Bölüm 9 | Bir Tutam Şefkate Hasretlik / PART - 2

198 11 1
                                    

Herkese hayırlı akşamlar 🌺 Bugün günlerden Çarşamba ve ben gecikmeli de olsa sonunda geldim ☺️ Bugün dönüşüm için hazırlıklarla ilgilendiğim için gündüz paylaşacak vaktim olmadı o yüzden şimdi paylaşıyorum, evet bölümü bırakıyorum ve kaçıyorum haftaya görüşmek üzere ☺️ Hikaye ile ilgili duyuruları öğrenmek için beni takip edebilirsiniz ☺️

İnstagram;

Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleri

Devam eden hikayelerim;

Duha & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atabilirsiniz ☺️

Keyifli Okumalar 🌺

Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺



Bölüm 9 | Bir Tutam Şefkate Hasretlik / PART - 2


Tiyatro hocamız düzen ve tertip konusunda biraz takıntılı biriydi, tiyatro salonunun her zaman düzenli ve tertipli olmasını istiyor bu yüzden de prova günlerinde iki kişi provadan sonra dağılan ortalığı topluyor ve düzenliyordu. Bu iki kişiyi de kurayla seçmişti, önceden çıkan kişi tabi ki yeniden yapmıyordu, başka bir isim seçiyordu. İlk sırayı kura ile yapıp ardından o gün çıkanlar ertesi hafta aynı gün düzenleyip temizleyecekti. Bu hafta da ben sıramı dün salmıştım ve bugün sıra İpek ile Aleyna'daydı, soyunma odasına kıyafetlerimi çıkarmaya gittiğimde benimle birlikte İpek de gelmişti. Onun varlığını umursamadan hızla üzerimdeki kıyafetleri çıkarıp kendi kıyafetlerimi giyinmeye başladım. İpek'in de kendi kıyafetlerini giyindiğini görünce kaşlarımı kaldırsam da başka hiçbir şey yapmadım veya söylemedim. Hazır olduğumu anladığımda hızlıca aynanın karşısına geçip saçlarımı da toparladım, bu dağınık saçlarla gitsem kim bilir annem ne düşünür ne söyler? Hele diğer meraklı ve yol gösteren komşuları bile saymıyorum!

"Hazen ya senden bir şey istesem?" deyince kaşlarımı kaldırdım, ne isteyecekti acaba?

"Ya bugünlük benim yerime sahneyi sen toplasan olur mu? Ben de senin yerine yaparım senin sıran gelince." deyince bir duraksadım.

İpek'in zaman zaman diğerlerinden de böyle talep ettiği oluyormuş fakat verdiği sözü hiç yerine getirmiyormuş. Yani senin sıranda ben yaparım dese de yapmıyormuş, kızlar konuşurken kulak misafiri olmuştum ama müdahale etmemiştim. Onlar da ayrı bir kafaydı, hem yapmak istemiyorlar ama kız isteyince yapıyorlar, o yapmadığında da arkasından dedikodusunu yapıyorlardı. Madem yapmak istemiyorsunuz söyleyin, sürekli kabul edip sonra da dedikodusunu yapmak hiç hoş değil!

"Kusura bakma ama yapamam." deyince suratı bir asıldı ama sonra kendini toparlayıp konuşmaya başladı yeniden.

"Lütfen, bugün eve erken gitmem gerekiyor. Erkek arkadaşımla sözleştik, biraz onunla vakit geçirip öyle gideceğim eve. Eğer burayı toplayıp gidersem, erkek arkadaşımla çok vakit geçiremeyiz ve ben eve geç kalırım. Geç kalmam konusunda ailemin biraz sert tutumu var da. Hem altı üstü birkaç giysiyi alıp yerine koyacaksın." deyince kaşlarımı kaldırdım, hem benden yardım istiyor hem de böyle ukalaca konuşuyordu.

"O zaman katılmasaydın." dedim umursamaz bir ses tonuyla.

Eğer son cümleyi kullanmamış olsaydı bu kadar umursamaz olmazdım ama kullandığı son cümle yardımı hak etmediğini gösteriyordu. Benden yardım isterken bile kibrinden ve ukalalığından ödün vermiyorsa ben neden ona yardım edeyim ki?

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin