Herkese günaydın 🌞 Bugün günlerden Çarşamba ve ben geldim ☺️ Bölümü erkenden bırakıyorum ve kaçıyorum ☺️ Hikaye ile ilgili duyuruları öğrenmek için beni takip edebilirsiniz ☺️
İnstagram;
Official hesap; Ekncoglusema
Hikaye hesabı; ladynoktahikayeleriDevam eden hikayelerim;
Duha & Heyvbanû
İki hikayeme de göz atabilirsiniz ☺️Keyifli Okumalar 🌺
Oy vermeyi ve Yorum yapmayı unutmayın 🌺
Bölüm 7 | Kedi Bile Anne! / PART - 2
Misafir geleceği için hummalı bir hazırlık yapan annem, ablama ve bana ona mutfakta yardım etmemiz için bizi de yanına almıştı. Ablam annemin istediği şeyleri yıkayıp, doğrarken ben de getir götür işlerini yapıyordum.
"Dolaptan su bardağı al, şuradan iki bardak un koy kaba!" diyen annem ile ablam dediğini yaptı ve su bardağını dolaptan aldı.
Un kabından unu aldıktan sonra, annemin dediği kaba boşalttı. Yıkamak için lavaboya doğru götürürken bardak elinden kaydı ve yere düşüp kırıldı. Çıkan ani ses ile ben yerimde sıçrarken, annem hızla arkasını döndü. Kızgın bakışları, ablamın üzerinde gezerken, ablam korkuyla olduğu yerde titremeye başlamıştı çoktan, ne kadar dikkatli olsak da arada kaza oluyordu ve bir şeyler kırılabiliyordu. Sorun şu ki biz kırdığımız da ölürcesine dayak yerken, kendi veya gelen bir misafir kırdığı zaman hiç ona davrandığı gibi bize davranmıyordu. Sanki biz bu evde beslemeydik, o muameleyi gösteriyordu bize.
"Dikkat etsene ya! Yüz kere mi diyeceğim ben size dikkat edin diye, kırdın işte! Gitti takımım! Nedir sizden çektiğim? Bıktım usandım sizden, bıktım! Ah, keşke sizi doğuracağıma taş doğuraydım! Kız olacağınıza keşke erkek olsaydınız! Ne hayrınızı gördüm ki? Anca yiyin, için, yatın! Başka bir bok yapmayın! Bana iş çıkarın, beni yorun ama hiçbir bok yapmayın! Ne yapayım ben şimdi sana ha, söyle ne yapayım? Beğendin mi yaptığını? Şimdi onca işimin gücümün arasında bir de senin döküntünü toplamakla mı uğraşayım yoksa hazırlık mı yapayım?" öyle çok bağırıyordu ki ben çoktan ağlamaya başlamıştım korkudan.
Hıçkıra hıçkıra ağlarken, annem benim ağlamamı umursamadan hâlâ ablama bağırıyordu. Ne olduğunu anlamadığım bir anda şimşek hızıyla annem ablama tokat attı, ablam tokadın etkisiyle hıçkıra hıçkıra ağlamaya başlasa da gözlerindeki bakış çok farklıydı, ilk defa o bakışı görmüştüm! Ben daha ne olduğuna anlam veremeden ablam hızla atıldı ve annemin karnına vururken de bağırmaya başladı.
"Keşke senin gibi annemiz olmasaydı! Keşke halam annemiz olsaydı! O senden daha iyi anne! Keşke ölseydin sen de annemiz olmadığı için üzgün olsaydık, annemiz olduğu ve işkence ettiği için ağlamaz, üzülmezdik! Seni sevmiyorum, ömrüm boyunca da sevmeyeceğim! Sen sevilmeyi hak etmiyorsun, sen bizim gibi çocukları hak etmiyorsun!" içindeki tüm öfke, kızgınlık, kırgınlık ve hırsla bağırmıştı, daha doğrusu haykırmıştı.
Ablamın bu haykırışından sonra annem tabii tüm öfkesiyle ablamı dövmeye başladı. Öyle vuruyordu ki, sanki karşısındaki ona zarar vermeye çalışan bir canavardı ve eğer o canavarı öldürmezse, canavar ona zarar verecekmiş gibi vuruyordu ablama. Saçlarını yoluyor, suratına tırnaklarını geçiriyor ve kollarının, bacaklarının veya denk gelen neresiyse o bölgenin etlerini, tavuk etini dider gibi didiyordu. Ablamın artık ağlamaktan sesi çıkmaz olmuştu, bir şey olacağı korkusuyla olduğum yerden koştum ve ablam ile annemin arasına girmeye çalıştım, o sırada suratıma okkalı bir tokat yememin yanı sıra tırnağı yanağımı çizdi boydan boya. Gözlerim dolsa da ablama siper olmaya çalışarak bir yandan da anneme vurmaması için yalvarıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hülle
Fiksi Umum|YETİŞKİN İÇERİK| "Her son bir başlangıçtır, her başlangıç bir sondur!" hayatımın özeti bu cümlede. Her insanın dönüm noktası vardır benim dönüm noktam ise sonumun başladığı gün oldu. 'Tamam işte, tüm hayatım bitti! Her şey mahvoldu; tıpkı hayatım...