Herkese hayırlı akşamlar 🌺 Bugün günlerden Çarşamba ve ben gecikmeli de olsa sonunda geldim ☺Yine evimde değilim ve misafirlikteyim, bu ara çok geziyorum yazın yapamadığım tatilin acısını çıkarıyorum resmen 😂 Misafirimiz olması sebebiyle erkenden atamadım, neyse uzatmıyorum ve bölümü bırakıp kaçıyorum ☺ Hikaye ile ilgili duyuruları öğrenmek için beni takip edebilirsiniz ☺️
İnstagram; ladynoktahikayeleriDevam eden hikayelerim;
Duha & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atabilirsiniz ☺️
Keyifli Okumalar 🌺Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺
Bölüm 10 | Kız Kısmı / PART - 1
Tezgâhın üzerinde tabaklar konulup kaldırılıyordu, iki genç kız tabakları yemekle doldururken iki genç erkek de o tabakları tepsilerle alıp mutfaktan ayrılıyorlardı. Bizim önümüz henüz boştu ve bir şey konulmamıştı, sanırım birazdan bize gelecekti sıra. Çok da dert etmiyordum aslında hemen yemek ya da yememek gibi bir isteğim yok, yeterince doluydum zaten.
"Kızım hadi, misafirlerimizi bekletmeyin. Bir an önce hazırlayın tabakları da yesinler!" diyen kayınvalidem ile ismini bilmediğim kız,
"Tamam yenge." diyerek yukarıdan yeni tabaklar indirmeye başladı.
Onun indirdiği tabakları ise bir başka genç kız pilav ve et ile doldurmaya başladı, doldurduğu tabakları hızla halamların ve teyzemlerin önüne koymaya başladı. Yemekler gelene kadar Mesud eline telefonunu almış onunla uğraşıyordu, Enfal ise kafasını hafif önüne eğmiş bir şeyler düşünüyordu galiba, İlknur halam ve Yeşil halam yan yana oturdukları için kısık sesle birbirleriyle konuşuyorlardı. Ne konuştuklarını bilmesem de Yeşil halamın yüz ifadesinden halamın tatsız bir şeyler anlattığını anlamıştım. Bir şeyi fark etmiştim, dayım yoktu, diğer kuzenlerim yoktu ve Mesud'un geldi dediği kişiler yoktu, bunu daha sonra konuşurdum şimdi yeri değildi elbette. Gözlerimi ellerime indirdim ve oynadığım ellerime bakmaya başladım, kolumun dürtülmesi ile kafamı kaldırıp baktığımda Enfal beni dürtmüştü, kafasını ne oldur dercesine sallayınca ben de omuzlarımı silkerek cevap vermiştim. Bir şey olmamıştı, sadece düşünecek bir şeyim ya da duygum da yoktu. Öylesine parmaklarıma oynuyordum sadece, omuz silkmeme kafasını olumlu anlamda salladı ve tıpkı o da benim gibi eliyle oynamaya başladı. Biz kendi dünyamıza dalmışken duyduğumuz ses ile kafamızı kaldırıp konuşan kişiye baktık. Ellili yaşlarda, oldukça dinç görünen ve yüzünde birkaç kırışıklıktan, saçında da biraz kırlıktan başka bir şey olmayan bir adam konuşmaya başladık.
"Kendimizi tanıtmadık sanırım, tanışalım." derken gözleri benim üzerimdeydi, aynı zamanda da gülümsüyordu.
"Tabiki, ben de memnun olurum." dedim aynı şekilde gülümsemeyle karşılık vererek.
"O zaman kendimden başlayayım, benim adım Hüseyin, Uğur'un en büyük dayısıyım gelin kızım." deyince kafamı sallayıp gülümsedim.
"Memnun oldum efendim, ben de Hazen." dedim kısık ses tonumla.
"Efendim nedir kızım, dayı de sen dayı!" deyince bir şey demedim, gülümsemedim ya da kafamı sallamadım. Benim için bu oldukça zor olacaktı, öyle kolayca anne ve baba olarak benimseyemem ya da hala, dayı, amca olarak.
"Gençler sizin adınız nedir?" deyince Enfal ve Mesud oldukları yerde dikleştiler.
"Benim adım Enfal efendim, kuzeniz, Hazen dayımın kızı." diyerek açıkladı Uğur'un dayısına. Adam kafasını salladıktan sonra Mesud'a döndü bu defa.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hülle
General Fiction|YETİŞKİN İÇERİK| "Her son bir başlangıçtır, her başlangıç bir sondur!" hayatımın özeti bu cümlede. Her insanın dönüm noktası vardır benim dönüm noktam ise sonumun başladığı gün oldu. 'Tamam işte, tüm hayatım bitti! Her şey mahvoldu; tıpkı hayatım...