Bölüm 20 | Alınacak Hesaplar / PART - 2

106 7 0
                                    


Selamlar bugün günlerden çarşamba ve yeni bölüm ile ben geldim ☺ Bu aralar biraz rahatsızım baş ağrılarım yoğun olduğu için erkenden yatıp bölüm atmayı unutabiliyorum bu yüzden kusura bakmayın 🙈 Bölümü bırakıp kaçıyorum ☺


...&...&...&...

Devam Eden Hikâyelerim;

• Duhâ

• 3300


...&...&...&...

Tamamlanan Hikâyelerim;

• Heyvbanû

• Son Klan


...&...&...&...

Keyifli Okumalar 🌺

Oy Vermeyi ve Yorum Yapmayı Unutmayın 🌺


...&...&...&...

Bölüm 20 | Alınacak Hesaplar / PART - 2

Akşam eve geldiğim de annemin yine sinirli olduğunu gördüm, bugün Hazen'lerin evine gitmişti ve geldiğin de ise sinirliydi bu sinirinin sebebi neydi acaba? Onların evinde bir şey mi yaşamıştı da böyle sinirliydi? Yine önce duşumu aldım ardından gece yatarken giyeceğim eşofmanlarımı giydim ve oturma odasına ilerledim. Annem yine babama ters ters bakıp sinirli sinirli söyleniyordu, yine beni fark ettiği an bana da söylenecekti. Odanın kapısında derin bir nefes aldıktan sonra gardımı aldım ve annem ile gireceğim savaşa hazırlandım, gazamız mübarek olsun bakalım bu savaştan şehit olarak mı ayrılacaktım yoksa gazi olarak mı?

"Anne ne oluyor?" derken babamın yanına oturmuştum annem ile de karşı karşıya oturmuş oluyordum.

"Ne olabilir? Senin gelin diye seçtiğin kızın annesinin deli saçmalıklarına çıldırıyorum!" dediğin de kaşlarımı kaldırdım, deli saçması? Ne olmuştu ki acaba?

"Ne oldu? Neyden bahsediyorsun bir açıklasan?" dedim ama demez olaydım o gözlerdeki ateş bir tek beni değil tüm binayı yakardı o derece alevliydi içi.

"Ne olacak nişan, düğün, kına hiçbir şey olmadan direk nikâh yapalım diyorlar! Kafayı yemişler!" annem sözlerini bitirdiğin de şaşkınca ona baktım.

Neden istemiyorlardı? Bir sorun mu vardı acaba?

"Anne nedenini sordun mu?" diye sordum bu defa annemin makineli tüfeğe bağlamasına izin vermeden.

"Hah iki abisi ölmüş art arda arayla, bu iki ay da düğün yaparlarsa hoş olmazmış biraz daha ötelersek de çevreleri kötü bakarlarmış zaten sürekli laf geliyormuş muş muş! O yüzden hemen nikâh yapmak en iyisi olurmuş! Beş ay sonra yapalım dedim, Aykut'un nişanlanacağını ve evleneceğini söylediğimde de o kadar beklemek onlara uymazmış mış mış! Bizim çevremiz ne diyecek? Nişan yok, kına yok, düğün yok sade bir nikâhla nasıl kapatacağız? Eş dost ne der? Ail-"

"Ceyda yeter!"

Annem sözlerine devam edemeden babam sözünü kesti onun, yoksa annem daha da devam ederdi konuşmaya.

"Ne yeter? Ne yeter?" diye yeniden sesini yükseltmişti ki babam elini kaldırdı ve onu susturdu.

"Ceyda! Yeter dedim, yeter! Kadın sana öz be öz abilerinin iki ay arayla kaybettiğini söylemiş, bu iki ay olmaz demiş daha neyini uzatıyorsun? Olmayıversin nişanı, kınası, düğünü! Diğerlerinde olduğunda neler olduğunu da gayet iyi biliyoruz! Açtırma benim bayramlık ağzımı olmayacak nişan, kına, düğün falan! Nikâh dairesine en yakınları çağırırız eve de gelin görmeye çağırırsın herkesi bir de yemek veririz olur biter! Soranlara da gelinin dayısının seney-i devriyesiydi bu yüzden eğlence yapamadık diye açıklarsın olur biter Aykut'un nişanını, kınasını, düğününü her bir şeyini yapar herkesi de çağırırsın anladın mı beni?" diye bu defa babam bağırdı.

HülleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin