeli, en başta kendisine olan saygısından bunu yapmalı!
Telefonuma gelen mesaj ile, evet telefonuma sonunda anne ve babamı ikna edip bir telefon aldırabilmiştim. Lise bire geçince okul tiyatro ekibine katılmıştım. Uzun zaman provalar yüzünden geç çıkmak zorunda kalıyordum, annem beni okulda etüde kalıyor sanıyordu ama ben provalara kalıyordum. Bu durumdan rahatsız olan annem, sürekli söylense de bana telefon almamıştı, okulda birçok arkadaşımın olup da benim olmaması beni üzse de hatta onların alaylarına maruz kalsam da umursamamaya çalışmıştım. Zaman geçtikçe prova saatlerim arttıkça benim geç kalmalarım da artmaya başlamıştı bu yüzden de annem dayanamayıp babama bana telefon alması gerektiğini söylemişti. Eh, telefondan anlamayan babam Mesud'a söylemiş ve Mesud'ta bana o dönem kimse de olmayan ve henüz Türkiye'ye gelmemiş olan bir telefonu almıştı. Akka ağabeyim her zaman ki gibi şirketi onu yurt dışına gönderdiği için, yurt dışındaydı. Babam Mesud'tan telefon için yardım isteyince o da Akka ağabeyime telefon edip bana telefon almasını söylemiş. Akka ağabeyim de benim için en iyisini seçip almış, neredeyse dört yıldır düşe kalka kullanıyorum bu telefonu. Bir ara bozulmuştu, yeni telefon alınmayacağını bilincindeydim bu yüzden de tamir ettirip, yeniden kullanmaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hülle
Ficción General|YETİŞKİN İÇERİK| "Her son bir başlangıçtır, her başlangıç bir sondur!" hayatımın özeti bu cümlede. Her insanın dönüm noktası vardır benim dönüm noktam ise sonumun başladığı gün oldu. 'Tamam işte, tüm hayatım bitti! Her şey mahvoldu; tıpkı hayatım...